Bölüm müziği: Metric - Help I'm Alive
Beynim sinyal almıyordu artık. Annemi babam mı öldürmüştü? O mu asmıştı? Gözümün önünde asılan annemin ölmesinin tek nedeni o lanet olası adam mıydı?Dizlerime direndim ve yavaşça ayağa kalkıp duvara dayandım. Elimi karnıma götürdüm ve nefeslerimi düzene soktuğumda :
''Ne?'' diye fırladım duvarın arkasıdan.
Hepsi hızla bana döndü.
Arda'nın yanına ulaştığımda ona sinirle baktım. Bana bunu ne hakla söylemezdi?
''Bana öyle bakma. Şimdi öğrendim.''
Kaşlarımı çatıp karşımdaki adama baktım. Sonra ittirildi ve babam karşımda belirdi. Uzun boylu ince bir adamdı. Sarışınmış, yani eskiden, ama şimdi saçları beyazdı.
''Eylül.''
Arda'nın koluna yapıştım ve sıktım. Onu görmek istemiyordum!
Arda elini karnımın üstüne koyarak beni geri itti ve bu haraketine Kerim Bey (babam) kaşlarını çatarak ona döndü.
''Eylül artık benim hatırlamıyor musun? Onu istediğim zaman ancak ben izin verirsem seninle görüşebilir. Şimdi git burdan. ''
Arda'nın kolunu sıktım. O ise karnıma rahatlatıcı daireler çiziyordu.
''O hala benim soyadımı taşıyor.''
Elimdeki yüzüğe baktım. Sahte bir tektaştı ama işe yarar mıydı?
''Hayır.'' dedim Arda'nın arkasından. ''Senin soyadını taşımıyorum.''
Kaşlarını çattı ve Arda'nın kaskatı kesildiğini anladım. Elinden kurtulup derin nefesler alarak yeniden yanına döndüm. Elimi havaya kaldırdım.
''Biz evlendik.''
Arda istifini bozmamaya çalışıyordu ama kafasını eğip sırıtmıştı.
''Ne?'' diye gürlediğinde Arda tekrar o korumacı haline bürünüp beni arkasına almıştı.
''Evet evlendik bir sorun mu var? Zaten benim olan şeyi tekrar sahiplenirken sana mı soracaktım? Sen babama ihanet ederken ona sormamıştın değil mi?''
Kerim (ona baba demek içimden gelmiyordu) bir bana bir Arda'ya baktı. Sonra tıslayarak arkasını döndü ve yanındaki uzun boylu adamlarla arabalara binip uzaklaştılar. Benim tek yapabildiğimse dizlerimin üzerine çökmekti.
''Eylül...'' Arda kollarımı tuttu ve yere sert yapışmamı engelledi. Kapıyı kapatmadan gelip yanıma o da oturduğunda kafamı boynuna gömdüm.
''Lanet olsun neden o olduğunu anladığında bana aşağı inme demedin ki? Tamam kesinlikle dinlemeyip yine inerdim ama neden söylemedin? Babana neden ihanet etmiş? Ettiyse cezasını neden ben çektim? Annemi neden öldürmüş ki o şerefsiz? Onu asanların o değil başkası olduğunu sanıyordum! Gözümün önünde asılmıştı ve o şerefsiz....''
Ve beni susturdu. Hemde o muhteşem dudaklarıyla.
Öpüşü içimi ısıttı ve ısıttığı gibi içimdeki acıyı patlattı. Eğer dünyayı hükmedekce bunu tek bir dokunuşuyla ya da öpüşüyle halledebilirdi. Onun paraya ya da başka bir şeye ihtiyacı olmazdı. Sıcacık öpüşüyle herşeyi birbirine katıp herşeyin üstesinden gelebilirdi.
Ona karşılık verdim. Elini boynumda sıkıca yumruk yapmış kendisine bastırıyordu. Dizlerim ona itaat ederek havalandı ve ellerimde dizlerime ayak uydurarak onun boynuna gitti. Ellerimi saçlarına gömdüğümde Bir elini belime indirmişti. Sıcaklık her yerimi kavururken, teni ince gömleğimden içeri girip vücüdumu yakıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/10977978-288-k885117.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SORUNLU AŞK ☠
Teen Fiction^^ 'Sorunlu Aşk' Serisinin İlk Kitabıdır. ^^ Okulumda gayet mutlu bir hayat süremiyordum, ta ki kas yığını aslında kurtarıcım olmayan kurtarıcım beni bulana dek. Hayatımı daha da batıran bu adama aşık olmaksa hayatımda yaptığım hatalardan en mutlu...