-27-

19.8K 663 13
                                    

-27-

"Arda!"

"Hıı?"

"Arda heey!"

"Eylül biraz daha yaaa."

Kaşlarımı çattım. Ne saçmalıyor lan bu? Eylül gerçektende onu böyle uyandırmaya çalışıyor muydu?

"Arda, Ege yavrum ben uyan."

"Sen yavrum mu dedin bana?" işine geleni nasılda anlıyordu ama.

"Bırak uyusun."

Benim koca sesimden sonra o ince ses ninni gibi gelmiş olacak ki Arda hızlıca gözlerini açtı ve kaşlarını çattı.

"Rüyada mıyım?"

"Hayır." Bu sefer o ince sesten sert ve kesin bir ton çıkmıştı.

Arda kafasını kaldırıp hastane yatağında mavili beyazlı örtülerin içinde yatan ufak tefek kıza baktı.

Eylül ameliyattan çıkalı sadece bir gün olmasına ramen, çok minicikti.

"E-Eylül..."

Eylül gözlerini kaçırdı ve yanağından bir damla süzüldüğüne kalıbımı basarım.

"Ben sizi yanlız bırakayım."

Arda'nın omzuna yavaşça vurdum ve o da sallandı. Normalde olsa o da bana bir tane geçirirdi.

Yerimden kalktım ve kapıyı açıp hızla çıktım odadan.

Aşk meşk olayları beni hep gerer zaten...

EYLÜL...

Nefes aldıkça acıyan göğüs kafesimle birlikte Arda'ya gözyummaya çalışıyordum. Ama karşımdaki kas yığını öküzün trene baktığı gibi bakıyordu bana. Onu gördükçe aklıma Enes geliyordu...

Aylin artık ne kadar etkilenmişse gelip bizi vurmuştu. Evet kelimenin tam anlamıyla silah doğrultmuştu bize. Ben Arda için -yüzünden- kurşun yemiştim.

''Çıkar mısın?''

Sesimin ağlamaklı çıkmasına bir küfür savurdum.

''Hayır.'' ayağa kalktı ve yanıma doğru gelirken huzursuzca kıpırdandım. Tabii bu sizdeki kemiğin kırılması kadar acı vermişti bana. İnlemeyle tekrardan eski halime döndüğümde götüme kıramp girmişti. Daha ameliyattan yeni çıkan birini neden yarı oturur pozisyona koyarlar ki?

Arda bana doğru yaklaşırken kafamı diğer tarafa çevirdim. Kalp ritmimi sayan makine, koluma bağlı serum, akciğerlerimi delen göğüs kafesim... Hepsi birbirine girmişti.

''Sana yaklaştığımda heyecanlanıyor musun?''

''Ne?'' yatağın kenarında bir hareketlenme oldu ve ben ona döndüm. Elimi tutmuş ve bana sırıtarak bakıyordu.

''Sana dokununca kalp ritmin hızlanıyor.'' boşta olan eliyle EKG (Kalp ritim sayıcı) 'yi gösterdi ve ben yüzümü buruşturdum. Evet gerçektende maraton koşuyormuşum gibi bir hali vardı.

''Ha-hayır. Yani aslında bakarsan kemiklerim heryerime batıyor ve hızlı nefes alıp vermek zorunda....''

''Şşşt.'' işaret parmağını dudaklarıma yerleştirdiğinde susmaktan başka çarem kalmamıştı. Lanet olsun ki çok güzel elleri vardı.

''Özür Dilerim.'' Afallayarak kocaman açtım gözlerimi. Arda Bakır benden özür mü diledi?

''Pardon?''

SORUNLU AŞK ☠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin