Bölüm Şarkısı: John Newman- Love Me Again
''Atlas! Hadi daha banyodan çıkmadın mı?''
Topuz yaptırdığım saçıma bir tel toka daha sıkıştırdım ve içim rahatlamış bir şekilde elbisemin yanına gittim.
''Eylül! Eylül!'' arkamı döndüm ve Atlas'ı görmemle gözlerimi kısmam bir oldu. Sadece belden aşağısında bir havlu sarılıydı. Elinde de lacivert ve gri takım elbiseler vardı
''Sence lacivert mi gri mi?''
''Lacivert. Beyaz ve kırmızı renklerden oluşan kravatını tak ve içine beyaz gömlek giy.''
Gözlerini kıstı. ''Öyle bir kravatım olduğunu nerden biliyosun sen?''
''Onu sana on dördüncü doğum gününde... annem almıştı.''
''Hah evet! Neşe teyzenin hayranıyım. Her neyse kendini üzersen sana peynir sıkarım.''
Hızla odandan çıkınca güldüm. Bu çocuk deliydi. İlerledim ve odamın kapısını kapattım. Elbisemi giymek için bornozumu çıkarttım ve neredeyse her yerime parfüm boca ettim. Pudra rengi, kalp yaka, göğüs kısmı taşlı elbisemi üzerime geçirdim ve aynanın karşısına geçip oturdum. Doğal bir makyaj yapmaya çalıştım ve elbisemin üzerine biraz daha parfüm sıktım ve tamamiyle taşlardan oluşan topuklu ayakkabılarımı ve yine taşlı el çantamı elime alıp aşağı indim.
Tabii ki Atlas bey daha ortalarda görünmüyordu.
''Atlas!''
Atlas hızla merdivenlerden koşarak iniyordu ve bende ayakkabılarımı giymeye çalışıyordum. Hızını alamayınca bana çarptı ve bende çığlığı bastım. Ama beni belimden yakaladı ve dengemi bulunca bıraktı.
''Kravatımı tak.'' diye bir melodi mırıldandı.
''Kalp krizi geçiriyordum salak.''
Kahkaha attı. Kravatı elime aldım ve Atlas'a uzaktan baktım. Sanırım gömleğinin yakalarını düzeltirsem kravata gerek kalmayacaktı.Kravatı koltuğa attım ve gidip gömleğini düzelttim. İlk üç düğmesini açtım ve şahdamarının üzerine yaptırdığı dövmeyi olağanca göstermeye çalıştım. O dövmeyi 18 yaşındayken ailesinden gizli yaptırmıştık.
''Böyle çok daha iyi.''
Fırladı ve kapısının arkasındaki aynada kendine baktı. Sonra da yanıma gelip beni belimden yakaladı ve havada döndürdü.''Sen harikasın!'' diye bağırdı ve bende güldüm.
''İndir beni!'' Korna sesi duyduğumda nefesimi tuttum. Sanırım, Arda beni almaya gelmişti...
''Hop işte benim arabam geldi. Ben Mira'yı almaya gideceğim.''
''Araban mı var senin?'' Kaşlarımı çattım.
''Range Rover kiraladım. Daha sonra belki satın alırım ama şuanlık kira. Her neyse. Seni seviyorum Arda'ya dikkat et.''
Beni öpünce gözlerimi devirdim. ''Emredersiniz...'' diye mırıldandım ve o çıkana kadar kapıda bekledim. Çıktıktan sonra kapıyı kapatacaktım ki bir Jaguar marka araba yolda patinaj yaptı ve toz kaldırdı.
Arda arabadan indiğinde gözlerime inanamamıştım. İlk defa insana benziyordu. Üstünde benim penguen elbisesi olarak adlandırdığım kıyafetlerden vardı.Ama ona çok yakışmıştı. Bana baktı ve ağzı açık kaldı. Bir iki dakika sonra kafasını iki yana salladı ve kapısını kapatıp bana doğru gelmeye başladı.
''İnsana benzemişsin.'' dedim. Bu onun için iltifat sayılırdı.
Arkasından bir demet çiçek çıkarttı ve bana uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SORUNLU AŞK ☠
Roman pour Adolescents^^ 'Sorunlu Aşk' Serisinin İlk Kitabıdır. ^^ Okulumda gayet mutlu bir hayat süremiyordum, ta ki kas yığını aslında kurtarıcım olmayan kurtarıcım beni bulana dek. Hayatımı daha da batıran bu adama aşık olmaksa hayatımda yaptığım hatalardan en mutlu...