<><><><><><><><><><>
Ben geldim...Nasılsınız?
İyi okumalar dilerim.
_sonsuzsiyah_
<><><><><><><><><>
~
Noah,"Aklın başında mı senin?"dedi şaşkınlıkla.
Sözlerimin ardından verdiği ilk tepki bu olmuştu. Ardından, sözlerini fazla sesli bir şekilde dile getirdiğini fark etti ve etrafa baktı. Etraftaki gözler neyseki üzerimize dönmemişti.
Sabırsızca konuştum."Elbette aklım başımda Noah. Hatta aklım başıma yeni geldi. Mutlaka dışarıya çıkmak zorundayım. Sadece birkaç saat için."dedim onu ikna etmeye çabalayarak.
Huzursuz bir şekilde elini ensesine götürüp, kendi kendine mırıldandı.
"Seni dışarıya çıkarmamı istiyorsun. Bir safkanı, bir öğrenci safkanı dışarıya çıkarmamı istiyorsun...
Kendisiyle konuşuyor ve hala kendini sözlerime inandırmaya çalışıyordu. Bakışları ile yüzümü inceleyip, daha alçak bir sesle,"Bu yüzden öldürürler beni. Hem safkan olmana rağmen senin de kolay bir ceza ile kurtulacağını sanmıyorum. Fark etmemeleri mucize olur."dedi. Yaptığım tam anlamıyla delilikti, bu tehlikelerin hepsinin farkında olsam da durmaya niyetim yoktu.
Buraya gelerek boşu boşuna zamanımı harcamıştım. Sözleri kararlılığıma etki etmemişti. Mutlaka dışarıya çıkacaktım. Onun yardımıyla ya da kendi başıma. Sözleri zaten bildiğim gerçeklerdi. Buraya gelmekle hata yaptığımı düşünüyordum artık.
Sıkıntıyla nefesimi verdim, sakin bir şekilde,"Ben buraya gelmedim ve sen de bu sözleri duymadın teğmen."dedim umutsuzca ve ekledim, "Benim yüzümden zarar görmeni istemem. Başka bir yol bulurum."
Arkamı dönüp yürümeye başlayacağım sırada koluma uzanan eli beni geriye çevirdi. Noah eski konumuma dönmemi sağladıktan sonra hızla kolumu bıraktı. Etrafta bir sürü asker varken bir safkana dokunmak cesaret işiydi doğrusu. Kaşlarımı çatarak onun düşünceli yüzüne baktım.
"Neden dışarıya çıkmak istiyorsun safkan?"diye sordu merakla.
Kimseye güvenme... Sessiz kaldım, ona nedenini söyleyemezdim.
Ben sessiz kalınca kaşları çatıldı,"Seni bu kadar mecbur hissettiren sebep ne bilmiyorum ama tek bir bildiğim var..." Duraksadı. Ardından her zaman sinirimi bozan ama tam da o anda bana güven veren bir gülümseme yayıldı suratına. " Bir suç ortağına ihtiyacın var safkan. Beni dışarıda bekle lütfen. Üniformamı değiştirip geleceğim."
Yüzümü kaplayan gülümsememle,"Teşekkür ederim."dedim samimiyetle. Ona olan minnettarlığım zarar görmesine duyduğum korkuyla birlikte içimi kemirmeye ve beni rahatsız etmeye başlamıştı bile.
Teşekkürüm üzerine başını iki yana salladı ve kendi kendine,"Bunu yaptığıma inanamıyorum."diye mırıldandı.
Arkasını dönüp sağ çaprazımızda kalan merdivenlere doğru yürümeye başladığında arkasından gidişini izlemekle yetindim. Çok yanlış bir karar vermiştim, ama başka bir çözümüm de yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SURGERE ~ |Renkler Savaşı 1.Kitap| ጀ
Fantasía✖ TÜM HAKLARI SAKLIDIR. ✖ 23/06/18 yükseliş #5 11/03/18 fantastik #82 |Renkler Savaşı 1.Kitap| Sonunda her şeyimi kaybedeceğimi bildiğim bir yolda durmadan ilerledim. Büyük bir sırrın peşinden koştum. Birçok düşman vardı etrafımda, pek çok dostumun...