Karanlık Ay | IMMATURA 2

Bölüm 18 - Part 2 "Ataların Atası"

Bölüm şarkıları; Troye Sivan - Strawberries & Cigarettes
Alan Walker -Sing Me to Sleep

BÖLÜM 18 - Part 2 "Ataların Atası"

    Adımımı kabinden dışarı adım attığım an, kanalizasyona doğru akmakta olan su da durmuştu. Zaman, benimle birlikte bir uyum içinde hareket ediyor ve benim emrim dışında olanlar için ise yaşamı duraklatıyordu. Hareket etme isteğinde bulunan bütün moleküller sadece benim isteğimle tekrar hareket edebiliyorlardı ancak buna bir süreden sonra devam etmek akışı bozacağı için sorun teşkil ediyordu. Bu yüzden çok fazla dur emrini vermeye devam edemezdim. 

Bütün duygularımı akan suyla birlikte ardımda bırakırken derin bir nefes aldım. Islak saçlarımdan akan damlalar çıplak omuzlarımı ıslatırken odadan içeri geçtiğim zaman tişörtümün yaka kısmını ıslatmaya başlamıştı. Küçük, sessiz bir büyü üzerimdeki havlu ile temiz kıyafetlerin yerini değiştirmişti. Bakışlarım odanın içinde dolanırken ellerimle saçlarımı geriye doğru taradım. Ellerimi saçlarımdan çektiğim zaman etrafını ince bir deri gibi su kaplamıştı. Akışkan suyun, tenimin ısınması ile buhara dönüşünü seyrettim. Son damla da tenimden ayrılınca buhar havada asılı kaldı. Bakışlarım kısa bir süre buharda ve artık sadece bana ait olan odada dolandı.

Chloe sadece birkaç eşyasını toplamıştı. Fakat gerçekten gitmişti. Geri gelip gelmeyeceğini bilmiyordum, sadece bundan sonra zincir ya kırılacak ya da başka bir düzen oluşacaktı. Bu artık tamamen Chloe'nun kararıydı. Sarışın, kesin kararını verip zamanı geldiği zaman, geçmişe gitmeyeceği zaman yoluma devam etmek zorunda kalacak hatta beraber geçirdiğimiz anıları da unutacaktım. Şimdilik hala umut var gibiydi, beklemeli ve mantıklı adımlar atmalıydım. Gerekirse zamanın akmadığı bu kesişim anlarında sürekli anılarımızı not almalıydım ki zamanla birlikte akıp gitmesin. Şu an yapmam gereken ise ona biraz zaman vermek ve bu sreçte Iris sorununu çözmekti.

Zaman hala benim emrim ile durmuşken Zahir'in odasına geçtim. Kuzguni gözlerini tavana dikmiş, güneş ışıkları kirpiklerine vurup yanaklarına gölge yaparken yatağında uzanıyordu. Bu görüntü bir an için kalbimin ritmini değiştirirken hızlı davranarak saçından bir parça kopardım. Siyah tutam sessiz emrim ile Arya'nın çalışma masasının üzerinde yerini aldı. Bense eğilip Zahir'in kopardığım tutamının olduğu yere bir öpücük bıraktım. Zamanın dışında olduğu için acıyı hissetmeyecekti. Belki sadece bir uyuşukluk hissi fakat acı olmayacaktı. Bu yüzden saçını kopardığımı anlama ihtimali düşüyordu.

"Senin için" diye fısıldadım saçlarına doğru ve kendimi geri çektim. 

Bakışlarım son bir kere odada dolandı ve ben tekrar kendi odama döndüğümde zaman akmaya başladı. Buhar havaya karışırken Zahir'in eli saçları arasında gezindi. Chloe, kapının hemen dışında yeni odasına doğru ilerledi. Gregor, çalışma odasında ki kitaplar arasından bir başkasını masasına koydu. Duş alırken zamandan kazanmış olmama rağmen şimdi zamanla yarışmak zorundaydım. 

Bir göz açıp kapama kadar sürmeyen bir zaman dilimi içerisinde Arya'nın çalışma odasındaydım. Asil şaşkınlıkla Arya'nın peşinden masasına kadar takip ederken ikisi de beni fark etmemişti daha.

"O şey daha önce var mıydı?"

Arya, ne yaptığımı fark ederek elindeki saç tutamına baktı bir süre. "Hayır. Alara getirdi." 

Asil'in kalın kaşları anında çatıldı. Düşüncelerinde Arya'nın dalga geçtiğini bile geçiriyordu. "Buraya mı geldi? Ne zaman?"

"Şimdi."