-43-

15.4K 501 18
                                    

Bölüm müziği: The Rock Mafia- Big Bang.

"Hiç kimse vazgeçilmez değildir."

İmkansızlıkları yaşamak mıdır sevmek,

Yoksa severken imkansız mıdır yaşayabilmek?

Zor mudur gözlerine bakarken sevmek,

Yoksa sevgi midir gözlerindeki tek gerçek?

Kolay mıdır bir anda vazgeçip gitmek,

Yoksa gitmekten vazgeçip, sevmek mi gerek?

Ben cevabını veremedim sevemediğim için,

Sevmeyi bilmediğim için.

Sevilmenin bana uzak olduğu yaşamım vazgeçmemeyi öğretti.

Sevdiğinde vazgeçmemeyi...

-S

Okuduğumda nefesimi tuttum ve sinirle kağıdı buruşturup fırlattım. Lanet olsun.

Yatağın üstündeki güllerde hayatım gibi kararmıştı. Siyah mektup zarfı, kadınıma gösteremeyeceğim kadar siyah, okumasını istemeyeceğim kadar iç karartıcıydı.

Ne yapmalıydım? Sabah olunca adamı bulabilceğimi söylemişlerdi. Yapmalı mıydım?

Gitmeli miydim? Yoksa bu siyah güllerin altında bembeyaz teniyle mışıl mışıl uyuyan güzel kadının yanında mı kalmalıydım?

Gitmeliydim.

Dün heryer kırmızıydı özene bözene yaptığım güller sabaha kadar kuruyacak ve odayı mükkemel bir gül kokusu saracaktı. Ama bütün güller siyaha dönmüştü.

Hepsi.

Gece nasıl bu kadar sessiz olupta odadaki gülleri alıp siyah gül koyabilmişti ki?

Kafamı önce sola çevirdim. Aynada şöyle bir odaya baktım.

Gözüm birşeye takıldığında ayağa kalktım ve Eylül'ün komidisinin yanına doğru yürüdüm.

Uyku kokusu yanındaki siyah kartla orada duruyordu.

Herşeyi yatağın üzerine fırlattım ve üzerimi giyinip odadan çıktım. Oraya gidecektim!

Ortaköy sahilinin bir üst sokağındaki koca villa...

Evden hışımla çıktım ve arabama atlayıp büyük hızla sürüdüm. Eylül uyanırsa ona açıklayacağım iki şey olacaktı.

Bir, nereye kaybolduğum...

İki, dünkü kırmızı arabada kim olduğu...

Hala ona takıntılı olduğunu biliyordum. Onun kim olduğunu öğrenmekte istiyordu. Ama onu bu işe bulaştıramazdım. Kendi pisliklerimin içine onu da sürükleyemezdim.

Direksiyona vurdum.

''Aptal, aptal, aptal''

Bir kez daha vurdum ve gaza birazdaha bastım.

O adamı doğduğuna pişman edecektim.

Hasan ve Helin'i de bir süreliğine kendi haline bırakacaktım. Bir anlaşma yapmıştık. Evliliğe karşı miras.

Pelin'in geldiği gün lanet olası birsürü olay olmuştu. Üstüne birde şu lanet olası miras işi eklenince, gün içinden çıkılmaz bir hal almıştı. Hasan büyükbabamın, Helin büyükkannemin avukatıydı. O gün gelen haber beni bir yandan havalara uçurmuştu diğer yandan üzüntüye boğmuştu. Onlara bir şey olursa bütün mirasları benim olacaktı. Ama eğer evlenmessem, ben ölcektim.

SORUNLU AŞK ☠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin