Bölüm müziği : Rihanna-What Now
"Anne sana daha kaç kere söyleyeceğim? O benim kız arkadaşım değil!"
Arda'yla fena basılmıştık ve buna Atlas ve Mira da dahil olmuştu.
Arda polisin direk ailesini arayacağını düşünmediği için onlardan kaçmıştı ve bu iyi bir karar değildi maalesef. Sorgulamaya alınmamamızın sebebi Ahmet Bey'di ki ona çok şey borçluydum. Polislerden hayatım boyunca hep nefret etmişimdir. Onlarla aynı odada yanlız olmak ve bana bağırıp çagırmaları intihar sebebi olabilirdi.
Polisler bizi sorgulamamıştı ama Arda'nın muhteşem ailesi dördümüzü de ayağa dikmişti ve cidden sorguya çekiyolardı.
"Ama aynı arabadaydınız ve gördüğüm kadarıyla bu kızın burda bir odası var."
Esra Hanım müslüman değildi. Boynundaki haçlı kolyesi buna işaretti. Amerika'da bu kadar uzun süre kalmasının bedeli buydu sanırım.
"Bir arkadaşımın hatrı için bu evde kalıyor." Beni satın aldığını söylememesi hoşuma gitmişti.
"Peki ya ailesi?" Ahmet Bey'in konuşmasına şaşırarak ona döndüm.
Tabii ya. Benim kayda değer muhteşem ailem... Arda derin bir nefes aldı. "Ailesi yok baba."
Ahmet Bey birkaçkez öksürdü ve Esra Hanımsa haçlı kolyesini tutup zincirinde sağa sola oynattı. "Bakire mi?"
Arda'yla aynı anda gözlerim ve ağzım açıldı. Ne demişti o?
"Anne ne saçmalıyosun?"
"Bakire misin?" soluk mavi gözleriyle bana döndü.
Sapsarı saçları, mavi gözleri ve düzgün fiziğiyle bir İngiliz kadınını andırıyordu zaten. "E-evet."
"Oğlum... Beni şaşırttın. Bakire sevmezsin sanıyordum."
"Anne! Eski konulara girme!" Diye gürlediğinde Mira elimi sıkmıştı.
"Peki bu çocuk ve bu kız kim?"
Mira parmaklarımı kıracak kadar çok sıktığında tırnaklarımı derisine batırdım. "Şey... Ben onunla birlikteyim. Yani Atlas'la."
Esra Hanım yerinden hopladı ve ayağa kalktı. Ahmet Bey'de gözlerini devirdi ve arkasından kalktı. "Eh sorun çözüldüğüne göre ve Arda'nın bir sevgilisi olduğuna göre..." Arda bıkkınlıkla gözlerini devirdi. "Artık gidelim. Size iyi eğlenceler."
Uzun ince topukları üstünde kalçasını kıvırtarak odadan çıktığında Ahmet Bey bize bakıyordu. "Arda cidden senin şu polis ve kız mevzularından sıkıldım oğlum. Evlen ve karınla eğlen. Her olayda farklı biri çıkıyor karşıma. Ne yapacağımı bilmiyorum seninle."
"Beni kendi halime bırak tamam mı? Eski Arda yok artık. Pelin'den sonra değiştiğimin farkında değil misin?"
Aklım tek bir kelimeye takılı kaldı Pelin...
"Farkındayım ama unut onu. Onun için üç ay hapis yattın bir de. Gerizekalısın."
İkisinin iki arkadaş gibi kavga etmesi hoşuma gitmedi değildi ama Arda birazdan patlayacak gibi duruyordu."Baba evimden git. Yanlız olduğumuzda konuşalım."
"Arkadaşlarından utanıyor değilsin ya?"
"Tanrı aşkına, defol git şu evden!"
Ahmet Bey kaşlarını kaldırdı ve güldü. "Seni rahatsız etmeyiz birdaha. Emin ol."
Arkasını döndü ve kapıya doğru yürüdü. "Sonunda istediğimi yaptığın için saol." Arda arkasından konuştu ama o elini havada sallayıp kapıdan çıktı.
"Üzgünü..."
"-üz. Üzgünüz. " diye düzeltti beni Atlas.
"Öff saçmalamayın her olaydan sonra bu oluyor. Benim için artık bir ifade etmiyor." Az önce annesinin ve babasının oturduğu koltuğa kendini attı.
"Şey biz gidelim mi?" Mira Atlas'a sarılır gibi yaptı ve fısıldadı ama ben duymuştum.
Atlas bana baktı ve kafamı bir kere salladım.
Kırılmıştım. Nededini bilmediğim bir şey yüzünden kırılmıştım. Muhtemelen Arda'yla ilgiliydi çünkü şuan burada onun evinde olmak istemiyordum.
"Biz kaçar."
Arda kafasını kaldırıp bana döndü ve kaşlarını çattı. Üstümde ceketim ve çantam vardı. "Sen nereye?"
"Ona. Yani Mira'ya."
Ayağa kalktı ve bize doğru geldi.
"Biz kapıdayız."
Atlas kolunu Mira'nın beline doladı ve kapıdan çıkıp gittiler.
Önüme geri döndüğümde Arda bana baya yakındı. Kaslı bir göğüsle burun burunaydım. "Sanırım gitmeliyim." Yutkundum ve kafamı kaldırıp bir saniye için muhteşem kahve gözlerine baktım. Sonra tam gidecektim ki kolumu tuttu.
"Bırak beni."
"Burada kalıyorsun."
Kolumu çekiştirdim. Öküz gibiydi. "Yine mi emirlere başladın Arda Bakır? Eylül'e dayanamayan Arda'ya ne oldu?"
Ona bilmiş tavırla baktım ve kalbimin neden kırıldığını o an anladım. Babasının anlattığı kızlardan biri olacaktım ve şuan aklından geçen tam olarak buydu.
Bana sinirli gözlerle baktı ve ben ona korku dolu gözlerle baktım. Şuan resmen kulaklarından alev çıkıyordu. Kolumu birazdaha sıktı ve ben inledim. Kolumu kurtarmaya çalıştım ama o daha çok sıktı.
"Arda bırak beni." sesim ağlamaklı çıkmıştı.
"Canın acıyor değil mi? Ben ilk defa bu salak duyguyu tatmıyorum elbette. Acıyı ilk defa tatmıyorum. Hiç aşık olmadım ama oluyorum. Anlamak itemiyorsun Eylül, bu katil adamında duyguları var.''

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SORUNLU AŞK ☠
Fiksi Remaja^^ 'Sorunlu Aşk' Serisinin İlk Kitabıdır. ^^ Okulumda gayet mutlu bir hayat süremiyordum, ta ki kas yığını aslında kurtarıcım olmayan kurtarıcım beni bulana dek. Hayatımı daha da batıran bu adama aşık olmaksa hayatımda yaptığım hatalardan en mutlu...