Kadınlar erkeklere genelde 'odun' derler ve erkekler buna pek içerlerler. Doğrusu ben çok severim bu söylemi. Erkeğin özüdür aslında odunluk. Tersleme, sen de yüklen bunu genç kardeşim, al sırtına ve başla düşünmeye.
Bir ağaç henüz büyümediğinde basit bir odundur. Ağacın yalnızca iki kaderi vardır. Ya büyüyüp olgunlaşacak, sarıp sarmalayacak dallarını uzatıp ve meyveler verecek ya da kesilecek bir gün, birinin dibine sandalye, birinin sobasına ateş olacak. Ağacın kaderi biz insanların elindedir. Ama kimse durup dururken koca bir çınarı veya bol bol meyve veren yemyeşil bir ağacı kesmek istemez, çalı çırpı olmuş, bereketsiz ve gölgesiz bir odun parçası yerine.
Sen şu an bir odunsun kardeşim. Tersleme, yüklen bunu, al sırtına ve başla büyümeye. Ve sonunda sana odun diyenleri yetişmenle, yaprağınla, meyvenle ve dalınla karşıla; ta ki onları yanıltasın, kendine hayran bırakasın ve içlerinden biri gelip senin gölgende uzansın.
Büyü kardeşim.
Çünkü sen büyürsen, o gölgendeki, yeni ağaçlar büyütecek ve geleceğe huzurla yürüyecek.
Çünkü sen büyürsen sadece sen değil, insanlık büyüyecek, toprak büyüyecek ve bu toplum ileriye sizlerle yürüyecek...
Küçük kardeşim Ömer'e.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜZLEŞME
Short Story"Bazı yaralar sâdıktır yarınlara..." Kaybedenlere yazıldı bu kitap, yarım kalanlara, eksik bırakılanlara, düşenlere, düşürülenlere, düşleri kırılan ama içinde bi'yerlerde hâlâ o deli çocuğu yaşatanlara; ve ölüme, koyu bir sitem gibi, e...