Ve perde !..

10 1 0
                                    




           

"Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu" der Shakespeare, Hamlet'ine hayatı sorgulatır. Uçsuzluğunu bucaksızlığını şu dünyanın, kırpar keser bir sahneye sığdırır. Tiyatro sahnesindeyiz hepimiz, oynuyoruz kendimizle, birbirimizle, akıbetlerimizle, oynuyoruz seçimlerimizle-seçilmediklerimizle ve sanki bugüne kadar çok iyi şeyler yapmışız da biraz sonra ayak bastığımız anda büyük bir alkışla karşılanmayı beklediğimiz bir sahnenin kulisinde alelacele bir şeylere hazırlanır gibi yaşıyoruz hayatı. Yanımızdakiler umrumuzda değil, tanımıyoruz ekibimizi, yönetmene inanmıyoruz, sadece kendi repliklerimizden ibaret sanıyoruz tüm oyunu ve tek düşündüğümüz, aynadaki görüntümüz.

Sevgili okurum, palyaçolar da ağlıyor gerçek dünyada, doktorlar da hastalanıyor, bir gün kapımızı çalıp ekmek isteyebiliyor bir zamanlar fırıncı olan komşumuz, ölebiliyor evimizin dokuz canlı küçük kedileri ve aslında hiç demirlemedikleri limanlardan "sevdim" deyip gidebiliyor âşıklar.

İki tür insan var, yalnızca ikicik tür. Nefesine değer verip mücadele eden ve amaçsız kalıp yaşamaya küsen.

Oynamak ya da oynamamak, aslında mesele bu derim ben.

Sevgisizliğe gark edilmiş şu büyük sahnenin en usta oyuncularındandır siyahı herkeste siyah, beyazı herkeste beyaz görüp insanı insan olduğu için seven.

Bu dünya öyle bir sahne ki, maskesinden tanıdığımıza "anladım", maskesini düşürdüğümüze "yendim", maskesini beğendiğimize "âşık oldum" diyoruz. Biz aslında bizi hiç görmüyoruz...

Bırakalım aynalarla konuşmayı, bırakalım ezberlerimizle inatlaşmayı, çıkalım sahneye, maskesiz çıkalım, öyle hazırlıksız ama öyle amade, alkışları değil oyunumuzu düşünerek, tozutacaksak da sahnede sevgiyle, ağlayacaksak da samimiyetle, belki acemice ama severek şu oyunu ve oyuncuları, çıkalım sahneye ve oynayalım. Zaten tek bir rolümüz varken gösterecek, onu da maskelerle kapatmayalım.

Var mısınız yarın güneşler doğduğunda artık kimseye geceler yaşatmamaya, ateşler gibi kızaranlara su şırıltısı olmaya, düşene dökülene iskemle olup dayanmaya, sevene saygıya, sevilene duaya, elinden tutmaya komşunun, gözüne bakmaya işçinin, aklamamaya karayı ve siyah göstermemeye en beyazı, artık susmaya, gidene, bir ömür katmaya, kalana...

Oynamak ya da oynamamak. Siz var mısınız oynamaya?..

YÜZLEŞMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin