•8•~Siyah Kan Zehri~

839 182 36
                                    

<><><><><><><>
Merhaba...
İyi okumalar dilerim...

_Bölüm İthafı_
@black_swan(❤)

<><><><><><><><>

__________

__________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

__________

~

Ayaklarım ağrıyana kadar koştum. Nefesimi düzene sokmaya çalışırken yanmaya başlayan boğazımı tutuyordum. Koşmak kesinlikle bana göre değildi. Bir kez daha etrafa göz gezdirdim. Çevremdeki ağaçlar beni saklıyordu. Tek kötü yanı beni gizlediği gibi onları da gizlemesiydi. Ormanda, bu sık ağaçların arasında tamamen kördüm.

Tamamen silahsızdım ve kullanmamı istedikleri güçlerim beni güvende hissettirmiyordu.
Arkamı dönüp çalılara göz gezdirdim.
Yanlızdım. En azından öyle olmayı diliyordum...
Ormanın derinlerine kadar gelmiştim ve daha onlardan birini görmemiştim. Gerçi sonuncu olmak da istemiyordum. Düştüğüm durum içler acısı bir hal almıştı.

Burada durmamam gerekiyordu. Bu kez yürüyerek ilerlemeye başladım. Ormandaki sessizlik hem rahatsız edici hem de sevindiriciydi. Sessizlik sayesinde onlardan birinin geldiğini eğer yeterince dikkatli olursam anlayabilirdim.
Durdum. Sonrasında koşmadığım için kendime lanetler yağdırmaya başlamıştım. Başından beri tedirgince duymayı beklediğim ses şimdi kulaklarımı doldurmuştu.
Artık yanlız değildim. Biri beni bulmuştu. Duyduğum çıtırtı sesleriyle etrafta birinin daha dolaştığına emin oldum. Belkide beni görmemişti. Sessizce beklemeye ve dinlemeye devam ettim. Yanımdan geçip gitmesini istiyordum. Koskoca ormanda bu kadar kolay karşılaşmamız, korkutucuydu.

Sesler kesildi, ya gitmişti, yada beni farketmişti. Ses çıkarmamak uğruna kımıldamıyordum.
Sesler birden arttı. Ağaç dalları kırılıyor, kuru yapraklar kırılan dallara parçalanma sesleriyle eşlik ediyordu.
Gitmediğini anlamıştım. Benimle oynuyordu. Birkaç adım attım. Sağımdaki ağacın çatırdamaya başlamasıyla geriye çekildim. Eğiminin artmasıyla devriliceğini anlamıştım. Fazla büyük olmasa da üzerime düşmesi kesinlikle kötü bir şekilde yaralanmama neden olurdu.
Ağacın kahverengi gövdesi aniden parçalandığında ağaç benim olduğum tarafa doğru yatmaya başladı. Diğer ağaçlar yüzünden kırılan dallar etrafa düşüyordu. Daha fazla geriye çekilerek ağacın yıkılışını izledim. Tam önüme düşmüştü.

Karşılaşmayı istediğim en son kişi, buradaydı. Brian. Beni bulmuştu.

Kötü talihim yine işbaşındaydı. Herşey başlamadan bitecekti.
Şüphesiz en zor eğitimim buydu. İlk gün kalkan yaparkenki halimi hatırlayınca tereddüt etsemde, düşüncemde haklıydım. Evet, kesinlikle bu en kötüsüydü.

SURGERE ~ |Renkler Savaşı 1.Kitap| ጀHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin