Bölüm 20 - Part 2 "Howcom Kolonisini Keşfetmek"

1.4K 185 161
                                    

Medya; Chloe Harris

Bölüm playlisti; #Convegence - Joseph Trapanese
#We Own It - 2 Chainz & Wiz Khalifa
#Not Gonna Die - Skillet


BÖLÜM 20 - Part 2 "Howcom Kolonisini Keşfetmek"


  İmkânsız olduğunu bilmeme rağmen buraya yanlışlıkla geldiğimi varsayarak geri dönmeliydim. Fakat yanlışlıkla olmadığını biliyordum, beni buraya göndermiş olmasının bir nedeni vardı. Öylece kendimi bu bilinmezliğin içine atmak mantıksız bir hamle olurdu. Eğer yalnız olmasaydım. Şu an tek başımaydım ve kaybedecek hiçbir şeyim yoktu. Ayrıca kulübü aleve verdiğime dair yayılan görüntüden beri toplum içerisine çıkmamıştım. Hiç yoktan tepkileri görmüş olurdum. Evet, bu keşif için yeterli bir nedendi. Adımlarımı kendimi ağaçlar arasında tutmaya dikkat edecek şekilde atmaya başladım. Taş bir geçidi olduğunu ve önünde iki kişinin beklediğini her adım attığım da hissedebiliyordum. Ben yaklaştıkça zaten düşünceler de sesli bir hale gelmişti. Artık zihinlerindeki kargaşayı daha rahat duyabileceğim bir mesafedeydim. Ancak hala görüş açılarına girmemiştim. Ağaçları kullanarak kendimi kör noktalarında tutuyordum. Kuzey Batı yönünde bir Howcom'ın düşünceleri bulunduğum yere takılı kalırken atmak üzere olduğum adımdan saniyeler içerisinde vazgeçtim. Oldukça yavaş bir şekilde ters tarafa doğru kayarak ilgisinin başka tarafa çekilmesini bekledim.

  "Hey Collin! Nöbet değişimi vakti geldi."

  İşte fırsat ayağıma gelmişti. Kapıdan direk girmek tür kokumdan kaynaklı sorun olabilirdi. Ancak içeride türlerin bulunmadığı bir yere sızmak işimi kolaylaştırabilirdi. Tabii kamera kayıtları yoksa. Aniden bütün ilgimi kapıda nöbet değiştirmek üzere olan ikiliye çevirdim. Nöbeti biten Collin'in enerjisine odaklandım. Aurasında sadece Howcom enerjisi olması kesinlikle şansımın yaver gittiğinin göstergesiydi. Hızlı bir odaklanmadan sonra zihnine ulaşmış ve kontrollerini elime almıştım. Tam da istediğim gibi gitmek üzereyken durdu. Benim emirim ile arkasını döndü ve arkadaşına baktı.

  "Bu arada kameralar ne durumda?"

  "Üf!" Sıkıntıyla dışarı verdiği nefesi soğukta duman olarak şekillendi. "Hatırlatma bile. Eğer en yakın zamanda gelmezlerse Avalon Nestor hepimizi oraya nöbet tutturabilecek potansiyele sahip."

  Kıvırcık siyah saçlı olan Howcom'ın hangi kameralar olduğunu söylemesine gerek yoktu. Çoktan zihninde canlanan görüntüler benim için cevaplamıştı. Etkim altında olan Collin'in arkası dönmesini bekledim. "Olabilir."

  Ardından bütün etkimi üzerinden çekip bekledim. Söylediklerini hatırlamadığı gibi etki altında olduğunun da farkına varmamış bir şekilde kendine geldi. Bense devamını beklemeye gerek duymadan zihninde canlandırdığı yerin uzay-zaman taramasını yaptım kısaca. Elimle koymuş gibi bulduktan sonra enerji etrafımda bir hortum gibi döndü. Uzay-zaman bükümü gerçekleşirken bedenim artık olmak istediğim yerdeydi.

  Howcom'ın aklında canlandırdığıyla birebir olan bu yer aslında çokta iyi görünmüyordu. Bulunduğum bir ara sokaktı fakat çerçöp kokusu neredeyse tür kokusunu bastırmıştı. Etrafta moloz parçaları ile dağılmış kuru tahtalar vardı. Her iki yanımda uzanan binaların duvarları ise zamanın diline ait neon renkli çizimlerle kaplıydı. Açıkçası burası bana diğer Howcom kolonilerine benzer bir görüntü vermişti. Asi ruhlarının bir yansıması gibiydi. Fakat özlerinde askeri bir disiplinleri olduğunu da biliyordum çünkü onlar ilk yaratıldığı zaman türlerin koruyucularıydı, şimdiki gibi korkuları değil.

  Birkaç adımda ara sokağın sonuna gelmiş ve duvara yaslanarak vuran gölgeyi saklanmak için kullanmıştım. Enerjileri tekrar taramış ve beni görebilecek kimsenin olmadığını anlayınca bulunduğum yerden çıktım. Nefeslerim duman olarak dışarı çıkarken üzerimdeki ince cekete biraz daha sokulup ellerimi ceplerime attım. Büyük sokağa adım attığım gibi binaların biçimleri oldukça ilgimi çekti. En fazla dört veya beş katlı olan bu binaların hepsi koyu renkliydi. Üzerlerinde kırmızının çokça kullanıldığı yazılar, kapıların önlerinde ise teneke kutulardan çıkan alevler vardı. Sokağı kaplamış is kokusu çerçöp kokusu bile bastırmıştı. Belki de bilerek yapılan bir eylemdi. Burayı özellikle mi bu şekilde yaptıklarını merak etmiştim.

Karanlık Ay | IMMATURA 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin