Galata

-21-

Bizler bir şeylerden çok çabuk etkilenen varlıklardık. Bir olay bizi fazlasıyla etkiliyordu ayrıca o olay bambaşka olaylara da gebe olabiliyordu. Bambaşka kişiler, bambaşka hayatlar hayatına girebiliyordu. O olayı bir kişiden de hatırlayabiliyordun. Bu canını acıtsa da burukça bir gülümseme alırdı ya suratını, Utku'nun hali tam olarak öyleydi işte. Benim Güzey'i takip etmemden olay nerelere gelmişti, o da yetmemişti Utku'nun hayatını da hayatıma almıştım işte. Şimdi ise Derin'in aracılığıyla geçmişten bir parça hatırlatmıştım. Haberim yoktu ama bir olay bambaşka olaylara gidebilmişti.

Utku buruk gülümsemesiyle yanıma oturdu. Dediği şeyden sonra Derin'den de benden de ses çıkmamıştı. Bir ölümün arkasından en çok ne söylenebilirdi ki? Hiçbir şey o ölümün acısını gram dahi düşürümezdi. Belki biraz iyi hissettirirdi ama o ölümün acısını hep içimizde yaşardık.

"Utku, iyi misin?" dedim. Gözlerini bir noktaya sabitlemişti. Hala gülümsüyordu.

"İyiyim." dedi ama içinin kavrulduğunu biliyordum. Ölüm acısını çoğu kez tatmış olan biriydim ben. Ölüm bambaşkaydı.

"Konuşmak istersen hep burada olduğumu biliyorsun." dedim. Başını salladı usulca. Sonra gözlerini Derin'e çevirdi.

"Rica etsem telefon numaranı verir misin? Yani sadece telefon numaranın bende olmasını istiyorum. Kötü bir niyetim yok ve Hilal de beni tanıyor zaten." dedi. Utku'nun Derin'e olan bu davranışı beni şaşırtıyordu ama normal bir davranış olduğunu da biliyordum.

"Olabilir." deyince Derin, Utku telefonunu çıkardı. Derin numarayı söylerken o da yazıyordu. Sonrasında kaydetti ve telefonunu kapattı.

"Evet, bu kadar hüzünlenmek yeter. Şimdi gelelim seninle konuşacağım meseleye." dedi Utku. Benim tanıdığım Utku buydu sanırım.

"Konuş bakalım." dedim.

"Benim bir arkadaşım var da, partisi var. Bana eşlik eder misin, diyecektim lakin burada daha güzel bir kadın var." deyip Derin'e döndü.

"Oha, nanköre bak!" dedim. Derin benim perişan halime kıkırdadı.

"Derin'di, değil mi?" dedi Utku.

"Daha ismini hatırlamıyor." derken, Derin başını onu onaylarcasına salladı.

"Benimle bu partiye eşlik eder misiniz, hanımefendi?" dedi Utku en nazik haliyle. Ah, bu hallerine gerçekten delirmek istiyordum! Olay hangi ara buraya gelmişti?

"Düşünmem gerek, diyeyim." dedi Derin.

"En yakın zamanda cevabınızı bekliyorum matmazel." dedi. Bu çocuğun deli olduğunu biliyordum da bu kadar nazik ve romantik olacağı aklıma gelmemişti.

"Ben de yine sap işte." dedim. Her seferinde olduğu gibi yine saptım.

"Aklıma bir fikir geldi!" dedi Utku.

"Lütfen doğru düzgün bir şey bul." dedim. 

"Sen şimdi bu partiye Güzey'i de davet edeceksin. Ayrıca bu paspal halinle gelmeyecek ve çok güzel olacaksın. Fakat onunla partide hiç ilgilenmeyeceksin."

"Sonra Güzey gelecek ve beni dövecek. Gerçekten harika bir fikir!"

"Böyle oturarak hiçbir şey de olmuyor ki. Utku haklı bence." diyerek Derin de araya girmiş oldu.

"Ne zamanmış bu parti?" dedim.

"Cumartesi akşam."

"Yani yarın değil ondan sonraki gün." dedim iyice emin olmak için.