-16-

327 21 24
                                    

Bugün hayatımdaki en berbat ve aynı zamanda en güzel günü yaşamıştım. İlk önce kızlarla buluşmam, eski zamanları hatırlamak güzel olmuştu. Sonrasında Çağın'ı görmek kendimi suçlu hissettirse de elimden bir şey gelmiyordu. O sırada Güzey'i bir günde nasıl özlediğimi düşünüyordum ki birden karşıma çıktı. Beni evime kadar getirdikten sonra zorla da olsa sarıldım. O giderken arkasından onu izlemeye başladım. O sırada Utku aramıştı. Lakin ben hala Hayal'le Güzey'i izliyordum. Birden gördüğüm şeyle şoka uğramış kendime gelememiştim. Kendimi odama kapatıp hiçbir şeyi düşünmeden ağlamaya başlamıştım. Güzey gelmişti. Bir sürü şey konuştuktan sonra onu affetmem için bir şeyler yapmayı istemişti. Ben de yalandan da olsa bir günlük sevgilim olmasını istedim. Galata'ya gitmek istedim. Çünkü bir rivayete göre Galata'ya kiminle çıkarsan onunla evlenirsin. Bu rivayet gerçekleşir mi bilmiyorum ama ben onunla gerçekten mutlu olmak istiyorum. Şimdi de yatağıma yatmış bu olanları düşünüyorum işte. Bir yanım üzgünken, bir yanım onunla sevgili olmanın yalan halini yaşasa da mutlu işte.

Yarın ayrıca Su, Özgür ve Güzey bize gelecekler ev bakmak için. Belki de Ankara'ya gidip gelmek zorunda kalacağız birkaç kere. Ruh halim o kadar karışık ki şu an ne düşüneceğimi ya da ne hissedeceğimi bile bilmiyorum. Sadece uyumak ve bir süreliğine her şeyden soyutlanmak istiyorum.

Telefonum çalınca komidinin üstünden aldım. Utku arıyordu. Ona haber vermeyi unutmuştum. Neler olduğunu bilmiyordu tabi. Gördüğüm şeyle donakaldığım ve sonradan da kendime gelemediğim için her şeyi unutmuştum.

"Efendim?" diyerek açtım telefonu.

"Ben seni kaç saatten beri arıyorum haberin var mı? En son Güzey'i izlediğini söyledin sonrası yok. Meraktan çatladım burada. En sonunda evini bulup gelecektim." diye sinirli sinirli konuşunca haklı olduğunu bir kez daha anladım. O anın etkisiyle ne yapacağımı şaşırmıştım ben de işte.

"Biliyorum ama bir sürü şey oldu." dedim.

"Ne oldu? Hemen anlat." dedi heyecanla. Neler oldu bir bilsen be Utku... Belki sonlarına doğru bu kadar heyecanlanır ama ilk kısımları anlatmak istemiyorum.

"İlk kısmında çok detaya girmek istemiyorum. Ben Güzey'i izliyordum ya, o sırada Hayal Güzey'i öptü."

"E oha ama!" dedi Utku.

"İşte ben de öylece kaldığım için o an telefonu falan düşürdüm. Sonra telefonu alıp hızla eve gittim zaten."

"Sakın bana bu saate kadar ağladım deme." deyince gülümsedim. O kısımdan sonrası çok güzeldi işte.

"Birlikte Galata'ya çıktık." dedim.

"Şoktan bayılmamı falan mı istiyorsun? Ayrıca o rivayeti de biliyorsun. Hangi ara çocukla Galata'ya çıktın? Artık en başından anlatacak mısın?" deyince kıkırdadım.

Bütün olayları ayrıntısına kadar anlattım. Gerçekten olay nasıl buralara gelmişti, bir fikrim yoktu ama yine de ben Güzey'e aşık kalmayı başarmıştım işte. Son yaptıklarıyla daha fazla aşık olmuş gibi hissediyordum. Hem beni gerçekten sevse böyle mi olacaktı? Yalan olduğunda bile bu kadar mutluysam gerçek olsa nasıl mutlu olacağımı düşünemiyordum bile.

"...İşte en sonunda öyle oldu. Bir yanım üzgün, bir yanım mutlu, ne yapacağımı bilmiyorum. Yarın hepimiz Ankara için toplanıp ev bakacağız zaten." dedim.

"Mutlu olun. Her zaman mutlu ol. Gerçekten onunla mutlu olmayı hak ediyorsun. Belki de onunla olmayı en çok hak eden insansın." dedi Utku. Gülümsedim.

"Teşekkür ederim. Gerçekten onu çok seviyorum. Bir sözüyle bana her şeyi unutturabilecek ve tekrardan beni kendine aşık edebilecek biri. Bugün ondan uzaklaşmam gerekirken, yalandan yaptığı sevgili rolüyle ona daha çok bağlandım. Bu durum artık aşk mı sevgi mi, bilmiyorum. Belki bağlandım ya da alıştım. Kaç seneden beri gece yatarken dualarımda o var. Ben de olan bir sürü fotoğrafı var. Beni engelledikten sonra bile ona attığım binlerce mesaj var. Kızlarla nasıl bir yakınlık derecesi olduğunu biliyorum ve ben hala inatla onu istiyorum. Onu özlüyorum. Onu seviyorum." dedim. Durum tam olarak böyleydi. Tabi bunları yaşarken bir yandan acı çekiyor bir yandan da yoruluyordum.

Galata Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin