Karanlık Ay | IMMATURA 2

Bölüm 24 - Part 2 "Medul Ioana"

Medya; Avalon Freya
Bölüm playlist; #thousand miles - tove lo
#immmortalized - hiden citizens
#r u mine? - arctic monkeys

BÖLÜM 24 - Part 2 "Medul Ioana"

Savaş sirenleri kulaklarımda yankılanıyordu. Zorluklar yaşamıştık ancak daha zor günler kapıya dayanmıştı. Çelik gibi güçlü sinirlere ihtiyacımızın olduğu zamanlardaydık. Iris, kural ne demek bilmiyordu ve artık ben de bilmiyordum. İpin koptuğu, gözlerin karardığı noktadaydık. Şu andan itibaren her şey olabilirdi.

"Önceliğiniz her zaman kendiniz olsun, çünkü siz olmazsanız diğerlerini koruyacak kimse kalmaz. Yolunuz açık olsun!"

Arya'nın konuşmasıyla askerlerden yükselen nidalar sarayın bahçesinde yankılanırken yola çıkmak üzere bekleyen arkadaşlarıma baktım. Her biri ek birliklerle beraber surların büyük kapısına doğru ilerliyordu. Onlar, bana güvenerek çıktıkları yolda korkusuzca ilerlerken aynı güveni kendimde görmek isterdim. Birine bile benim yüzümden zarar gelme olasılığını düşünmeden edemiyordum. Yine de adımlar artık atılmış, kararlar verilmişti. Buradan dönüş benim için bile imkânsızdı.

"Hazır mısın?"

"Hazırım."

Hemen yanımda duran Zahir'in elini sıkıca tuttum ve kuzguni gözlerinin içine baktım. Zamanda atlamak üzere evrenin akışını emrim ile durdurdum. Sarayın içerisinde olan Defne ile yerlerimiz değişti. Çoktan büyüyle görüntümü almış ve zaman durmuş olduğu için kimse fark etmemişti. İkisinin bağlantılarını hala zihnimde tutmaya devam ederken mırıldanma ile ellerimi saçlarım arasından geçirdim.

"Visibiliate re invisibilia."

Zaman benim emrim ile tekrar akmaya başlarken atalardan Ioana'nın kurduğu büyük Medul kolonisinin kapısında belirmiştik. İkisi planlandığı gibi anında duruma uyum sağladılar. Medul askerlerin anında koruma pozisyonuna geçmesi ile Zahir ve Defne'yi kalkan içerisine aldım. Her birinin kendilerini temsil eden enerjileri elleri arasında parlamaya başlarken aralarından biri bağırdı.

"Kimsiniz!"

"Ben Cere kolonisinin veliahdı Zahir Ravenhood. Avalon Freya ile görüşmeye geldim."

Medul askerler bir an için birbirlerine bakmış ardından bakışlarını Zahir'in hemen yanında duran ben görünümlü Defne'ye bakışlarını çevirdiklerinde Zahir hızlıca açıklama yaptı. "Sağ kolum Cere Alara."

"Bize geleceğine dair bilgi verilmedi."

"Durun" dedi arkalardan bir kadın. Sesi duydukları gibi kenara çekilirken Medul askerlerin ardından konuşan kişi görünmüştü. Avalon Freya. Omuzlarında biten koyu yeşil saçları, aynı tona sahip zümrüt yeşili gözleri ve sert yüz hatlarına sahipti. Üzerinde siyah, asimetrik kesim bir pelerin bulunuyordu. Parmaklarında renkli taşlardan yüzükler ve üzerine oturan siyah bir tulumu vardı.

"Neler oluyor burada?"

"Kendilerinin Veliaht Cere Zahir Ravenhood olduğunu söyleyen biri var efendim."

"Öyle mi?"

"Avalon Freya."

Zahir, reverans yaptıktan hemen sonra Avalon Freya'nın keskin bakışları Zahir ve Defne üzerinde dolandı.

"Karanlık Çağ'da ne derler bilirsin..."

"Vegas'ta olan, Vegas'ta kalır."

Aralarında geçen bu anlamsız konuşma ile kaşlarım çatıldı. Avalon Freya ise aradığını bulmuşcasına gülümsedikten sonra askerlere döndü. "Neden bir veliahdı bu şekilde karşıladınız acaba?"