𝚃𝚑𝚎 𝙳𝚒𝚜𝚊𝚙𝚙𝚎𝚊𝚛𝚊𝚗𝚌𝚎

6. Bölüm

Medya; Afra Yıldırım
~•~•~•~
Alarmın sesiyle gözlerimi açmıştım. Gözlerimin ışığa alışması için ovuşturdum. Esneyip sıcak yatağımdan ayrıldım. Dolabın önüne gidip giyecek bir şeyler ararken kapım açıldı. "Bende seni uyandırmaya gelmiştim." başımla onayladım. "Boşuna bir şey arama. Ben ayarladım sana bir şeyler." elindeki askılığı bana uzattı. Tam seçebilmem için birkaç kez gözlerimi kırpıştırmam gerekmişti. Hâlâ uyku sersemiydim.

Askılığı elime aldığımda ilk gördüğüm kot etek ve bol beyaz bir tişörttü. "Bunları mı ayarladın Arya?" gülümseyerek başıyla onayladı. "Etekle rahat edebileceğimi sanmıyorum."tişörtü alıp askılığı geri uzattım. Dolabımdan bol yırtık kot pantolonumu çıkarttım. "Bunlar daha iyi."

"Ama ilk günün! Biraz daha özenli gitmen gerekmez mi?" omuz silktim. "Nasıl rahat ediyorsam öyle gideceğim." odamdaki ,ben evde değilken Arya'nın tesisatçı çağırıp tamir ettirdiği, banyoya girip kapıyı kapattım. Kısa bie duşun ardından üzerimi giymiş, saçlarımı kurutmuştum.

Tepeden topladığım saçlarım ve yüzüme renk gelmesi için yaptığım hafif makyajımla banyodan çıktım. Sırt çantamı alıp aşağı indim. "Çıkıyorum!"

"Olmaz! O kadar kahvaltı hazırladım sana!" mutfaktan koşturarak elinde üzerine çikolata sürülmüş pankekle geldi. "En azından şunu ye. Aç bakayım ağzını." beyaz ayakkabılarımı giyip ayağa kalktığımda Arya pankeki uzatıyordu. Hepsini ağzıma attığımda şişmiş yanaklarıma güldü. El sallayıp kapıdan koşturarak çıktım. İlk günümde geç kalmayı hiç istemiyordum.
*
Asansöre binip mesajda belirtildiği gibi altıncı katı tuşladım. Kapılar tam kapanırken genç bir adam, "Kapıyı tutar mısınız lütfen!" elimi kapıya uzatıp tekrardan ardına kadar açılmasını izledim. Uzun boylu adam yanımdaki yerini alınca gülümsedi. "Teşekkür ederim." başımla onayladım. "Yabancınız sanırım?" asansörün kapısına bakarken çabucak ineceğim kata gelmek için dualar ediyordum. Gereksiz muhabbet yapan insanlardan hiç hoşlanmıyorum.

"Gördüğünüz gibi." kıkırtısı asansörü doldurdu. "Pek konuşkan değilsiniz galiba?"

"Gereksiz muhabbetleri sevmiyorum." sonunda ineceğim kata geldiğimde adamın cevap vermesini beklemeden indim. Ama o adam resmen arkamdan koşturup yanıma geldi. "Sen yeni makyözsün değil mi? Afra??"

"Bu kadar ilgili olduğunuza göre burada önemli bir işiniz olmalı beyefendi." yani umarım öyledir çünkü sabrım taşmak üzere. Suratının ortasına yumruğumu geçirmek üzereyim. "Eğitmenim. Yeni gelen makyözlerle deneme sürecinde ben ilgileniyorum." sol tarafta kalan kapıyı gösterdi. "Buraya." başımla onayladım. İçeri geçmem için kapıyı açtı.

Sağda ve solda üçer tane makyaj masası ve üzerlerinde makyaj malzemeleri vardı. Sınıfta benim dışımda üç kız daha vardı. Eğitmen benden sonra içeri girip kapıyı kapattı. "Günaydın! Sizi yeni arkadaşımız Afra'yla tanıştırayım." başımla selam verdim. Kızlardan biri dışında hepsi selam vermişti. Diğerinin derdi neydi anlayamamıştım ama üzerine düşünmemi gerektirecek bir konu değildi. "Ben Chul bu arada." uzattığı elini sıktım.

"Dosyanı inceledim. Birçok yerde kısa süre de olsa çalışmışsın. Katıldığın bazı yarışmalarda dereceye girmişsin. Ayrıca yanlış hatırlamıyorsam annen ünlü bir makyözmüş." başımla onayladım. "Aralarındaki en deneyimli kişi şimdilik sensin. Ama bu seni rahatlatmasın. Sadece seni denemek için buraya yönlendirmiş olsalar bile çok iyi iş çıkartmanı istiyorum".