56. Bölüm

93 14 0
                                    

Medya; Jeon Afra'yı deli gibi seven Jeongguk

Bölüm Afra'dan... Keyifli okumalar.
~•~•~•~
Arya gideli üç, Eylül'le görüşeli iki, Big Hit'e istifamı verip yeni işime başlayalı bir gün olmuştu. Ev hâlâ bomboş geliyordu. Pek alışamamıştım. Aslında alışmak da istemiyorum ama... Alışmam gerekiyormuş gibi hissetmekten kendimi alamıyordum.

Krem ceketi üzerime geçirip saçlarımı geride topladım. (Giydikleri 👇🏻)

Lee Holding'de ,yeni iş yerimde, katılmam gereken bir toplantı vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lee Holding'de ,yeni iş yerimde, katılmam gereken bir toplantı vardı. Merdivenlerden inerken halka küpelerimi takıyordum. Sonunda takabildiğimde ayakkabılarımı giyip evden çıktım.

Arabama binmeden yan eve göz atmıştım. Hiç hareketlilik yoktu. İşleri fazlasıyla yoğun olduğundan Jeon'la pek görüşememiştik. Pek dediğim baya iki gündür yüzünü gördüğüm yoktu. O aradığında ben işlerimi hallediyor olduğumdan açamamıştım, ben aradığımda ise muhtemelen şirkette ya da önemli bir yerde olduğu için açmamıştı. Sonuç olarak iki gündür ne yüzünü görüyordum ne de sesini duyuyordum. Açıkçası içimde bu yeni keşfettiğim hisle başa çıkmak sandığımdan çok daha zordu. Neyseki bu akşam beraber yemek yemek için anlaşmıştık da kendimi bununla avutuyordum.

Derin bir nefes verip arabaya bindim. Kemerimi takıp yeni iş yerime doğru sürmeye başladım.
*
Toplantı bitiminde Bayan Lee'yle ,patronum, birlikte misafirlerimize çıkışa kadar eşlik ettik. Asansöre bindiğimizde derin bir nefes verdim. Yanlış çevireceğim diye aklım çıkmıştı ama hiçbir sorun çıkmamıştı. O yüzden rahattım.

Yukarı çıktığımızda Bayan Lee "Haftasonu seminer için Jeju adasına gideceğiz. Yarın sabah yedide şirkette ol."

"Tamam." selam vermiş odasına çekilmişti. Çok dişli bir kadındı. Kırklı yaşlarını devirmek üzere gibi duruyordu. Kestane kahvesi saçlarını hep ensesinde topluyor, çatık kaşlarıyla 'Ben buraya tırnaklarımla kazarak geldim!' diye bas bas bağırıyordu. Bu yüzden onun yanında çalışmaktan hoşlanmıştım. Sertti ama hiçbir zaman sınırı aşacak kaba bir davranış sergilemiyordu. Nerede duracağını biliyordu. Ayrıca kahve molasındayken yanıma ilişen kızdan çalışanlarına çok değer verdiğini öğrenmiştim. Yani en azından kız böyle iddia etmişti.

Müşterimize mail atarken yalancı öksürük sesiyle başımı kaldırdım. Bayan Lee'nin asistanı kapının oradan gülümsüyordu. "Bayan Lee küçük bir bavul almanın iyi olacağını iletmemi söyledi."

"...Tamam? Sağol."

Gülümseyip koridorda kayboldu. Yoğun iş hayatı, bayılırım. Zaten kafamı dağıtmaya çok ihtiyacım var o yüzden tüm enerjimi işime harcamak istiyorum.

Çantamı toparlayıp asansöre ilerledim. Zemin katı tuşladıktan sonra Eylül'ü aradım. Açması uzun sürdü. "Efendim güzelim."

"Konum at, yanına geleceğim." cevap vermesine müsaade etmeden telefonu kapattım. Çünkü sadece SeokJin'den kaçmıyordu. Ondan uzak duracağım diye benimle de görüşmüyordu. Zaten Arya yoktu, bir Eylül buradayken benimle görüşmeyince iyice asabım bozuluyordu.

𝚃𝚑𝚎 𝙳𝚒𝚜𝚊𝚙𝚙𝚎𝚊𝚛𝚊𝚗𝚌𝚎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin