FİNAL -2-

14.4K 422 14
                                    

Yeni ve lanet olası odamdan çıkmak istemiyordum. Sedat'a aynı odada kalmayacağımı kesin bir dille söylemiştim. Şimdiyse bembeyaz hastane odasına benzeyen saçma sapan dizilmiş kocaman bir odada tırnaklarımı yiyerek bir sağa bir sola gidiyordum.

Arda'yı istiyordum.

O kahve rengi gözleri, muhteşem suratını, darmadağınık saçlarını, geniş kaslı omuzlarını, beni bir anda öpmesini, hatta sinirli Arda'yı bile istiyordum.

Başı beladan kurtulmayan agresif Arda'yı istiyordum.

Sabahları uyanmamam için yatakta soluksuz yatan Arda'yı istiyordum. Sinirlendiğinde sinirini benden çıkaran Arda'yı istiyordum. Her dediğini yaptıran, hatta beni iç çamaşırıyla yatıran Arda'yı istiyordum.

Dudaklarıma dokundum ve keyifle sırıttım.

O muhteşem öpücüklerini istiyordum...

Gözlerimi kapattım ve ona kadar saydım.

Bir, iki, üç,... Üç saat beş dakika olmuştu. Altı, yedi, sekiz... Onu çok özlemiştim. On.

Araba sesi ve kapıların kapanma seslerini duyduğumda gözlerimi açtım ve titrek bir nefes aldım. Cama koşup açtığımda tanıdığım ve çok iyi bildiğim kırmızı Jaguar kapıda duruyordu.

Gülerek kapıya koştuğumda ben daha dokunmadan açılmıştı ve Sedat sinirli bir suratla üzerime geliyordu.

''Arda piçi geldi. Ne büyük sürpriz değil mi karıcığım?''

Kolumu tutmaya çalıştığında iteledim. ''Bırak beni pislik herif!''

''Şşş, şşş, şşş.'' Ellerini yanaklarıma koyup gözyaşlarımı sildi. Suratına tükürdüm ve geri çekildim.

''Adi herif!''

Yüzünü silerken bende yakalarımı sildim. Onun pis ellerinin dokunduğu yerleri.

Hızla bana doğru gelip suratıma tokadını yapıştırdığında yere düştüm ve kapımda bağırışmalar duymuştum. Elimi yanağıma koyup sırıttığımda acı tüm vücuduma yayılmıştı.

Dirseğimden tutup beni havaya kaldırdığında saç tellerim yüzüme yapışmıştı.

''Birdaha suratıma tükürürsen seni dayaktan beter ederim.''

''Dene de görelim.'' Bir daha tükürdüğümde saçımdan tutup beni cama doğru savurdu. Sırtım uzun camın pervazına geldiğinde acı dolu bir çığlık koyverdim.

Gözlerimden akan yaşlar canımı sıkmaya başlamıştı.

''Arda!'' diye son gücümle bağırdığımda kapı açıldı ve bir kız içeri süzüldü.

Pelin?

''Ne kadar istiyorsun?'' diye sordu Sedat'a.

''Pelin... burada ne işin var? Git!''

Elim belimde doğruldum ve oturdum.

''Sen yerde ne yapıyorsun? Seni dövüyor mu bu?''

Sedat uzanıp Pelin'in boynuna yapıştığında dışarıdan gelen tonla küfürü bir arada duydum.

Arda buradaydı.

Ayağa kalkmaya çalıştım ve başarılı olamadığımda sürünerek komidinin yanına gittim. Elime geçen ilk bibloyu alıp komidinden tutunarak zar zor ayağa kalktım ve bana arkası dönük olan Sedat'a doğru yürüdüm.

''Eylül!'' diye bağıran Arda'ya bakmadan Sedat'ın kafasına indirdim ve bacağına vurarak yere düşmesini sağladım. Belindeki silahı kaptığımda Arda'yı tutan beş kişiye çevirdim.

SORUNLU AŞK ☠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin