<><><><><><><><><><>
Bölümlerde yapılan değişiklikler sona erdi. Bundan sonraki bölümle konu bakımından eski bölümlerle aynı olacak genel olarak. Değiştireceğim birkaç şey daha vardı ama vazgeçtim.
Neyse tüm gece Wattpad'da zaman öldürdüm şimdi uyku vakti. İyi okumalar dilerim.
Sonsuzsiyah_
<><><><><><><><><><>
____________

_____________
~
Prens Elliot, Cora'yı sarayın beşinci katındaki bir odaya getirmişti. Oda fazla büyük değildi, konukları ağırlamak için kullanılan odalardan biriydi. Sarayın beşinci katındaki odaların bir kısmı konuklar için ayrılmış odalardı. Artık hiçbiri kullanılmıyordu. Sarayda ağırlanacak soylu bir konuk veya başka bir misafir yoktu çünkü.
Odada geniş koltuklar yumuşak halıların üzerinde duruyordu. Bunun haricinde pencerenin önünde bir yemek masası vardı. Maviye boyalı duvarlar tablolar ve ışık küreleri ile doluydu.
Elliot özellikle bu kullanılmayan odaya getirmişti safkanı. Hala neden burada olduğunu anlamaya çalışan kızıl saçlı safkana baktı. Kızıl saçları beline kadar uzanıyordu, mavi gözleri kızıl saçlarında kendini belli ediyordu. Çoğu genç safkanın aksine güçlü görünüyordu. Genç safkan kızlar narin bir görünüme sahip olurdu. Bu büyücü olmalarından kaynaklanırdı daha çok. Nigrum ırkının genel yapısı buydu.
Ama Cora bu genellemeye dahil değildi kesinlikle. Ayrıca çok da güzeldi.
Prens, genç safkanı izlemeyi bıraktı o fark etmeden önce.Onun meraklı bakışları karşısında,"Burada bekle. Hemen dönerim."dedi aceleyle.
Cora başını salladığında Elliot salondan çıktı ve kendi odasına doğru yürümeye başladı. Eğer her şey yolunda giderse günlerdir aklında olan sorununu çözmüş olacaktı. Günlerdir ne yapacağını düşünüyordu. Kralın emrindeki safkanlardan birine söyleyemezdi olanları. Eğitim alan safkanlara söylemek konusunda kararsız kalmıştı. En sonunda doğru bir karar verdiğini düşünüyordu.
Başka bir şansı yoktu. Ona yanlızca bir safkan yardım edebilirdi.
Saraydaki safkanlar arasında en çok safkan Andrew'e yakındı. Bu gün öğrencisini gördüğünde ne yapacağına karar vermişti. Safkan Andrew'in öğrencisi onun tek şansıydı.
Eğer biri öğrenecek olursa bu safkan Andrew olacaktı bu sayede. Böyle bir durumda safkan Andrew'i ikna edip gizli tutabilirdi herşeyi. Öyle olmasını umuyordu.
Altıncı katta ablası ve abisinin odasının yanındaki odasına girdi. Odasındaki büyük giysi dolabına doğru yürüdü. Dolabın kapağını açıp kıyafetlerinin arasına gizlediği sandığı çıkardı. Ahşap sandık çok büyük değildi ama çok küçük de sayılmazdı. Ama iki eliyle tutmasını gerektirecek kadar ağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SURGERE ~ |Renkler Savaşı 1.Kitap| ጀ
Fantasia✖ TÜM HAKLARI SAKLIDIR. ✖ 23/06/18 yükseliş #5 11/03/18 fantastik #82 |Renkler Savaşı 1.Kitap| Sonunda her şeyimi kaybedeceğimi bildiğim bir yolda durmadan ilerledim. Büyük bir sırrın peşinden koştum. Birçok düşman vardı etrafımda, pek çok dostumun...