Bonus •4-4• (Final)

16.9K 441 30
                                    

Annem burada olsaydı biraz ağladıktan sonra, benimle dalga geçerdi. 'Hani evlenmeyecektin Eylüş.' Diye. O bana her zaman Eylüş derdi. Hatta bana bir kâğıt bile imzalatmıştı. Ben oraya 'Asla evlenmeyeceğim' yazmıştım. O da 'Evleneceğin gün sana bunu göstereceğim ve inandırıcı olsun imza da at.' Demişti.

Sırıttım.

Küpelerimi taktıktan sonra son kez aynada kendime baktım. Şuan ben bile kendimi muhteşem hissediyordum. Çok güzel görünüyordum.

Başımda bir kadın dikildi ve makyajıma bakmak istediğini söyledi. Yüzümü ona döndüm ve gözlerimi kapattım. Bir şeylerin üzerinden geçtikten sonra saçıma bakmak istediğini söyledi. Dağınık bir topuzdu ve muhteşemdi. Ona da birkaç toka taktıktan sonra başımdan gitti.

Ayağa kalktım ve boy aynasında kendime baktım. Gelinlik için alışveriş yaptığımızdan bu yana, üç hafta içinde baya bir kilo vermiştim. Bu gelinliktende oldukça belli oluyordu. Belimi iyice kavrıyor ve daha mükemmel gözüküyordu.

Kapım tıklatıldığında kapıya döndüm.

Arda kafasını içeri uzattı. ''Müsait misin cazgır?''

Sırıttım. ''Beni görmemen lazım.''

''Batıl inançların mı var senin?''

Paldır küldür odaya daldı ve beni görünce yavaşladı. Yüzü şekilden şekle girdi. Evet tamam... Nefesimi dışarı verdim.

O smokinin içinde o kadar... İnanılmazdı ki.

''Sen Eylül'sün.'' Parmağını bana doğrulttu. ''Dimi?''

''Evet, Eylül'üm sende Penguen olmalısın?''

Kollarımı göğsümde birleştirdim. Sırıtarak geldi ve ellerini belime doladı.

''O kadar... Güzelsin ki.''

Sırttım ve kollarımı boynuna doladım. ''Sende öyle. Muhteşem görünüyorsun.''

Güldü. ''Evleniyoruz.''

Kısa bir kahkaha attım. ''Evet. Evleniyoruz.''

Bir anda flaş patladığında topuk sesleri eşliğinde leopar desenli elbisesiyle bir kadın girdi odaya. Fiziği... Vay canına. Fakat ben bu kadını tanımıyordum.

''Demek kızılımsı kahve buymuş. Çok güzel görünüyorsunuz. Dediğin kadar var.''

Arda sırıtarak boğazını temizledi ve gülerek konuşmaya devam etti.

''Cazgır, bu Suzan.''

''Azra!''

Arda'ya bakıp kaşlarımı çattım. '' Suzan Azra. Ama ben ona Suzan diyorum. Saygıdeğer psikologum.''

Kadın elini uzattı. Kibarca kavrayıp sıktım. ''Merhaba. Bende Eylül Tekin.''

''Memnun oldum harika görünüyorsun.''

''Bende memnun oldum, teşekkürler. Üzgünüm sizi tanımıyordum Arda'nın bir psikologu olduğunu bile bilmiyordum.''

''Tanışmış oldunuz.'' Suzan gülümsedi ve aşağısının tamamıyla gözüktüğü büyük cama gitti.

''Cazgır benim asıl gelme sebebim... Boynundaki düğüm olmuş kravatı gösterdi. ''Kravat takmayı bilmiyorum.''

Güldüm ve düğümü çözdüm. Yakalarını düzeltip kravatını bağladığımda eğilip boynumu öptü.

''Sağ ol bebeğim. Gidiyorum ben.''

Kapıdan fırladığında gülerek camın önündeki koltuklara oturdum.

SORUNLU AŞK ☠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin