Derinlerden gelen sesle irkildim. Sehpanın üzerinden telefonumu alıp alarmı kapattım. Koltukta doğrularak gözlerimi açmaya çalıştım. Beynim uyku halinden çıkıp kendine gelirken dün gece yaşanılanlar aklıma geldi. Gözlerimi açıp yan koltuktaki Güzey'e baktığımda hala uyuyor olduğunu gördüm.
Dün gece yaşadığımız hiçbir şeyi hatırlamasını istemiyordum. Eğer hatırlıyorsa yapacağım bir şey de yoktu aslında. Tekrar bir öpücükle hafızasını silemezdim.
Dün Güzey beni öptükten sonra koltuğa düşmüş ve orada sızmıştı. O ânın etkisiyle kendime gelememiştim. Ellerim ve ayaklarım on kat daha fazla titremiş, kalbim yerinden çıkacak gibi olmuştu. Yüzüm alev alev yanıyor, belki iç organlarım da halay çekiyordu. Güzey'i koltuğa yatırdıktan sonra ben de diğer koltuğa yatmaya karar vermiştim. Alarmı da sınava girmeden önce tekrar çalışmak için kurmuştum. Lise yıllarında sınava girmeden önce mutlaka kızlarla son âna kadar ders çalışırdık.
Koltuktan kalktım ve balkona geçtim. Şimdi sınava çalışmak yerine kendimle konuşacaktım çünkü hala aklımın almadığı şeyler vardı. Tabi öncelikle kaç senedir çözemediğim bir Güzey denklemi vardı. En zor matematik sorusundan bile daha zor olan bir Güzey denklemi.
Dün gece neden sarhoş olana kadar içmişti? Benim için içtiğini hiç zannetmiyordum. Hayal için içmiş olabilir miydi? En olası durum buydu ama ne hikmetse onun için sarhoş oluyor sonra gelip beni öpüyordu. Ben ondan uzak durmaya çalıştıkça o beni kendisine çekiyordu. Hayatım dengesizleşiyordu ve ben gerçekten yoruluyordum. Bu karmaşadan, acıdan ve aşktan dolayı gerçekten yoruluyordum.
"Hilal?"
Özgür'ün sesiyle irkildim.
"Ne öyle sessiz sessiz geliyorsun ya?"
"En az on kez Hilal, dedim. Sen dalıp gitmişsin. Benim suçum ne?" deyince ağzıma hayali bir fermuar çektim.
"Harbiden ne oldu sana? Karadeniz'de gemilerin mi battı?"
"Evet."
"Güzey mi bir şey yaptı?"
"Evet."
"Boran mı bir şey yaptı?"
"Evet."
"Ben mi bir şey yaptım?"
"Evet."
"Erkek olmaya mı karar verdin?"
"Evet."
"Sen beni dinliyor musun?"
"Evet." dediğimde sandalyeyi yanıma getirdi ve sandalyeye oturdu.
"Biraz önce erkek olmaya mı karar verdin, dedim. Sen de evet, dedin. Gerçekten iyi misin, Hilal?"
"Değilim." dedim ve bir anda Özgür'e sarıldım. Hemen o da bana sarıldı. Özgür her zaman benim yanımdaydı ve bana destek olurdu. Güzey yüzünden üzüldüğüm zamanlar bana en çok kızan kişilerden biri de o olurdu.
"Ne oldu? Hadi anlat bana." dedi ayrıldığımızda.
"Dün eve sarhoş geldi ve beni öptü."
"Ne? Nasıl ya? Bir dakika, nasıl bir tepki vereceğimi bilemedim şu an." dedi. Ben de nasıl bir tepki vereceğimi bilmiyordum.
"Şok olunca insan ne diyeceğini bilemiyor tabi."
"Peki sonra ne oldu?" dedi kaşları çatılıyken. İnanamamıştı.
"Koltuğa düştü ve sızdı." dedim.
"O ne be?"
"Ne ne? Asıl senin tepkin nasıl öyle ya?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galata
Teen Fiction"Kız Kulesi, Galata rivayetini bilir misin?" "Biliyorum." "Kız Kulesi, Galata'ya aşık olur. Kavuşamayacaklarını bile bile uzaktan sever Galata'yı. Vazgeçmek zorunda olduğunun o da farkındadır. Vazgeçer. Galata aşık olur. Kavuşamayacaklarını Kız Kul...