Gözlerimi açtığımda sehpayı görünce aklımın bir anlığına yerine gelmesini bekledim. Güzey'in halini görünce aklım yerine gelmiş oldu. Saate baktığımda yedi olduğunu gördüm. Koltuğun rahatsızlığından mı, Güzey'in halinden mi doğru düzgün uyuyamamıştım, bilmiyordum ama kalkmışken Güzey'e bakmak iyi olacaktı.
Ayağa kalkıp Güzey'in yanına gittiğimde elimi alnına koydum. Ateşi yine çıkmış gibiydi. Doktora gitmeden düşmeyecekti ve ben endişeleniyordum.
"Güzey, Güzey!" deyip hafifçe kolunu dürttüm.
"Hı?" dedi sadece.
"Ateşin çıkmış yine. Hadi gel doktora gidelim." dedim.
"Hı hı." deyince gözlerimi devirdim. Kızlara söylesem mi, diye düşünüyordum ama bir daha onları uyandırmama gerek yokmuş gibi hissediyordum. Güzey'le hastaneye gitmesek bile ateşini düşürecektim.
Mutfağa gidip soğuk su hazırladım. Bezleri tekrar alıp Güzey'in yanına geldim. Bir tane bezi ıslatıp Güzey'in alnına koyduğum anda Güzey kaşlarını çattı. Eğer ateşini düşüremezsem mecbur uyandıracaktım.
"Güzey, ateşin var. Kalk soğuk bir duş al. Olmazsa hastaneye gidelim." dedim. Hafifçe gözlerini açıp bana baktı.
"Sen ne diye uyandın ki?" dedi.
"Ne bileyim uyandım işte. Önemli olan bu değil." dedim.
"Tamam. Soğuk suyla yıkanırım ama suyu falan sen ayarla. Bir de yanımda dur. Uyuyabilirim." deyince başımı onu onaylarcasına salladım. Elini uzatınca elini tutup kaldırdım. Birlikte banyoya girdik. O üstündekileri çıkarıp boxerıyla kalırken ben de soğuk suyu ayarladım. Duşakabinin içine girince kapılarını kapattı. Ben de yıkanmasını beklemeye başladım.
"Ben çok üşüyorum!" diye bağırdı Güzey.
"Biliyorum ama ateşinin düşmesi lazım." dedim. Beş dakika sessiz geçtikten sonra Güzey çıktı. Bornozunu giyip odaya geçince ben de peşinden gittim. Hastayla, hele de hasta bir Güzey'le uğraşmak zordu.
Güzey üstüne yeni gecelik giyerken ben de yatağa oturdum.
"İyi misin?" diye sordum.
"İyiyim galiba." dedi yatağa yatarken. Yanına gidip elimi alnına koydum. Daha iyi gibiydi. En azından düştüğünü hissediyordum.
"İyisin de yarın kesin doktora git. Olmazsa birlikte gidelim." dedim.
"Tamam." dedi.
"İyi o zaman. İyi geceler." deyip gülümsedim. Tam gidiyordum ki bileğimden tuttu.
"Teşekkür ederim. Her zaman yanımda olduğun için teşekkür ederim." deyince gülümsemem arttı. Elini tutup eğildim ve yanağını öptüm.
"Ben hep yanındayım." deyip kendi yatağıma geçtim. Dudaklarım yanağına değdiği için alev alev yanarken gülümseyerek kapattım gözlerimi. Yine onun yüzünden mutluydum. Yine onunla mutluydum.
***
"Sevgili kalbim,
Düşünüyorum. Aklımı çok yoruyorum. Öğretmen ders anlatırken, tek başımayken, durup dururken aklıma tek bir şey geliyor. Neden, diyorum kendi kendime ya da daha iyi olamaz mıydı, diyorum. Anlayamıyorum. Ağlasam fayda etmeyeceğini biliyorum. Bu yüzden sadece kendi kendime sorguluyorum.
Doğum gününü kutladığımda sadece doğum günün kutlu olsun, yazdım. Bir yabancı gibi, seni seven ama senin tanımadığın biri olarak, sadece doğum günün kutlu olsun, yazdım. Teşekkür ederim, demek çok zor muydu? Sadece teşekkür etmek bu kadar zor muydu? Neden bir teşekkürü bile çok gördün? Ben zaten her şeyi kabullenmiştim. Sadece teşekkür etsen yetecekti bana ama o kadar umrunda değilim ki cevap vermeye bile tenezzül etmiyorsun. Sonra tekrar düşünüyorum. Engellemek yerine, cevap yazmamak yerine, ben bunları hak etmiyorum, demek yerine daha iyi bir şekilde reddedemez miydin? Sadece kusura bakma ama biz olamayız, diyemez miydin? Diyebilirdin ama demedin. Yine kendi kendime diyorum ki olan oldu, biten bitti, bundan sonra hiçbir şey değişmeyecek. Engelledi. Umrunda olmadığını yeterince belli etti. Çabalama. Sadece sev ve sevgini içinde yaşamaya devam et. Unutmaya çalış, diyorum ama başka erkeklere baktıkça bunu hiç beceremediğimi anlıyorum. Bir de rüyalarıma girince senden asla kopamıyorum. Öylece sevmeye çalışıyorum. Vazgeçmeye çalıştığım anlarda, sana yazarak buluyorum kendimi. Seninle gelecek hayal ediyorum. Bana gülümseyerek konuştuğun bir dünyanın içine giriyorum. Ama her şey bitiyor ve ben dünyaya geri dönüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galata
Teen Fiction"Kız Kulesi, Galata rivayetini bilir misin?" "Biliyorum." "Kız Kulesi, Galata'ya aşık olur. Kavuşamayacaklarını bile bile uzaktan sever Galata'yı. Vazgeçmek zorunda olduğunun o da farkındadır. Vazgeçer. Galata aşık olur. Kavuşamayacaklarını Kız Kul...