Bir akşam daha gelip çatmıştı. Yatağa yatmış uyumaya çalışıyordum. Bugün Anıtkabir'den sonra bir eve bakmıştık. Kızlar için resmini çekmiştim. Fena değildi ama yarın iki eve daha bakacaktık. Sonrasında akşam otobüse binip İstanbul'a geri dönecektik. Ona göre ailelerle konuşup bir evi tutacaktık. Tabi bizim kızlarla da konuşmam gerekiyordu. Her şey yavaş yavaş düzene girecekti. Daha fazla Ankara İstanbul arası yolculuk yapacağımdan emindim.
Uykum dağılmıştı. Yatakta sağa sola dönüp duruyordum. Aslında bugün yorulmuştum. Uyumam gerekiyordu. Yarın otobüs yolculuğunda doğru düzgün uyuyamayacaktım. Hem yarın da iki eve bakacağımız için yorulacaktım. Aksilik ya işte, uyuyamıyordum.
Kapım birden çalınca irkildim. Yataktan kalktım ve kapıyı açtım. Karşımda Güzey'i görünce kaşlarımı çattım.
"Ne oldu?" dedim.
"Yanında yatabilir miyim?" dedi. Gözleri uykudan bayılmak üzere gibiydi ve göz altları hafif morarmıştı.
"Anlamadım?" dedim.
"Yanında yatabilir miyim?" dedi tekrardan.
"Ne oldu rüya falan mı gördün? Geç içeri." dedim ve onu içeri aldım. Hiç oturmadan yatağıma yattı. Ben de yanına gidince beni yanına çekti.
"Güzey ne oldu?" diye sordum tekrardan.
"Uyu sadece."
"Ne olduğunu söyleyecek misin artık?" dedim. Ne alakaydı yanıma gelip benimle yatması?
"Söylerim ama dalga geçmeyeceksin." dedi.
"Tamam söyle."
"Ben alışkın olmadığım bir yerde yanımda biri olmayınca yatamıyorum." dedi. Dalga geçilecek bir mesele yoktu ama dün gece de mi uyumamıştı?
"Koltuğa yat o zaman."
"Hiç keyfimi bozamam." dedi ve sarılıp kendine çekti beni. Kalbimin sesinden ona ne cevap vereceğimi unutmuştum bile. Bana böyle yakınlaşmalar iyi gelmiyordu. Bir gün bayılacaktım gerçekten.
"O zaman ben yatayım koltuğa." dedim çıkarmaya çalıştığım sesimle.
"Hilal sus ve uyu. Şu anki halinden rahatsız olmadığına adım gibi eminim." dedi.
"Son bir şey. Dün gece nasıl uyudun?" dedim. Elimi elinin üstüne koydum ve baş parmağımla hafifçe elini okşadım. Güzey'le hep garip hayallerim olmuştu. Bunlardan biri de elleriyle oynamaktı. Başımı bacaklarına koyup yatacaktım, elini bana verecekti, ben de hiç sıkılmadan eliyle oynayacaktım.
"Uyumadım ama şimdi uyumak istiyorum." dedi.
Arkam ona dönük olduğu için yüzünü göremiyordum. Uyuduğunu düşündüğüm için gülümsedim. Kaderimde bu değişik huyu yüzünden onunla uyumak da varmış, diye geçirdim içimden ve şimdi en huzurlu uykumu uyuyacağıma da emindim.
"İyi geceler, sevgili kalbim." dedim. Bir mesajla değil, yanımda olduğunu hissederek dedim ilk defa. Gülümseyerek gözlerimi kapattım.
***
Çalan telefonla gözlerimi açtım. Güzey hala daha yanımda uyuyordu. Çalan telefon Güzey'in yanında olunca aldım. Telefon Güzey'indi ve Hayal denen şahıs arıyordu. Güzey gerçekten onunla hala konuşuyor muydu? Onu seviyor muydu? Bu telefonu açmalı mıydım?
Güzey'e baktığımda hala uyuduğunu gördüm. Parmağım açma düğmesine giderken derin bir nefes aldım ve açtım.
"Aşkım, nasılsın?" dedi açar açmaz. O an gözlerim doldu ve Güzey'in yanından kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galata
Teen Fiction"Kız Kulesi, Galata rivayetini bilir misin?" "Biliyorum." "Kız Kulesi, Galata'ya aşık olur. Kavuşamayacaklarını bile bile uzaktan sever Galata'yı. Vazgeçmek zorunda olduğunun o da farkındadır. Vazgeçer. Galata aşık olur. Kavuşamayacaklarını Kız Kul...