<><><><><><><><>
İyi okumalar dilerim. Yorumlarınızı sinsi yazardan eksik etmeyiniz...
_sonsuzsiyah_
<><><><><><><><><>
______________
______________
~
Körelmiş hisselerimin beni sarmaladığı anlardan birindeydim yine. Elimde hala o kitabı tutuyordum. Kitabın sakladığı sır her neyse öğrenmem gerekiyordu. Ama gidip yardım isteyebileceğim kim vardı ki? Hiçkimseye güvenemezdim. Aslında aradığım cevaba ulaşmanın bir yolu vardı. Aklımda beliren düşünce nedense doğru bir yolmuş gibi gelmiyordu bana. Hislerim benimle sürekli oyun oynuyordu. Onları görmezden gelmeyi seçtim. Aklımdaki düşünceye güvenerek hareket edecektim.
Hâlâ öne çekilmiş halde duran masanın arka tarafına geçip rafların arka yüzüne kitabı yerleştirdim. Ardından masayı dikkatle önceki yerine çektim. Raflar ile duvar arasında kalan kitap gizlenmişti. Başarılı olmaktan mutlu bir şekilde yere koyduğum kitapları tekrar masaya yerleştirdim.
Odam eski düzenine kavuştuğunda dışarıya çıktım. Safkan Damon yarın yanına gelmemi söylemişti. Günün geri kalanında özgür sayılırdım. Saraydan çıkamasam bile en azından safkan Damon etrafta olmayacaktı.
Günün yarısından fazlası geride kalmıştı. Sandra ve Jason'un yanına gitmek için kat salonuna doğru yürümeye başladım. Yüksek ihtimalle orada olmalıydılar. Ara koridoru geride bırakıp ana koridora çıktım. Salona girmeden önce, ana koridorun ilk yan koridorunun önünden geçtiğim sırada, safkan Andrew'in odasının kapısının açık olduğunu fark ettim. Adımlarımın yönünü değiştirip safkan Andrew'in odasına doğru yürümeye başladım.
Odanın önüne geldiğimde hafif aralık olan kapıyı tamamen açıp içeriye baktım. İçeride bulunan raflardaki tüm kitaplar şimdi ya masanın üzerinde ya da yerdeydi. Tüm bu dağınıklığın ortasında pelerini yüzünden kim olduğunu anlayamadığım biri duruyordu. Arkası dönük olduğu için yüzünü de göremiyordum. Tek gördüğüm kısa siyah saçlarıydı. Birkaç adım atıp odaya girdim. Odadaki silüet benim varlığımı fark etmiş olacak ki arkasına döndü.
Kısa siyah saçları sert yüz hatları ile daha da sertleştirmişti yüzünü. Yeşile çalan ela gözlerinin odağında ben vardım. Birkaç saniye durakladıktan sonra elindeki kitabı kapattı ve gülümseyerek baştan aşağıya inceledi beni. Gözleri en son pelerinim üzerinde işli olan s ve n harfleri üzerinde takılı kaldı. Ben de aynı işareti onun üzerindeki pelerinde görmüştüm.
Gözlerini tekrar yüzüme çevirdiğinde,"Merhaba safkan." Dedi gülümseyerek.
Başımı eğdim. Karşımdaki kadının safkan Andrew'in yerine gelen safkan olduğunu tahmin ediyordum. Odayı düzenliyor olmalıydı. Safkan Andrew'in ardında kalan son izleri de siliyordu.
"Merhaba efendim. Böyle birden girdiğim için özür dilerim." Dedim yaptığım hatayı telafi etmek için.
Başını iki yana salladı. Gülümsemesi yüzünden silinirken minik bir tebessüm miras kalmıştı geriye.
![](https://img.wattpad.com/cover/102114952-288-k111022.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SURGERE ~ |Renkler Savaşı 1.Kitap| ጀ
Fantastik✖ TÜM HAKLARI SAKLIDIR. ✖ 23/06/18 yükseliş #5 11/03/18 fantastik #82 |Renkler Savaşı 1.Kitap| Sonunda her şeyimi kaybedeceğimi bildiğim bir yolda durmadan ilerledim. Büyük bir sırrın peşinden koştum. Birçok düşman vardı etrafımda, pek çok dostumun...