•12•~Silik Gölgeler ~

702 136 21
                                    

<><><><><><><>
İyi okumalar dilerim.

<><><><><><><>

______________

______________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

______________

~

Gözlerimi kamaştıran ışık yavaş yavaş sönmeye başladığında, gözlerime siper ettiğim elimi indirdim. Şadh kristalinin parçaları yere saçılmıştı. Kristalin rengi şeffaftı. Yanlızca bir avucumun büyüklüğünde olan kristalin bu kadar büyük miktarda ışık yaydığına inanamıyordum. Yerdeki kristal parçalarını toplamam gerekiyordu. Eğilip büyük parçaları toplamaya başladım.

Safkan Andrew'in odasındaydım. Neyseki şu anda burada değildi. O gelmeden önce burayı toplamalıydım.
Ama sadh kristali çok sayıda parçaya ayrılmıştı.

Umarım safkan Andrew gitmeden önce braktığı kristali bu hale getirmeme bir şey demezdi. İlk defa görmüştüm bu kristali. Sadece ismini biliyordum. Safkan Andew odadan ayrılmadan önce bana kristalin isminin şadh olduğunu söylemişti. Dokunmamam gerekirdi. Beklememi istediği halde kristale dokunmuştum. Ne gücünü ne de nasıl harekete geçeceğini bilmediğim kristal, ona dokunmamla birlikte ışık yaymaya başlamış ve kısa süre sonra da parçalanmıştı.

Odanın kapısı açıldığında hala yerde kristal parçalarını topluyordum. Hemen ayağa kalktım. Safkan Andrew elindeki sandık ve sandığın üzerindeki kitaplarla kapıda duruyordu. Yerdeki kristal parçalarına basmamaya dikkat ederek masasının yanına geldi ve elindekileri bıraktı.

"Dayanamadın ve kristale dokundun değilmi?"dedi yerdeki kristal parçalarına bakarken.

Elimde tuttuğum kristal parçalarını masaya bıraktım. Biraz mahçup bir tavırla kendimi savundum.

"Birden harekete geçeceğini beklemiyordum. Işık yaymaya başladı ve parçalandı."

Donuk bir ifadeyle beni dinledi. Şu anda sinirli olup olmadığını anlayamıyordum.  Umarım bana kızmazdı.

"Kontrol edilmesi kolay bir kristaldir. Sözlere gerek yoktur sadece kendi gücün gerekir kontrol etmek için. Ona dokunup ne istediğini aklından geçirmen bile yeterlidir bağzen."

Elindeki kitapları masaya koydu ve sandığı da yanındaki kitap rafına yerleştirdi. Tekrar masaya yaklaştığında konuşmaya başladım.

"Affedin. Sizi beklemem gerekirdi."

Gülümsedi. Eskiden her an yüzünde olan gülümsemesi şimdi yoktu. Nadiren gülümsüyordu ama sahte olduğu çok belli oluyordu.

SURGERE ~ |Renkler Savaşı 1.Kitap| ጀHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin