Ali Şahikalar Diyarı'nda

13 1 0
                                    




           

Ne demiş ünlü şair: "Boş ver."

Bir hasta ziyareti gibi hayatımıza girenleri, şu kısa ömrümüzde, hep hayallerimizi yattıkları yerden doğrultarak misafir ettik ve asla almayacak olanlara, yüreğimizdekileri dökerek yer verdik. Taştılar, biz de boş verdik...

Ah bir bilselerdi, bir anlasalardı, içimizin kıvrımlarında, en dönülmez yerlerde yazıyordu isimleri ve biz nelere nelere boş veriyorduk şimdilerde....

Akşamları, hiç sönmeyen ışıkları altında evlerin, ıhlamurlar içildiği ve evlerinin çatı katında güvercinlerle dertleşen delikanlıların geceleri huzurla uyuduğu, kocanın hanımından, hanımın kocasından emîn olduğu, genç kızların, kollarının altında kitaplarıyla, en dip sokaklarda güvenle yürüdüğü güzel bir dünya vardı içimde. Güzel ve temiz. Sinirlilerin yatışmak için kapı önünde enikleri beslediği, salonda, bir akşam yemeği sonrası, babaların ev halkına okuduğu şiirlerin sesleri duyulan küçük pencerelerden dal dal masumiyet sarktığı, sevgi denilen o duru duygunun taciz edilmediği, kötünün doğmadığı, çocuğun ölmediği bir dünya vardı içimde. Şimdi sen de eksik kal hayallerimde. Gelme...

Şu nadide şahikalarından dünyanın, gözden göze, yürekten yüreğe, insanlığa bir sırmış gibi indirilen, çok kıymetli bir mesafesiydi aşk. Çok mu durduk, hızlı mı koştuk bilmiyorum ama hep kaybeden tarafa yazıldık. Biz, yüreği yüksekten korkanlara bulutları anlattık...

Uzaklar gidilmek için yaratılmadıysa zaten, benim ölümü gömmesinler. Git, uzaklara git. Benim öfkem maziye. Ve şu kaldırım kalabalıklarından bir gün çıkıp görüneceksin diye, kaçar dururum şehrimin plakalarından...

YÜZLEŞMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin