-32-

268 14 31
                                    

Hava akşama yaklaşırken babamlar kuzenimin ve ailesinin yanına gitmeyi planlamışlardı bile. Kuzenim dediğim de annemden bir yaş küçüktü ama severdim. Ailece birbirimize yakındık. Eşi Arnavuttu. Bu ayrı bir durumdu tabi. Birçok kez Güzey'le akraba olabileceklerini düşünsem de öyle bir şey çıkmamıştı.

Çocukları da Nazlı ve Duru'ydu. Nazlı, Duru'dan üç yaş büyüktü. Nazlı'yı küçükken daha çok severdim ve onunla çok vakit geçirirdim. Duru'yu da severdim ama Duru, Nazlı'ya göre daha yaramazdı ve Arnavutlar'a benziyordu. Tabi Duru doğduğunda Güzey yoktu hayatımda.

Şimdi onlara gitmek için hazırlanıyorduk ama ben hazırlanmaktan ziyade Güzey'e mesaj atıyordum. Tabi o bakmıyor baksa da cevap vermiyordu. Ben de umrunda olmadığı için deliriyordum.

"Neyse, seni seviyorum."

Yazdım son olarak. Bildiği gerçeği söylüyordum ama umrumda değildi. Hiç bıkmadan her zaman söyleyecektim.

Telefonumun kilit düğmesine basıp ben de annemlerin yanına gittim. Hep beraber evden çıktık. Hava güzel olduğu için yürüyerek gidecektik.

Aşağı indiğimizde birini beklediğimiz için telefonumun kilidini tekrar açtım.

"Me to."

Ondan gelen bu yazıyı görünce ağzım bir metre açıldı. Her ne kadar dalga geçtiğini bilsem de o kadar çok mutlu olmuştum ki.

Aslında 'Me to' öyle yazılmazdı. 'Me too.' diye yazılırdı ama bu bile benim için çok önemli bir ayrıntı olmaktan çıkmıştı.

Normalde hiç sevmediğim yolu mutlulukla gitmeye başladım. Aklımda dolanan fazlasıyla hayal vardı. Hala küçücük bir umut saklıydı yüreğimde. Öylece gülümsüyordum.

"Ne gülüyorsun öyle, deli sanacaklar seni." deyince annem yüzümdeki gülümseyi sildim.

Kuzenime gelince biraz oturduktan sonra annemde internet olduğu için onun telefonunu alıp kızlarla odaya geçtim. Mesajına bakayım derken ona görüldü atmıştım.

"Dalga geçtiğini biliyorum ama mutlu oldum :')"

Yazdım. Mesajım gitmeyince saçma sapan şeyler yazıp biraz daha delirdiğim doğrudur ama o kadar mutlu olmuştum ki. Anlatılması zor bir mutluluktu. Tabi sonraki yazdığım şeylere yine görüldü atmıştı.

Ben onun sayesinde mutlu oluyor, onun sayesinde üzülüyordum.

Gözlerimi açtığımda uyuyan bir Güzey çıktı karşıma. Gülümsedim ama benim aksime onun kaşları çatıktı. Hiçbir şey yapmadan onu izlemeye başladım.

Şu an onu istediğim zaman görebilmek bile benim için çok güzel bir durumdu. Zaten hep görerek sevdim onu ama istediğim zaman göremiyordum işte. Şimdi tam karşımda yatıyordu. Her halini biliyordum. Bir tarafım onun yüzünden mutsuz olsa da bir yanım hala mutluydu işte.

"Ne izliyorsun beni?" diye ses gelince Güzey'den, kendime geldim. Gözlerimi kırpıştırdım.

"Hiç, izleyemez miyim?" dedim. Sadece omuz silkip yatakta doğruldu. Ben ise bakışlarımı ondan çekmemiştim.

"Hilal?" deyip bana dönünce bakışlarımız birleşmiş oldu.

"Efendim?" dedim anlamayarak.

"Yanıma gelsene." dedi. Omuz silkip yatağımdan kalktım ve yanına gittim. Oturmamı işaret edince ona dönük bir şekilde oturdum.

Bir anda beni kendine çekip sarılınca ellerim havada kaldı. Omzuma gözyaşı deyince ağzım aralandı ama hemen ben de ona sarıldım. Şimdi ne olmuştu birden bire?

Galata Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin