✖ TÜM HAKLARI SAKLIDIR. ✖
23/06/18 yükseliş #5
11/03/18 fantastik #82
|Renkler Savaşı 1.Kitap|
Sonunda her şeyimi kaybedeceğimi bildiğim bir yolda durmadan ilerledim. Büyük bir sırrın peşinden koştum. Birçok düşman vardı etrafımda, pek çok dostumun...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(SURGERE'nin ilk kapağı. ^-^)
<><><><><><><><> İyi okumalar dilerim.
Düşüncelerinizi yorum yaparak belirtmeyi unutmayın.
_sonsuzsiyah_
<><><><><><><><>
~
_Bir hafta sonra_
Saray yeni bir güne başlamıştı. Saraydaki herkes günlük görevleriyle meşkuldü şimdiden. Sadece bir kişi o anda olmaması gereken bir yerdeydi.
Odada etrafı karıştırırken, aynı zamanda dışarıyı dinliyor ve odaya kimsenin yaklaşmadığına emin olmaya çalışıyordu. En çok da Elliot'a karşı dikkatli olmalıydı. Gerçi odaya kim girerse girsin neden orada olduğunu açıklayamazdı. Odadaki tüm köşelere, yatağın altına, odadaki banyoya ve balkona, kısacası her yere baktı hızlıca. Burada olmalıydı. Dün kardeşinin ne yaptığını görmüştü, neyi sakladığını görmüştü.
Veliaht Prens Lukas odadaki kalan son yere giysi dolabına bakmaya başladı. Başlı başına bir oda büyüklüğünde olan dolabı en sona bırakmıştı bilerek. Aradığı son derece önemli bir şeydi, ararken sürekli onu bulması gerektiğini düşünüyor ve paniğe kapılıyordu.
Sarayda pek sık kalmıyordu. Ülkede sürekli dolaşarak şehirlerin yönetim binalarında geçiriyordu tüm zamanını. Ülkenin güvenliği konusunda babasına yardım ediyordu. Ordudan ayrı görev yapan gözcü askerleri o yönetiyordu.
Ara sıra gelirdi saraya, daha dün gelmişti. Babasıyla konuştuktan sonra kardeşi Cameron ve annesiyle de biraz vakit geçirmişti. Eliot'u ise odasında ziyaret etmişti. Onun odasına çocukluğundan beri habersizce girerdi. Bunun onun sinirini bozduğunu biliyordu çünkü. Yine aynısını yaparak birden odaya daldığında bunun nasıl bir sırrı ortaya çıkardığına kendisi bile inanamamıştı. Kardeşi hızla toparlanmış ve Lukas'ın çoktan gördüğü sandığı hemen saklamıştı.
Ama Lukas çoktan görmüştü sandığı ve içindeki o kitabı. Ne olduğunu biliyordu. Safkan Deragas'ın yazdığı kitabı, haftalardır aradığı kitabı elbette tanımıştı üzerindeki mühür sayesinde. O lanet adam ölmüş olmasına rağmen hala varlığını hissettiriyordu. Sinirle soludu. Elliot elinde neyi tuttuğunun farkında mıydı acaba? En büyük sorun da buydu.
