<><><><><><><>
Yeniden merhaba.
İyi okumalar dilerim.Yorum yapmayı unutmayın.
Not:Spoi içeren yorumlar silinecektir!
_Bölüm İthafı_
gizemlimars(❤)<><><><><><><>
~
Safkan Andrew in ardından onun odasına girdim. İçeride yanlız değildik. Brian safkan Andrew'in masasının yanındaki koltukların birinde oturuyordu.
Safkan Andrew'in ardında beni fark ettiğinde bir süre bana baktıktan sonra ayağa kalkarak,"İzninizle efendim."dedi.
Onun burada ne işi vardı? Saraydan gönderilmişti.
Uzun zamandır istediğim şey sonunda gerçekleşmişti. Başımı çevirdim, daha fazla onun yüzüne bakmak istemiyordum.
Safkan Andrew,"Çıkabilirsin Brian."diyerek ona izin verdi.
Brian safkan Andrew'in onayıyla bana doğru yürüdü. Gözleri üzerimdeydi. Yanımdan geçerken de bakmaya devam etti. Odadan çıkıp sessizce kapıyı kapattığında odada safkan Andrew ile yanlız yalnız kaldık.
Safkan Andrew masasına yaslı sandalyeyi çekerek oturdu."Neden burdasın?"diye sordu hemen sabırsızca.
Safkan Damon'un yalanını devam ettirmek zorundaydım. Brian'ın neden burada olduğunu merak ediyordum. Onları dinlediğim ortaya çıkmasın diye hiçbir şey söyleyemiyordum.
Gözlerimi yere indirerek,"Geçen gün yaşanan olay hakkında konuşmak için."dedim çekinerek.
Brian gitmişti, onu korumak için yalan söylemesine gerek kalmamıştı artık. Neler olduğunu öğrenebilirdim.
O ise beni yine şaşırtarak,"Özür dilemek için geç bile kaldın."dedi.
"Özür dilemek mi? Ama efendim..."
Elini kaldırıp sözümü kesti. Buz gibi soğuk bakışlarını üzerime dikmişti. O cümlesini bitirdiğinde şaşkınlıkla aralanmış ağızımı çoktan kapatmıştım neyseki.
Böyle mi olacaktı? Pekala, bu oyuna ayak uydurabilirdim.
Başımı sallayarak,"Evet... Beni affetmenizi istemek için gelmiştim."dedim duygusuzca.
Zorlukla kurduğum cümleden sonra sert bir ifadeyle cevabını beklemeye devam ettim. Hala Brian'ı koruyordu. Neden yapıyordu bunu?
Bir süre durakladıktan sonra,"Herkes hata yapar. Bunu bir daha tekrarlama sakın. İlgilendiğin tek şey eğitimin olmalı."dedi.
Ses tonu bu cevabıma şaşırdığını işaret ediyordu ama ısrar etmemem onu memnun da etmişti.
"Elbette. Bir daha olmayacak."dedim tek nefeste, hızlıca.
Gülümsedi. Bu gülümseme artık o kadar sahte geliyordu ki gözüme...
Hücrede onu ilk gördüğüm zaman da yüzünde aynı gülümseme vardı. Her zaman bu kadar sahte miydi? Yoksa sonradan mı değişmişti.
İşte bunu bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SURGERE ~ |Renkler Savaşı 1.Kitap| ጀ
Fantasía✖ TÜM HAKLARI SAKLIDIR. ✖ 23/06/18 yükseliş #5 11/03/18 fantastik #82 |Renkler Savaşı 1.Kitap| Sonunda her şeyimi kaybedeceğimi bildiğim bir yolda durmadan ilerledim. Büyük bir sırrın peşinden koştum. Birçok düşman vardı etrafımda, pek çok dostumun...