Herobrine'ın gözünden
İliklerime kadar işlenen bu soğukla, titreyen vücudum, uyandırdı beni. Yavaş yavaş ağır göz kapaklarını açtım.
Birkaç saniye yerde baygın bir şekilde dururken öylece havadaki siyah boşluğa baka kaldım. Sahneler bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçerken, Tüm o olayları, yaşananları, savaşı ve en önemlisi kızımı kaybetmem geldi aklıma.
Yattığım yerde oturur pozisyona geçtim. Üşümem ve titremem gid gide artmaya başlamıştı. Sanki... Sanki soğuk tüm benliğimi esir alıyor, beni içten içe öldürmeye başlıyordu...
Evet... Soğukta çok fazla kaldığımda, bu beni olumsuz etkiliyor. Hatta çok fazla kalırsam... Öldürebilirim bile. Ateş lordu/kralı olmanın tek kötü yanı bu.
Ve belli ki, bunu Notch'ta biliyormuş. Bu, beni böyle bir yere hapsetmesinide açıklıyor.
Zar zor Kendimi toparlayıp ayağa kalktım. Kollarımı ovuştururken, etrafıma bakındım.
Gördüğüm manzara heryerde aynıydı. Soğuk, karanlık, ıssız...
Bu soğukluğa daha fazla dayanamayacağımı anladığımda, Sol bileğimi kendi etrafında döndürdüm. Ve oluşan küçük kıvılcımı, büyüterek yere attım. hiç olmassa artık içimi ısıtacak bir ateş oluştu ve etrafı aydınlattı.
Küçük bir gülümse ile dizlerimin üstüne, ateşe yakın oturdum ve Sarı, turuncu, kızıl renk tonlarının dansını izlemeye başladım.
Bir süre sonra renkler yavaşça şekil almaya başladı.
Yüzümü birazdaha yaklaştırdım gözlerimide kısarak şekle odaklandığımda...
Herabrienna yı gördüm. İkimiz birbirimize sarılmış, öylece dururken, onu gıdıklamaya başladığımda, gerçek gibi kahkahaları kulaklarımda yankılandı. Gözlerimin dolmasına engel olamadım...
Kızım... Belli ki bizi ayıramayacaklarını henüz öğrenememişler. Bu yüzden bizim öğretmemiz ge-
Düşüncelerim, tekrar esen soğuk rüzgar ateşi söndürmesiyle kesildi. Bir yandanda gözyaşlarımı kuruturken, görüntüde yok oldu. Sıcaklık, yerini tekrar soğukluğun acımasız kollarına teslim etti.
Buradan çıkış yoksa... Belkide...
Diye geçirirken, ayağa kalktım.
Gözlerimi kapattım. Owerworld'ü düşündüm... Eski evimi...Aniden tekrar gözlerimi açarken, sağ ayağımı sertçe yere vurmamla, alevlerin büyük bir ışık eşliğinde ayağımı vurduğum yerden daire şeklinde her yere yayılması bir oldu.
Geçtikleri yer ise farklı, kırmızı bir blokla değişti.
Evet...
Diye düşünürken, gözlerimi kıstım ve devam ettim.
Burada birkaç ufak değişiklik yapmak... Fena fikir değil...
Ayaklarım, yer ile temasını kesti. Havalanmaya başlamıştım.
Gid gide yükselirken, iki elimi birden, avuç içim yukarı bakacak şekilde, kollarımı ise omuzlarımın biraz üstünde kaldırdım
Ve o anda, başımın hemen üstünde, yuvarlanırken büyüyüen bir alev topu oluşmaya başladı. Ondan çıkan parlak ışık, karanlığı delerek yok etti.
Alev topunu, yukarı doğru fırlattığım anda, göz açıp kapayıncaya kadar heryer değişti.
Tavandan döküken lavlar, aralarda oluşan sarı ışık taşları, bazı yerlerde yanan alevler ile birlikte, yeniden ısındığımı hissettim.
İşte şimdi bana uygun bir yer oldu.
Dedim içimden, gururla etrafa bakıp, kollarımı birbirine bağlamışken.
Birkaç dakika sonra, yüzümde bir gülümseme oluşmasıyla devam ettim düşüncelerime.
Notch, Dünya oluşturabilen tek kişi değilmişsin demekki...
Burasıda benim dünyam...Der demez aklıma gelen ismi bu dünyaya verdim.
Nether...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herobrine'ın Kızı Herabrienna-Minecraft'ın Küçük Efsanesi
Hayran KurguHerobrine'ın kızı olduğumu öğrendiğimde, hayatımın tüm sıradanlığını yitireceğinden haberim yoktu... Ama bilmediğim bir şey daha vardı ki, o da asıl maceranın o zaman başladığı... Her şey, ben daha dokuz yaşındayken oldu. Babamla karşılaşmam ve ba...