Bölüm şarkısı: Justin Bieber- As Long As You Love Me
Güldüm ve gözlerinin içine bakmaya devam ettim. ''Nereyi satın aldı?''
''Eylül Tekin'i babasından satın aldı.''
Gözlerimin yerinden fırlamamasını engelleyememiştim. Ciddi miydi? Gerçekten babam beni ona mı satmıştı? Hayır yapamazdı. Evet ben ondan o da benden nefret ediyordu... Ah hadi ama! hangi devirde yaşıyorduk? Kimse birbini birbirine satamazdı. Hele babam beni hiç satamazdı! Bensiz ölürdü be o adam!
''P-pa-par-don?''
''Aynen öyle. Artık benimsin. Yakın zamanda Eylül Bakır'da olursun.'' Göz kırptı ve bende yumruklarımı Göğsüne indirdim.
''Ne saçmalıyosun sen be? Manyak mısın? Babam beni satmaz!''
Güldü. ''Kağıt üstünde değil ama sattı.'' ellerini göğsünde birleştirdi ve ileri geri sallanmaya başladı. ''Ona tamı tamına doksan bin teklif ettim.'' Ağzım kocaman açıldı. ''Parayı duyar durmaz al senin olsun dedi.''
Gözlerim doldu ve suratımın her yanına acı hücum etti. Bu biraz sonra ağlayacağımın habercisiydi. Kendimi kadınların satıldığı barlarda gibi hissetmiştim. Bu bana acı çektiriyordu.
''B-beni sattı mı yani?''
''Evet. Bu gün eşyaların, kıyafetlerin bla bla hepsi benim evime geliyor ve sende benimle geliyorsun.'' diyip sırıttı.
O sırıtmaya yumruğumu indirmek istiyordum. Yanağımdaki sıcaklığı hissettiğimde hemen elimi yanağıma götürdüm ve sinirle sildim. Ağlamıyordum değil mi? Ah hayır!
''Hayır.'' dedim bağırarak.
''Senin seçme şansın yok Eylül. Sen babanındın, seni bana sattı ve artık benimsin. Buna karşı çıkman söz konusu bile değil.'' ukalaca güldüm.
''Hadi be ordan! Ben yirmi iki yaşındayım! Reşit oldum bitti gitti. Kendimi kendim kontrol edebilirim.'
''Edemezsin Eylül.'' dedi. İnatçı olması sinirlerimi bozuyordu.
''Seninle gelmiyorum Arda!''
''Gelmek zorundasın!'' diye gürlediğinde hızla cevap verdim.
''Siktir ordan.'' Hızla yanından uzalaştım. Bu mümkün olamazdı değil mi? Babam beni satamazdı. O lanet olası adam bunu ödeyecekti öyleyse.
Arda Bakır'a beni satmış olamazdı. Ben bile onu tanımıyordum! Babamda kim oluyordu! Babam benim yanıma erkek bile yaklaştırmazken beni bir erkeğe satamazdı. Hayır, hayatımı zindana çeviren adam bana bunu yapmazdı. Tamam, öldüredebilirdi. Ama bunu yapamazdı.
Telefonumu çıkarttım ve babamı aradım.''Böyle bir numara kullanılmamaktadır.'' Telefonumu kapattım ve sinirle çantama fırlattım. Ellerimi yüzüme kapadım ve ona kadar saydım. Sakin ol... Bunlar sadece bir şaka. Bu hayat senin hayatın değil. Sen bu değilsin Eylül, bu kadar güçsüz değilsin sen...
''Eylül bekle!'' Atlas'ın sesini duymamla yerime mıhlandım ve ağlamamak için kendimi zor tuttum. ''Arda'nın dediği doğru mu?''
Kafamı evet anlamında salladım ve ağzımdan bir hıçkırık çıktı. Ağlama salak! Ağlama! Senin bir suçun yok.
''Tanrım lanet olsun! Aptal adam. Gel buraya sen.'' Kollarını açtı ve bende gidip kollarımı beline doladım. O iyi bir abiydi. Hemde çok iyi bir abi.
''Sende kalabilir miyim?'' Tekrar hıçkırdım. ''Lütfen...''
''İzin mi alıyorsun bir de? Saçmala tabii ki gelebilirsin.'' Onu daha fazla sıktım ve kafamı göğsüne yumdum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SORUNLU AŞK ☠
Fiksi Remaja^^ 'Sorunlu Aşk' Serisinin İlk Kitabıdır. ^^ Okulumda gayet mutlu bir hayat süremiyordum, ta ki kas yığını aslında kurtarıcım olmayan kurtarıcım beni bulana dek. Hayatımı daha da batıran bu adama aşık olmaksa hayatımda yaptığım hatalardan en mutlu...