SORUNLU AŞK ☠

-2-

Bölüm Şarkısı: Pitbull- Ke$ha Timber

''Eylül.'' Karaladığım defterimden kafamı kaldırdım. ''Sınıfa gelecek misin yoksa daha fazla beklemem gerekiyor mu?''

Matematik öğretmeninin sınıfa geldiğini anlamamıştım bile. Herkes ayaktaydı ve ben hala oturuyordum. 

Boğazımı temizledim ve hızla ayağa kalktım.

''Özür dilerim hocam.'' 

Bana bakarak gözlerini devirdi ve iç geçirdi. Bu kadından hiç haz etmemişimdir. Dersine ilk girdiğim zamandan beridir kafasını bana takmıştı ve asla da peşimi bırakmamıştı. En düşük notum matematikti ve Eylül Tekin üniversitenin ineğiydi. Buna ramen bu kadın bana kafayı takmıştı.

Günaydın dedikten sonra oturdum ve defterime çizdiğim abuk subuk resimlere devam ettim. Bir üçgen ve bir insana benzeyen şeklimin üzerine komik görünmesi için birşeyler daha karalayarak yeteneğimi konuşturdum. 

Mimarlık okuyordum. Çizimim çok iyiydi. 

Birkaç dakika sonra bir araba ve içinde iki çocuk çizmiştim. Bir an duraksadım ve çizdiğim şeye baktım. Bu sabahki olayı resimlemiştim resmen. 

Arda dreksiyonda, siyah gözlükleri, Kumral dağnık saçları...

''Eylül ve Selin bunu cevaplayın bakalım.'' 

''Hı?'' 

Kafamı kaldırdım ve önce Lale hocaya sonra tahtaya baktım. Sonra da yanımdaki laboratuvar arkadaşıma baktım. 

''Sonuç 2x üzeri 6 üzeri 8 çarpı pi.'' 

Selin'in beni kurtarmasıyla ona bir omuz attım. 

''İyi arkadaşlar bunun içindir.'' 

Sırıttım ve önümdeki defterime geri döndüm. Birazdaha ciziktirdim. 

Şey... Bunu kimse görmemeliydi.

Yarın Mimarlık Tarihinden sınavımız vardı ve ben dekanı bunlamaya çalışıyorudum.

Nereye kayboldu bu lanet olası kadın? Ofladım ve köşeyi dönünce birine çarptım. Tanrım lanet olsun!

''Ah çok üzgünüm.''

Arkamdan biri daha bana çarpınca özenle düzenlediğim beş yüz tane dosya kağıdı havaya saçıldı. Ah harika! Başka çarpmak isteyen var mı?

''Siktir. Üzgünüm Eylül.'' 

Çocuk kağıtları toplamaya başladı. İkisi birden. Eğildim ve bende içimden küfür etmeye başladım. Bu kağıtları yazana kadar yaşlanmıştım ben. Ellerim su toplamıştı. Şimdiyse okulun öküz öğrencileri üstlerinde tepiniyolarladı. Piçler.

''Önüne baksan ölür müydün?'' diye söylendim.

''Dekanı arıyordum tamam mı? Mimarlık tarihi sınavından vaz geçirmeye çalışacaktım.'' Kağıtları toplarken gözlerimi devirdim.

''Bende aynı şeyi yapıyordum ama birine çarpmadım.'' diye kızgınca söylendim.

Yanımdaki diğer çocuk: ''Bana çarptın ya.'' dedi.

''Sana büyük bir hasar vermedim.'' dedim ve ona yan bir bakış atıp gözlerimi devirdim.

Kafamı çevirdim ve tanıdık sese baktım. Bu yan sınıftaki Burak'tı. Tatlı bir çocuktu ama nişanlıydı. Ayrıca o arkadaşımdı.

Diğer tarafa çevirdiğimde dosya kağıtlarımı mahveden çocuğa baktım.

Yok artık...

 Multimedia Eylül.