Bölüm 4 - Part 1 "Galibiyet"

13.2K 1.2K 175
                                    

Medya: Arya

BÖLÜM 4 - Part 1 " Galibiyet "

ARYA

    Bu zamana ait olan Alara'nın, gidişinin üzerinden yaklaşık sekiz ay geçmişti. Bu sekiz ay içerisinde Asil ve ben türlerin kontrolünü ele almayı başarmıştık. Hala daha babamın –baba demek bile istemediğim, önceden ona olan hayranlığım yüzünden kendime kızdığım kişinin- eski müttefikleri, bizi diplomatik açıdan zorluyor olsalar da, daha fazla dayanamazlardı. Eski düzenin baskıcılığından kurtulmakta tereddüt bile etmeyen türlerin sayısı gün geçtikçe artıyordu ve kabul etmeyenlere karşı bir baskı kuruluyordu. Bu da demek oluyordu ki, bir iki küçük görüşmeden sonra onlarda avucumuzun içinde olacaklardı. Fakat keşke en büyük sorun bu olsaydı: Iris ortalıklarda yoktu, sanki duman olup ortadan kaybolmuştu ve esas sorun ise Alara'nın hala gelmemiş olmasıydı. Her birimiz, geleceğin değişmesinden ve Alara'nın bir daha hiç gelmeyeceğinden endişeleniyorduk.

    Fakat Mavi Ay gecesi gelen ve gelecekten olan Alara, geçen gece tekrar gelmişti. Bu sefer sadece benimle görüşmeyi tercih etmiş olmalı ki; gece balkonun büyük penceresini kapatmak istediğim zaman bir rüzgar çarpmıştı ilk önce suratıma ve ardından havada yoğun bir his oluşmuştu. Perdeler ise savrulduğu şekilde kalmıştı. O zaman anladım ki Alara gelmişti ve tekrardan zamanı durdurmuştu. Bakışlarım balkonun köşesinde, pervaza dayanmış, benim onu fark etmemi bekliyordu. Balkona adımımı atıp onu fark ettiğimi daha belli etmeden anlayıp kafasını kaldırdığı zaman bakışlarımız kesişti ve o gece bazı sorunların gün yüzüne çıktığı, gerçekten ikimiz içinde uzun soluklu bir gece oldu.

    Şimdi ise karşımda duran, küçük bir Avalon topluluğundan gelen Galina söyleyeceklerimi duymak için bekliyordu beni. Kafamı önümde duran masadan kaldırıp ona döndüm. "Yakın zamanda özel bir misafirim gelecek. Onun için benim odamın çaprazında ki odayı ayarlamanı istiyorum." Bir an için düşündüm. "Çok büyük olmayacak bedenlerin hepsinden, elbiseler ayarlansın. Dolap kıyafetlerle doldurulsun ve her gün oda havalandırılsın. Ayrıca misafir gelene kadar, bundan kimsenin haberi olmayacak. Kim olursa olsun. Anlaşıldı mı?"

    "Anlaşıldı Kraliçe Arya."

    Ona elimle gidebilmesi için izin verdiğim zaman, öne eğilip kısa bir reverans yapıp çalışma odasından çıktı. Onun hemen ardından ise Asil elinde ki şeffaf tablet ile içeri girmişti. Gözleri hala tablet üzerindeyken çoktan masamın önüne varabilmişti, düşmeden.

    "Sana da merhaba kardeşim" dedim ilgisini çekerek. O ise uzun ve gür kirpikleri arasından bana bir bakış atıp yüzüne alaycı bir gülümseme yerleştirmişti. Fakat sadece bu kadarla yetindi. Kafasını tabletine gömmeye devam ediyordu. Bu sinirlerimi bozarken saniyeler içerisinde kaşları çatılmıştı. Daha sonra ise bakışları tekrar beni bulduğunda bir şeylerin ters gittiğini fark ettim. Aynı şekilde benimde kaşlarım otomatikman çatılırken daha fazla sessiz kalamadım. "Neler oluyor?"

    "Sanırım zamanımız bitiyor" dediğinde bu kaşlarımı daha da  çatmama neden oldu. 

    Bulunduğum pozisyonda omuzlarımı daha da dikleştirerek Asil'e baktım. "Ne demek istiyorsun?"

    Asil gerginlikle kasılan omuzlarını, benim gibi biraz daha dikleştirerek elindeki tableti masanın üzerinden bana uzattı. Elime aldığım gibi karşıma çıkan resme baktım. Batı tarafında hala yeni kanunları kabul etmeyen, Howcom kesiminin başında olan Avalon'un resmi vardı karşımda. Bundan daha fazlası olduğunu düşünerek elimle tablete değmeden küçük bir hareket ile kayan diğer resme baktım dikkatlice. Bu sefer sadece o Avalon yoktu yanında, başka biri vardı. Bir kadın. Ve bu içime bir kurt düşmesine sebep olmuştu.

Karanlık Ay | IMMATURA 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin