<><><><><><><><><><><>
İyi okumalar dilerim.
_sonsuzsiyah_
<><><><><><><><><><><>___________
___________
~
Geç saatlere kadar, Jason'dan aldığım Kızılsihir kitabını okudum. Birkaç saat uyumak için yattığımda gece yarılanmıştı çoktan. Ne kadar çabalarsam çabalayayım uyumayı başaramadım.
Nihayetinde pes edip kafamı kaldırdım ve duvardaki saate baktım. Saatler gündüz ve gece olarak iki programda çalışırdı. Gece ve gündüz birden on ikiye kadar ilerleyen saatler Heva kalkanı aydınlatıldığı ve karartıldığı saatlerde başa dönerek ilerlerdi. Saat şu anda on biri elli geçiyordu. Sabah olmak üzereydi. Heva hala karanlıktı. Odamda ışık küreleri yanmadığı için hiçbir yeri göremiyordum. Saatin üzerindeki rakamlar safir mavisine parlıyordu. Bu yüzden rahatlıkla saatin kaç olduğunu görebiliyordum.
Üzerimdeki örtüyü açıp doğrularak oturdum. Ayaklarımı yataktan sarkıttım yavaşça. Ayaklarım yere değdiğinde yerin soğukluğunu hissederek ürperdim. Üzerimde beni sıcak tutacak bir örtü olmadığı için odadaki serinliği hissettim bir anda. Yatağın ucuna bıraktığım ince örtüyü elimle arayarak kısa sürede bulduktan sonra omuzlarıma örttüm. Ellerimi belimin iki yanına doladım ve örtüyü üzerime sardım. Geceleri hava çok soğuktu.
Ayağa kalktım ve karanlıkta el yordamıyla yürüyerek pencerenin önüne gittim. Dışarısı da içerisi gibi tamamen karanlıktı. Şehirde de akşam saatlerine bakarak sayıca iyice azalan ışık küreleri, sonsuz gibi görünen karanlıkta tek bir nokta halinde parlıyordu. Zümrüt şehrindeki binalarda bulunan ışık küreleriydi bunlar. Sarayın bahçesi karanlıktı, şehir sokaklarındaki küreler askerler tarafından saatler önce söndürülmüştü.
Saray ise şu an Hyalin ülkesindeki tek aydınlık yapı olmalıydı. Geceleri ışık küreleri azaltılıyor olsa da koridorlardaki ve odalardaki ışık kürelerinin çoğu bırakılırdı.Geceleri dışarıda dolaşırken birçok kez sarayın geceleri etrafa ışık yaydığını görmüştüm.
Pencereden içeriye ışık girmiyordu odam da saatin hafif parlaması dışında karanlıktı ama neyseki düşmeden pencerenin önüne gelmiştim. Zümrüt şehrinin doğu yakası fazla karanlıktı ancak evimin olduğu batı yakası daha aydınlık olurdu geceleri. Bu yüzden rahatlıkla doğum günlerimde gece de olsa kraliyet ormanındaki tepeye gidebiliyordum eskiden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SURGERE ~ |Renkler Savaşı 1.Kitap| ጀ
Fantasía✖ TÜM HAKLARI SAKLIDIR. ✖ 23/06/18 yükseliş #5 11/03/18 fantastik #82 |Renkler Savaşı 1.Kitap| Sonunda her şeyimi kaybedeceğimi bildiğim bir yolda durmadan ilerledim. Büyük bir sırrın peşinden koştum. Birçok düşman vardı etrafımda, pek çok dostumun...