-28-

19.7K 644 17
                                    

Bölüm müziği : Nil Karaibrahimgil - Kanatlarım Var Ruhumda

''Saat beşten sonra çıkış işlemlerinizi tamamlayabilirsiniz. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?''

Kafamı hızla salladım. ''Buradan çıkarsam daha iyi olacağım kesin.'' sinirle gülümsedim. Burada oturmaktan popom küçülmüştü.

''Pekala...'' Doktor güldü ve olayı patlattı. ''Kendinizi iyi hissediyorsanız ifadenizi almaları için memur beyler sizinle görüşme yapacak. Sizin içinde uygun mu?''

HAYIR! DEĞİL! İSTEMİYORUM!!

''T-tabii.''

İçimdekileri dışa vuramama sorunum patlak verecek zamanı bulmuştu yine. Ben ve benim saçma sapan özelliklerim... Ah!

''Bence ruhsal olarak ifade vermeye hazır değil.''

Arda'nın ağzından çıkan kelimelere odaklandım. Lider gibi konuşmuştu. Ne lider ama!

''Evet haklı. Olayları... Olayları hatırlamak istemiyorum. Mecbur değilse lütfen zorlamayın.''

''Sizi bu hale düşürenleri bulmak istemez misiniz? Hem polisler bunu yapmak zorunda. Ortada böyle bir suç varken onları başı boş bırakamayız ya.''

Bunu yapmak istemiyordum. ''Çok fazla bir şey hatırlamıyorum.''

''Polise anlatırsanız bene daha iyi olabilir.''

İsteksizce kafamı salladım. ''P-pekala.''
Gülümesedi ve odadan çıktı.

''Anlatacak mısın?''

Arda'ın muhteşem arkadaşına döndüm.

''Tabii ki hayır.''

''Ne diyeceksin?''

Derin bir nefes aldım. Daha bunu düşünmemiştim ve hemşireye olur mu demiştim yani?

''Şey... Bilmiyorum.''

''Aylin'le abisi yani Atlas yüzünden küçüklükten beridir sataştığınızı ve kocası olduğunu bilmediğin adamla barda dans ettiğin için tırlattığını söyleyebilirsin.''

Gözlerimi kocaman açarak Ege'ye döndüm.

''Yazar olsana sen. İyi bi senarist falan olur senden.''

Kaşlarımı çatarak beynimi okuyan Arda'ya döndüm. Duvarın çıkıntısına kendini dayamış ve kollarını birleştirmişti.

Kapı açıldı ve iki polis içeri daldı. ''Olaya dahil olmayanlar çıkabilir mi?''

Arda bana baktı. Kafamı salladım ve kollarımı çarşafın altına soktum. Böylece elimi kolumu sıkarsam görünmeyecekti ve suçlu olarak görülmeyecektim değil mi?

''Merhaba Eylül Hanım nasılsınız?'' dedi yaka kartını okumaya çalıştığım adam.

Sonunda okudum ve ''Teşekkürler, iyiyim Sinan Bey.''

''Pekala neden burada olduğumuzu biliyorsunuz değil mi?''

Kafamı hızla salladım.

''Tamam o zaman... Aylin Hanımı nereden tanıyordunuz?''

Ellerimi tırmıklamaya başlamıştım bile.

''Aylin Altıner benim manevi abimin kız kardeşi. Küçüklüğümüzden beridir beraberiz.''

''O zaman neden böyle bir işe kalkışsın ki?''

İşte başlıyoruz... ''Atlas... yani abisiyle ben aynı yaşta olduğumuz için hep beraber takılırdık. Asla ayrılmazdık. Birşey konuşçağımız zaman Aylin'i aramıza almazdık...''

SORUNLU AŞK ☠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin