Son kez sevgili kalbim
Seni gördüm gözlerimle
Son kez sevgili kalbim
Geçtim yanından usulca
Son kez ellerimiz birbirine
Değmediğinden üzgünüm
Son kez sevgili kalbim
Sana bir kez daha
Son bir kez daha uzun uzun
Bakamadığımdan üzgünüm
Son kez sana dokunamadığımdan
Son kez elini tutamadığımdan
Üzgünüm
Ve son kez
Seni sevdiğim için
Asla üzgün değilim
Sadece son kez kırgınım sana
Sana üzgünüm
Sana bu dargınlığım
Sana hayal kırıklığım
Ben son kez
Seni seviyorum belki
Son kez sevgili kalbim***
Hayatınızın bir anda bir mektupla değişmesi ne kadar kolay olabilirdi ki? Hayat ne kadar mucizelere gebeydi? Hayat bundan sonra ne kadar güzeldi benim için? Hayallerim bir bir gözlerimin önünden geçerken kırgındım. Üzgündüm. Ağlıyordum. Yaşlar yanaklarıma doğru süzülürken kendimi tutamıyordum. Daha dün mutluydum oysaki? Neden her şey bu kadar çabuk değişmek zorundaydı ki? Anlayamıyordum. Bu dünyanın düzenini bir türlü çözümleyemiyordum.
Hıçkırıklarım bağırmaya dönüştüğünde herkes içeri doluşmuştu. Elimdeki mektubu alırlarken ben ne olduğunu çözümlemiyordum. Kendimi parçalamak ve içimdeki üzüntüyü dışarı çıkartmak istiyordum. Ağlamak istiyordum. Çok ağlamak istiyordum. Karşısına geçip sormak istiyordum. Neden Güzey? Neden böyle yaptın bana? Ben sana ne yaptım da sen bana böyle yaptın, demek istiyordum.
İçmek istiyordum. Hayatımda ilk kez sarhoş olmayı ve her şeyi unutmayı istiyordum. O geceye geri dönmeyi istiyordum. Beni öptüğü geceye geri dönmek istiyordum. O gece ona daha uzun bakmayı, uyumak yerine onu izlemeyi istemek istiyordum. Ellerimle yanaklarına dokunup ben öpmek istiyordum onu.
Düne geri dönmek istiyordum. Bana o gece olanları bildiğini söylediğinde güldüğü o âna geri dönmek istiyordum. Yüzündeki o gülüşü tekrar, tekrar, tekrar ve tekrar izlemek istiyordum. Elimden gelseydi eğer o ânı durdururdum ve onu izlerdim. O ifadesini izler ve söyleyemediğim her şeyi ona söylerdim.
Lisenin ilk gününe geri dönmek istiyordum. Onu gördüğüm o ilk âna geri dönmeyi istiyordum. O gün kendime bir söz söylemiştim. Lisede çok şey yaşayacağımı biliyordum ve kendi kendime bunu dile getirmiştim. Lise hayatımda en çok sevdiğim şeylerden biriydi o. O gün hissetmiştim ve belki de onu görmüştüm. Ne olursa olsun o güne dönmeyi istiyordum.
Gülüşünü gördüğüm her an zihnimde canlanırken ağlamak istemiyordum. Onu ve gülüşünü yanımda istiyordum. Benim yanımda olmasını istiyordum. Her şeyi benimle yapmasını istiyordum. Ölüme gidecekse benimle gitmesini istiyordum. Ben onun acısıyla yanmak istemiyordum. Ben o yanımdayken yanmak istiyordum.
Lisede onunla yaşadığım ilk heyecanımı, ilk onunla olan hayalimi, ilk kez onu özlediğim ânı istiyordum. Mektup yazdığım günleri istiyordum. Belki onu görürüm umuduyla sınıftan koşarak çıktığım günleri, onun beni görmemesine rağmen benim onu camdan izleyişimi, her gün onu görmek için okula heyecanla gittiğim günleri istiyordum.
16. yaşımı istiyordum. Onunla yakın olduğum en önemli yaşlarımdan biriydi o yaşım. Yan yana oturduğumuzda yapamadığım o sınav kağıdını istiyordum. Sınavı bırakıp o kadar yakınımda olduğunu düşünmenin verdiği rahatlığı istiyordum. Onun yanından merdivenlerden aşağı inmeyi istiyordum. Onu gördüğümde kalbimdeki kalp çarpıntısını istiyordum.
Üç ay boyunca göremediğim o ayları istiyordum. Resmine bakıp ağladığım o günleri istiyordum. Ağladıktan bir gün sonra onunla alışveriş merkezinde karşılaştığım o günü istiyordum. Onu bir kez olsun görmeyi bile o kadar çok istiyordum ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galata
Teen Fiction"Kız Kulesi, Galata rivayetini bilir misin?" "Biliyorum." "Kız Kulesi, Galata'ya aşık olur. Kavuşamayacaklarını bile bile uzaktan sever Galata'yı. Vazgeçmek zorunda olduğunun o da farkındadır. Vazgeçer. Galata aşık olur. Kavuşamayacaklarını Kız Kul...