Bölüm şarkısı; Illenium - Beautiful Creatures (feat. MAX)
Medya; Zahir
BÖLÜM 4 - Part 3 "Tekrar Hoş Geldin"
ARYA
Arabadan inip boylu boyunca önümde uzanan boşluğa baktım. Bu ev, benim için tekrardan görünmez olmuştu. En son geldiğim zaman ihtiyar Agron hala yaşıyordu ve benim açımdan saray çok güvenilir değildi, bu sayede evi görebiliyordum. Ama bütün her şeye rağmen; tehlike içerisinde yaşamayı öğrenmiştim, sorunlardan kaçmak yerine kurnazlığım ile üstesinden gelebildim. Bunu bir zafer olarak sayabilir miydim? Bir iç çektim, çözmem gereken kurmacalar ve ikna etmem gereken bir topluluk beni bekliyordu. Kademeli olarak, ilk yüzleşmeyi topluluk ile yapmalıydım.
Kalkanın içine doğru bir adım atmadan önce elimle havada daire çizdim. "Aperto salutem." Bu gelecekte ki Alara'dan öğrendiğim bir giriş yöntemiydi. Bana öğrettiği bu büyünün, sadece kendisine ait olduğunu söylemişti. O gerçekten güçlü bir Medul olmanın yanı sıra, bir Immatura olduğunu da kanıtlıyordu her seferinde.
Yaptığım büyü ile mor küçük bir daire oluşmuş ardından gittikçe genişlemişti. Bir daire çizmek için bile olsa kolumu kaldırırken saplanan sızı ile yaptığım uzun yolculuğun etkisini omuzlarımda hissedebilmiştim. Saatlerdir, araba kullanıyordum ve uykusuzdum. Bu yüzden omuzlarım ağrımaya başlamıştı bile fakat Şimşek ile bütün bu yolu gelip bacaklarımın iflas etmesindense omuz ağrısı çekmeyi tercih ederim. Şimşek'i sarayda tek başına bırakmış olmak pek içime sinmiyordu fakat orası eskisi kadar güvenilmez değildi. Artık emrim dışında kalenin üzerinden kuş bile uçamıyordu. Yine de bu diken üstünde olmadığım anlamına da gelmiyordu. Hiçbir zaman rahatlığa kapılmamak zorunda olmayı da bu zamana kadar öğrenmiştim. Her ne kadar acı verici yöntemlerle öğrenmiş olsam bile, bu değiştirilemezdi. Sadece bazen, geçmişimde bazı şeylerin daha farklı olmasını dilerdim.
Başımı olumsuzca iki yana salladım. Ne ben geçmişi değiştirebilecek kişiydim, ne de geçmiş değişebilecek durumdaydı. Bu yüzden daha fazla takılıp kalamazdım. Artık yolumda ilerlemem gerekiyordu. Ve bunu ilk olarak karşıma aniden çıkan ve kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakan Zahir ile yapmalıydım.
"Neden buradasın?"
Gözlerimi direk üzerine diktim. "Sana da merhaba, Cere Zahir."
"Bir şey mi oldu?" diye tekrar neden burada bulunduğuma dair direttiğinde yana doğru bir adım atıp yolumdan çekilmesini sağladım.
"Buraya gelmem için illa bir sebep mi gerekiyor?"
"Sen artık veliaht değilsin, sarayda daha büyük sorumlulukların var. Burada keyfine bulunman mantıksız."
O arkamdan ilerlerken tahmini olarak yolun sonuna geldiğim zaman. "Haklısın, buraya keyfime gelmedim. Bu yüzden iyi bir rehber ol ve beni evin içine sok."
"Gerçek Arya olduğunu nereden bileceğim?"
"Bu kadar paranoyaklık senin için bile fazla, inan bana ve kraliçene yolu göster."
Zahir homurdanarak bileğimden tuttu. Zihnime saplanan acı ile dişlerimi sıktım, bütün kemiklerimin kırıldığını hissediyordum resmen. Ama buna dayanabilirdim, sarayda bütün bunlara karşı eğitim almıştım. İçimden bir küfür ettim ve kendimi sıkarak bu acının dinmesini bekledim. Zahir ise testten geçmiş olacağım ki beni ilk önce merdivenlerden çıkarıp sonra kapıdan içeri soktu. Evin içine girdiğimiz zaman bileğimi ondan çektim ve kasılı olan çenemi açıp ona baktım. "Bir dahakine daha az paranoyak olmayı dene."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Ay | IMMATURA 2
FantasíaIMMATURA Serisinin ikinci kitabıdır. UYARI: Bu kitabı okumadan önce lütfen Mavi Ay kitabını okuyunuz! Zannettiğiniz kişi olmadığınızı hatta bir insan bile olmadığınızı öğrenseydiniz; ne tepki verirdiniz? Peki ya, dünyanın ve zamanın dengesi...