Bölüm 12 - Part 2 "Azalan Zaman"

5.7K 612 100
                                    

Medya; Sarayın içerisinde ki gizli oda. (Aslında tamamıyla bu değil, fakat buna çok benzer olduğu için koymak istedim.)

BÖLÜM 12 - Part 2 "Azalan Zaman"

    Çalışma odamda oturmuş, tabletten Iris hakkında birkaç bilgi bulmaya çalışıyordum. Alara ve Zahir gittiğinden bu yana Iris bilinmez bir şekilde ortadan kaybolmuştu. Sanki hiç var olmamış gibiydi; peşine taktığım adamlar nerede ve ya ne yaptığına dair hiçbir şey bulamıyorlardı. Bu da beni Alara ile olan son konuşmamızda olduğu gibi şüpheye düşürüyordu. Alara gerçekten haklıydı, karşımızda bir Immatura vardı. Biz onu istediğimiz zaman takip edebilirdik ancak. Hatta bu sarayın içerisinde bile olabilirdi ve bu fikir içten içe beni dehşete düşürüyordu. Alara ve Zahir'in birlikte gitmesi için Alara'yı ikna ederken doğru bir karar vermiştim acaba? En azından Alara, tek başına bizlerden uzak yakalşık sekiz aya yakın yaşamıştı. O süreçte kimse onun nerede olduğunu ya da ne yaptığını öğrenememişti. Yine yalnız gitse dediği gibi iyi mi olurdu?

"Neden buradasın?"

Aniden bana yöneltilen soru ile bakışlarımı masadan çektim ve saniyelik korkuyla yükselen kalp atışlarımı görmezden gelerek ne zaman odama girdiğinden emin olmadığım kardeşime baktım. "Bilemedim aslında, kendi odam olduğu için olmasın?"

"Alara ile sadece birkaç hafta birlikte geçirdiniz ve anında huyunu kapmış olmana inanmak istemiyorum."

"Sevgili kardeşim" dedim gözlerimi Asil'in alaylı gözlerine dikmiş bir şekilde. "Ne istiyorsun?"

"Aslında ilk sorumda neden burada olduğum gayet açıktı. Neden buradasın?"

"Bende cevabımda açık açık söylemiştim ki burada olmam çok normal çünkü benim çalışma odam."

"Bunu bende biliyorum, Avalon Arya. O halde sorumu düzelteyim, neden yatağında değilsin?"

"Çünkü saat yatmak için daha çok erken." Elimle pencereden daha tepemizde olan güneşi gösterdim. "Bak, güneş hala tepemizde ve yaklaşık beş saat daha falan ineceğini sanmıyorum."

Asil bulunduğu yerden birkaç adım atmış ve çoktan masamın başına geçmiş bana yukarıdan kaşları çatılmış bir şekilde bakıyordu. "Neyden bahsettiğimi biliyorsun."

"Biliyorum" dedim onun aksine sakin bir şekilde.

"O halde neden böyle davranıyorsun?"

Alayla gülümsedim ve gözlerinin içine bakarken ayağa kalkıp tam önüne geçtim. "Nasıl davranmamı isterdin?"

Bir cevap vermedi. Ben de devam ettim.

"Dur istersen ben cevap vereyim. Her saniye dinlenmeli ve canım acıdığında bunu belli etmeliyim, değil mi? Ama üzgünüm kardeşim, bu ülkenin hatta bu dünyanın başında sadece sen yoksun. Ben de varım ve ölüme adım adım yaklaştığım her saniye hatta nefesimin sonuna kadar da bu konumda olup o insanları düşünmeye devam edeceğim. Çünkü bu kraliçeleri olarak benim hayatımdan bile önde tuttuğum bir gerçek. Bir diğer gerçek ne öğrenmek ister misin? Ben bu gerçek adına hayatımı ortaya atmışken asla çekilmeyeceğim."

Asil, biraz öncekinin aksine gözlerinde ki kırgınlık ve çökmüş omuzlarla karşımda dururken bir an için çok ileri gittiğimi fark ettim. Hiçbir şey söylemeden gözlerimin içine baktığı süreçte ise onu üzdüğümden emin oldum. Derin bir nefesi içime çektim ve seslice dışarı verdim. 

"Bak, benim hakkımda ne kadar endişelendiğini biliyorum. Fakat benim açımdan bakmayı dene lütfen. Ölüm, benim için bir nefesten çok daha yakında."

Karanlık Ay | IMMATURA 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin