Bölüm playlist; SVRCINA - Lover. Fighter.
Lindsey Stirling - The PhoenixBÖLÜM 28 - "Howcom"
Üst kattaki kapının sert bir şekilde vurulması ile gözlerimi açtım. Bütün gece uyumamıştım ancak gözlerimi dinlendirmiştim. Tabii bu süreçte benimle birlikte Zahir'de uyumamış ve biz liseli âşıklar gibi sabaha kadar konuşmuştuk. Bu büyülü an bozulurken uzandığım yerde doğruldum. Yeni uykudan uyanmakta olan Chloe ve Leo ikilisi de şaşkınlıkla salona giriş yapmışlardı.
"Neler oluyor böyle?"
"Bilmiyorum."
"Ses üst kattan geliyor" dedi Leo. Aynı süreçte Chloe duvarda ki ekrandan dış kapının görüntüsünü kontrol etmişti.
"Kahretsin."
"Onlar mı?"
"Başka kim olabilir."
İkisi arasında geçen konuşmayı kabataslak anlamıştım ancak anlamamış gibi yaparak sordum. "Onlar da kim?"
Chloe hırsla bana doğru döndü. Birkaç adımda tam hizamda duruyordu. "Sen! Sen onlara yerimizi söyledin."
"Kimlerden bahsettiğini bile anlamıyorum. Ama tahmin ettiğim şekilde eğer misafir beklemiyorsanız bir an önce buradan çıkmanın yollarını düşünmemiz gerekiyor."
"Sana inanmıyorum."
Leo, uyarırcasına adını seslendi:
"Chloe!"
"Merak etme, bir Cere olarak çıkış planını senden daha iyi yapabilirim."
"Sahne senin."
"Hanımlar, bir saniye olsun içine düştüğümüz durumun farkına varabilir misiniz?"
Chloe ile aynı anda bağırdık. "Kes sesini!"
Leo, şaşkınca ikimize birden bakarken yaşanan sahnenin tanıdıklığı ile çarpılmıştım. Aynı etkinin Chloe'de de olduğunu biliyordum ancak yüzünün aldığı ifade bundan benim kadar hoşnut olmadığı yönündeydi.
"Buranın çıkışı sadece bir kapıdan mı?"
"Evet."
Leo'nun cevabı ile gözlerimi devirmek istemiştim. Aman ne güzel.
"Birileri Cere olduğunu mu söylüyordu biraz önce?"
"Sinirlerimi zorluyorsun."
"Huyum kurusun."
"Hanımlar..." demişti Leo.
"Pekâlâ. Benim bir planım var."
Chloe cevabı yapıştırdı. "Gerek yok."
"İnan bana gerek var" dedim bu sefer benim sabrım sınanırken. Çünkü Howcom güçlerim dışında hiçbir yeteneğimi belirgin bir şekilde kullanamayacaktım. Yani çözüm bulmak için sınırlı seçeneklerim vardı ve Chloe hiçbir şekilde yardımcı olmuyordu. "Sevsen de, sevmesen de şu an söylediklerimi yapmak zorundasın."
"Neden yapmak zorundayım?"
"Çünkü lanet olası kıçını beladan kurtarmaya çalışıyorum. Bırak da işimi yapayım!" Derin bir nefes aldım. "Yukarıda kaç kişi var."
Sinirle suratıma bakmaya devam eden Chloe sonunda pes etmişti. "On beş."
Elbette sayılarını biliyordum ancak Howcom gibi davranmaya devam etmek zorundaydım. "İki kişi için on beş kişi çok değil mi? Her neyse. Şimdi öğrenmek istemiyorum."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Ay | IMMATURA 2
FantasíaIMMATURA Serisinin ikinci kitabıdır. UYARI: Bu kitabı okumadan önce lütfen Mavi Ay kitabını okuyunuz! Zannettiğiniz kişi olmadığınızı hatta bir insan bile olmadığınızı öğrenseydiniz; ne tepki verirdiniz? Peki ya, dünyanın ve zamanın dengesi...