Karanlık Ay | IMMATURA 2

Bölüm 7 - Part 1 "Arya Nerede?"

Medya: Asil Edgar

BÖLÜM 7 - Part 1 "Arya Nerede?"

Mavi'nin ardından, gelecek on üç. Karanlık bir gece de türler; hapsolacak insanların kaderine.

Belki de gizli odaya ilk geldiğimden bu yana, milyonlarca kez okumuştum bu satırı. Fakat bahsedilenin tam olarak ne olduğuna dair bir kesinlik getiremiyordum. Mavi'nin, Mavi Ay olabileceğini az çok tahmin etmek dışında bahsedilen; on üç neydi hala kararsızdım. Saat, gün, hafta... Ne?

Ve karanlık gece, sadece bir gecenin karanlık olduğunu belirtecek kadar basit olamazdı. O karanlığın ardında bir şeyler saklıydı. Ama neydi, ne olabilirdi? Üzerinde düşünebileceğim bir ihtimale bile sahip değildim şuan. Derin bir nefes aldım, gözlerimi kapadım ve zihnimi boşaltmayı hedefledim. O kadar çok şey oluyordu ki düşüncelerim, beynim tarafından idare edilse bile ruhen buna alışık olmadığım için gerçekten olmasa bile bocalıyormuş gibi hissediyordum. Ruhum ikiye ayrılmaktan yorgun düşmüştü, bastırdığım hislerim ise karmakarışıktı. Birde çözmem gereken kehanetin yanında daha önce hiçbir benzeri yaşanmamış olan Arya'nın bozulan simgesi vardı. Her biri birbirinden ayrı, önemli ve özellikle ilgilenmem gereken şeylerdi.

Düşüncelerim tarafından esir alınmış gibiyken gözlerim, bir diğer yanımda havada asılı oduran puntolar ile yazılan ilk kehanete gitti.

Yıkım baş gösterdiğinde, Mavi Ay gecesinde doğacaktır zamansız olan. Ve zamanı geldiğinde seçimin; madalyonun iki yüzü belirleyecek kararını. İlk önce aydınlık, sonra karanlık baş gösterecek seçimini.

Öte yandan Mavi Ay gecesi gerçekleşmiş olan diğer kehanetin içinde bir yerlerde hala bir ipucu barındırdığını düşünmekten de kendimi alamıyordum. Yaptıklarımız, yaşadıklarımız bizi bir karara sürüklemişti Mavi Ay gecesine kadar. Fakat bu doğru bir yargı mıydı? Biz gerçekten o gece mi belirlemiştik kimin karanlık, kimin aydınlık olduğunu?

Hiç sanmıyorum.

Şuan bile fikrimi değiştirebilirdim, tıpkı Iris'in de değiştirebileceği gibi. İkimizde her an karar değiştirebilirdik. İkimizde mutlak bir seçim yapmakla yükümlü değildik hala, esneklik payları vardı. Fakat kehanete göre mutlak bir seçim yapmak zorundaydık ve hala karar verebilme hissine sahipken düşünebildiğim yegane şey; asıl seçim zamanının daha gelmemiş olmasıydı.

O zaman herkesin Mavi Ay gecesine bağladığı kehanet, aslında hala gerçekleşmemiş sayılabilir miydi? Eğer bu olası bir şeyse, gerçekleşmememiş olmasından endişelenmeli miydim? Peki ya Iris böyle bir ihtimalin var olduğundan haberdar mıydı? Eğer haberi olsaydı, karanlıktan kurtulmak için savaşır mıydı? İhtimaller içindeydi. Çünkü güçlerimize tamamıyla kavuştuğumuz, ayrı düşen iki bedenimizin de birleştiği, gece bütün her şeyin sorumlusunun ben olduğumu söylemişti. Beni, onu gölgem yapmakla suçlamıştı. Şimdi anlıyordum ne demek istediğini.

Iris, her şeyi benden önce acı çekerek öğrenmişti. Bir Immatura kelimesi bile ruhumuzu bedenimizden çekip çıkarırcasına acıtırken o bunlara göğüs germiş ve gerçeklerin peşine düşmüştü. Benim gibi acılarının arkasına saklanmamıştı. Buna rağmen asiler topluluğunda üzerine düşülen ben olmuştum. Açıkçası bunda payım yok diyemezdim, gelecekteki benliğim bunun için diğerlerini görevlendirmişti. Hatta yemin bile ettirmişti. Bu yüzden tamamıyla suçsuz olduğumdan bahsedemezdim, fakat her şeye rağmen bu benliğimin olanlardan haberi yoktu. Kısmen masum sayılabilirdim. Sanırım.