"Ali," diyorum bazen kendime, "sen böyle biri değilsin oğlum, neden 'hiç olmadı'ğını gösteriyorsun insanlara?"
- Çünkü insanlar bunu istiyor Ali, böyle olmamı istiyorlar. Aslında insanlar, sadece böyle davranılmayı ve görmek istediklerini görmek istiyorlar...
Toplumların gelişmişliği, eğitiminden, tarihinden, politika yapısından falan anlaşılmaz bana göre, ben çocuklarına bakarım bir toplumun. Çocuklar, 'çocuk' değilse bir toplumda, bana oranın gelişmişliğinden bahsetmeyin!
Önderler ve liderler bir toplumun beyni ise çocuklar da ruhudur azizim. Ruhsuz bir vatan, sadece biraz fazla kabarmış toprak parçasıdır. Epilepsiye tutulmuş titreyen bir beden, gözlüğünü önüne düşürmüş bir hipermetrop hastasıdır.
Çocuklar çocuk gibi yaşayamıyorsa bir toplumda, fikirleri, istekleri sorulmuyorsa ve kesiliyorsa sesleri, sırf ses yapıp koşuyor diye kovuluyorlarsa ibadethanelerden, sığınamıyorlarsa oyuncaklarına "cezalısın" diye, biri anasının kokusunda uyuyacakken tiner koklayıp uyuyorsa bir köşe başında, biri mendil satarken otoyolda, diğeri şaşkınlığından ağlıyorsa babişkosunun doğum günü hediyesi olarak aldığı tekneye daha 13 yaşında, biri hala tanımıyorsa anasını babasını, okulu sadece kasaba merkezinde bir bina zannediyorsa bazı çocuklar, "bu dünyada en çok ne olmak istersin" diye sorulduğunda "Temel Reis olup bakkaldaki bütün sakız kutularını çocuklara dağıtmak istiyorum" diyemeyip "bugün 2 defa bomba atıldı ama bana bi'şey olmadı, çocukların canı az yanar di'mi" diye cevap veriyorsa bazıları, sen de hala "bu soruyla bu cevap çelişiyor kardeşim" diye söyleniyorsan bana, yaşayamıyorlarsa çocuk gibi ve ölüyorsa çocuklar, öldürülüyorsa... onlarca santral kur, tonlarca makine üret, donlarca para olsun hazinende, bana gelişmişlikten bahsetmeyin...
- Has***tiriniz efendim !
"Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın" demiş Albert Camus. Peki, ya ülkende çocuklar ölüyorsa, sayın kamu?
Ya çocukları ya da çocukluğumuzu aldılar bizden. İt gibi çalıştırıp at gibi koşturup bir çarka başka bir dişli olmamız beklendi hep. "Sen bu'sun, böyle olmalısın" dendi ve geri verilemeyecek her şey alındı elimizden...
Çocuk biçimsizdi ve toplum istediği gibi yontup biçti. Sonra "kendim olacağım" derken çocuk, çocukluğundan vazgeçti...
Topluma yaranacağız diye her gün bedel ödüyor çocukluğumuz. Ve inanıyorum, bir gün kitapların en diplerine çizileceğiz...
Cezalıyız çocuk, titrek gözlerine her gün defalarca yenileceğiz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜZLEŞME
Kısa Hikaye"Bazı yaralar sâdıktır yarınlara..." Kaybedenlere yazıldı bu kitap, yarım kalanlara, eksik bırakılanlara, düşenlere, düşürülenlere, düşleri kırılan ama içinde bi'yerlerde hâlâ o deli çocuğu yaşatanlara; ve ölüme, koyu bir sitem gibi, e...