SORUNLU AŞK ☠

-11-

 Major Lazer "Watch Out For This (Bumaye)

"Arda dikkat et, stüna dikkat et carpacağız!" sonra da ardından çığlık attım.

Bir Range Rover ve bir Jaguar boş bir otoparkta drift yapıyordu ve iki öküz şöförle korkudan altın sıçacak iki kıza sahiptik.

Biri Arda diğeri Atlas'tı.

Biri ben diğeriyse Mira'ydı.

"Cırlamayı kes Eylül bir şey olmaz!"

"Yavaş git!"

" Drift yapıyoruz şurda!" Ellerimi kaputa koydum ve nefes aldım.

Viraj yapıp tekerlek yaktığımızda buna vaktim olmuştu. Tek elini direksiyondan çekti ve radyoya uzandı. Arkama yaslandım ve gözlerimi kapattım.  Bir elim emniyet kemerini diğer elimse kapı kolunu kavrıyordu. Arda duyduğunda derin bir nefes aldım.

"Manyaksınız."

"Siktir. Polis geldi."  camını açtı.  "Atlas kaç!"

"Ne?" diye ciyakladım.

Atlas'a bakmak için kafamı öne eğdim. Atlas dikiz aynasından arkaya baktı ve sonra da başıyla onayladı. Arda tekrar vites değiştirince koltuğuma geri gömüldüm.

"Cidden polisten mi kaçacaksın? Manyak mısın sen?"

"Kaçmayacağım. Kaçacağız." göz kırptı ve polis arabalarının üstüne doğru arabasını sürdü.

Polis arabası direksiyonu sağa kırdı ve duvara tosladı. Arabanın arkası savruldu ve tampon yerlere döküldü.

"Arda yapma!"

Direksiyonu sağa kırdı ve diz kapağımı kaputa çarpınca inledim.

"Yehuuu."

Otoparkın dimdik yokuşlarından tam gaz iniyorduk ve sağa sola döndükçe herhangi bir yerlerimi bir yere çarpıyordum. Otoparkın çıkışındaki tümseği görmemle gözlerimi kocaman açtım ve çığlık attım. Arda ise sadece gülüyordu.

Nasıl buraya geldiğimizi bilmiyordum ama birazdan burası mezarım olacaktı. Arda bana araba kullanıp kullanamayacağımı sordu.  Kullanabilirdim ama böyle bir şeyi asla yapamazdım. Atlas'ı sorduğunda cevabım hemen evet olmuştu.  Beni eğlenceli bir tura çıkarmıştı. Yine hızlı gidiyorduk ama benim canım yanmıyordu. Şuan vurduğum her yerim zonkluyordu ve her iddasına girerim ki morarmıştı.

Tümsekten uçtuk ve uçup dört tekerleğin üstüne düştüğümüzde arabaya kalıcı bir hasar verdiğimizin farkındayım.  Ama şuan benim kafamı tavana vurmamdan daha kötü bir şey olamazdı. Bir kez daha inledim ve Arda gaza daha çok abandı.

Önümüzde dört tane polis arabası vardı ve hepsi son sürat üstümüze geliyordu. Arda ilkini solladı ve diğerinin yanından 360 derece dönerek geçtik.  Üç ve dört bizi sıkıştırmayı planlıyordu ama Arda çekileceklerinden emin bir halde üstlerine sürdü.  Burun buruna geldigimizde biri sağımızdan diğeri ise solumuzdan bizi sıyırdı ve geçti. 

Camdan dışarı kafamı çıkardım ve arkaya baktım. İki saniye sonra Atlas yanımıza gelmişti ve bize gülüyordu.

"Yarışa var mısın?"  Hızla Arda'ya döndüm ve ona hayretler içinde baktım. Atlas baş parmağını kaldırdı ve camlar kapandı.

İşte şimdi sıçtık.

Trafiğe çıktık ve ara sokaklara girdiğimizde öleceğimize emindim. Büyük ihtimal polisler peşimizdeydi ve biz son sürat hala devam ediyorduk.

Hapse girmek istemiyordum.

Önümüze siyah bir Porsche çıktı ve Arda direksiyonu sağ sokağa saptırdı. Çıkmaz sokak olduğunu fark ettiğinde frene bastı ve ben elimi kapuda dayayıp kendimi camdan uçmaktan son anda kurtardım.

"Eğlence yeni başlıyor bebeğim."

Bunu en son söylediğinde eğlendigim söylenemezdi.

"Yarış nereye kadar!" diye bagırdım. Basınçtan ve motor sesinden hiçbirşey duyulmuyordu.

"Bizim eve kadar. Az kaldı." derin bir nefes aldım ve sonra aldığım nefes tıkandı kaldı bizim mi?

Atlas'ın arabasını önde gördüğünde  hırladı ve gaza abanıp arabaların yanlarından fırladı.

"Kazanacağım." dedi ve biz birkaç küfür ve korna yedikten sonra Atlas'ı geçtik. "İşte bu." dedi ve kahkaha atıp kornaya aralıksız bastı.

"Afferin sana." diye fısıldadım ve direksiyonu sağa kırdığında belimi tekrar kapı koluna çarpınca bir küfür savurdum.

Evi gördüğümde içimden dua ettim. Tabii kapının önüne geldigimizde durum aynı olmadı.

İki polis arabası ve bir kadınla bir adam sinirli bir şekilde bize bakıyorlardı.

Arda'ya döndüm. Gözleri kocaman açıldı ve sertçe yutkundu. "Siktir." dedi ve arabayı olduğu yerde durdurdu.

Arkada bir fren sesi duyup kadın yerinde hoplayınca daha da baktığımızı anladım.

Çok fena sıçmıştık.