Bölüm 1 - Part 1 "Gerçekler"

23.3K 1.7K 240
                                    

BÖLÜM 1 - Part 1

"Gerçekler"

     Iris arkasında büyük bir karanlık bırakarak çekip giderken öylece bakakaldım. Aynı zamanda sırtımda oluşan yanmayla karışık karıncalanma hissi ile içim titremişti. Elim otomatik olarak ensemden sırtıma doğru kayarken duraksadım. Sanki bütün evren bir anda zihnimin içine doluşurken elim yavaş yavaş tekrar boynumu buldu. Normalden daha hızlı fakat kendime göre ağır çekim diyebileceğim bir zaman kavramı içerisinde artık her şeyi biliyordum. Bütün gerçekleri...

     Gerçekler.

     Bilmeye tek ihtiyaç duyduğum, bilmem gereken tek şeyin gerçekler olduğunu düşünüyordum. Fakat bütün bunlar olup biterken yanıldığımı fark ettim. Aslında ihtiyaç duyduğum; kendimi inandırdıklarımdı ve gerçekler gün yüzüne teker teker çıkarken ben altında eziliyordum. Ben dünya üzerinde ki küçücük bir kum tanesi değildim; ben, sonsuzluğun içindeki sadece birkaç milyar hücreden oluşan bir varlıktım. Sonsuzluğun yanında, bir hiçtim fakat ona aittim. Ve bir denge halkasının iki kilit noktasından sadece birisiydim. İşte en çok bu, beni etkileyenlerden biriydi. Öyle ki aldığım nefesin bile farkında değildim. Aklımdan yalnızca geçen düşünce bu zaman boyunca verdiğim kayıplardı. Her birinin yüzü teker teker gözlerimin önünden geçerken ailemin yüzüyle birlikte kalbimin acıyla sızladığını hissettim. Bu tıpkı kalbimin kızgın bir mengeneyle sıkıştırılmaya çalışılması gibiydi. Nefes alamıyordum. Büyük bir duygu karmaşası tarafından sarsılırken aslında sarsılanın bedenim olduğunu fark edebildiğim zaman gözlerim Zahir'in kuzguni gözleri ile birleşti. Endişe, sarsılmışlık ve korku. Görebildiğim hatta hissedebildiğim bu duygular kendini belli ederken buğulu görüşüme ilk başta anlam veremedim. Fakat o benim gözlerimde ki yaşları eliyle sildiği zaman anlamıştım. Ve sadece bu da değil, diğer her şey saniyeler içerisinde anlam kazanmıştı. "Biliyordun."

     Kuzguni gözlerinde görmek istediğim duygular yerine daha farklı şeyler görüyordum. Buna inanmak istemeyerek arkasında kalan, diğerlerine baktım. Her biri ile göz göze gelirken aynı şeyleri görmek beni beynimden vurulmuşa çevirdi. "Biliyordunuz."

     Ciddi bir şekilde sarsıldığımı hissederken tekrar Zahir'e baktım. İnanmak istemiyordum. Omuzlarımı saran elleri arasından çektim kendimi. "N'olursun bilmiyordum de."

     Cevap vermedi.

     Kollarının sıcaklığının yok olmasıyla hissettiğim boşluğun yerini karıncalanmanın doldurmasını beklerken doldurmadı. Yok olmuş gibiydi. Ve buna aldırabilecek halde bile değildim. Beklemek yerine ayağa kalktım. Yüzüne doğru bağırmaktan kendimi alıkoyamadım, koymadım. "Bilmiyordum de!"

     Tekrar cevap vermedi. "Neden susuyorsun Zahir? Biliyor muydun, bilmiyor muydun?"

     Cevabı zaten anlamıştım ama onun ağzından duymam gerekiyordu inanabilmem için. Ve beklediğim cevap dudaklarından döküldü. "Biliyordum."

     Bu cevabı ondan duymak beni düşündüğümden daha derin etkilemişti. Yüzüme bir tokat yemiş gibi afallarken bir adım geri çekildim dengesizce. Bana doğru gelmek istediği zaman elimi kaldırdım gelmemesi için. "Dokunma bana!"

     "Alara-" demesine kalmadan lafını devamını bile dinlemeden onları orada bıraktım. Sadece saniyeler içerisinde ensemde bir titreşim ve etrafta oluşan küçük bir rüzgar ile kendimi ormanın ortasında buldum. Sadece düşünmüştüm ve buradaydım. Karşımda ki köklü ağaca baktım ilk önce. Yere değmek üzere olan yapraklarının arasından, yeri süpüren eteklerimi tutarak ilerledim ve gövdesine ulaştım. Bütün hücrelerim şaha kalkmış o gövdeye ulaşmak isterken yutkundum. Bu yeni duygu; güçlü, aynı zamanda tanıdıktı. Fakat ona yenilmeyecektim. O seçimi yaparken söylediği, verdiğim kararların doğal düzeni bozduğuna dair olan cümlesi kulaklarımda çınlıyordu. Bunu asla bir bahane olarak kabul edemezdim. Ne gibi bir düzenle Zahir'e karşılık ailemi vermiş olabilirdim, bilmiyordum ama öğrenecektim.

Karanlık Ay | IMMATURA 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin