Allah kahretsin ki bu yaptığıma hala inanamıyordum.Lanet olsun bu ben değildim..Ama içimde bir yerler de başını kaldırmış ve dilini sürekli dalga geçercesine bana doğru sallayan yılan kanımı zehirlemiş ve bunu yapmama neden olmuştu..Ben ne anlardım dans etmekten.Ben değil miydim her düğünde kız arkadaşının karşısın da kazık yutmuş gibi dikilen.Şimdi ne bok yemeye dilini,cinsini,cismini bilmediğim bir kadına dil döküp bu kıyafetleri istemiştim.Açıkçası istememiş resmen turist ayağına yatıp bin bir çeşit mavra atarak dilenmiştim..
Derin bir nefes aldım sonra da ayağa kalkarak ne yapacağımı düşünmeye başladım.Banyodan çıkması yakındı.Hemen bir şeyler yapıp dil dökerek zorla aldığım iki parça saten kıyafeti saklamanın bir yolunu bulmalıydım.O sırada yatağın kenarında duran küçük çantamı fark ettim.Hemen banyo sonrası giyeceğim çamaşırları çıkarıp güzel bir şekilde katladım ve aralarına fark edilmeyecek şekilde sokuşturup yatağın üstüne bıraktım.
Aslında ben bunları yapmazdım lakin kıskanmıştım bir kere.Bir de üstüne Nazlı'nın gazına gelmiş böylesine saçma bir durumun içinde bulmuştum kendimi.Bura da olduğum sürece elbette Nazlı ile konuşmaya pek fırsatım olmamıştı ama sürekli mesajlaşmış ve gün içerisinde olan her şeyin gıybetini yapmıştık.Allah affetsin yatacak yerimiz yoktu.Hele bugünden sonra varsa da artık kesinlikle yoktu..
''Sıra sende''diyen sesi duyduğumda hala düşünce denizinde boğuluyor,ne yapacağımı bilmiyordum.Ona baktım.Küçük bir havlu yardımı ile saçlarını kuruluyor,aynı zamanda mavi gözleri ile bana bakıyordu.Çok yakışıklıydı ve ben hayatımda hiç bu kadar yakışıklı bir erkek görmemiştim.
''Tamam ''dedim gülümseyerek ve hiç bozuntuya vermeden yatağın üstüne bıraktığım eşyaları elime aldım.Heyecanlıydım hemde tarif edemeyeceğim kadar çok heyecanlıydım.Bugün burada bir şeyler değişecekti ve ben buna ne kadar hazırlıklıydım pek emin değildim.Ama diğer yandan da istiyordum.Beni beğensin,bana dokunsun ve sadece bana baksın istiyordum.Biliyordum ilişkimiz çok yeniydi lakin burada öyle güzel ve özel şeyler olmuştu ki hayatım da bir kez daha yer etmesini istiyordum.İyi yada kötü sonunun ne olacağını bilmiyordum ama bu çılgınlığa hazırdım.Bir kez olsun onun bana yaşattıklarını bende ona yaşatmak istiyordum ve buna çoktan hazırdım.
Kuruyan boğazımı nemlendirmek için hafifçe yutkundum ve banyoya girerek kalın perdeyi iyice kapadım.Sanırsam heyecandan tükürük bezlerim artık iflas etmişti.Yoksa boğazımın bu kadar kuruması normal değildi.Gözlerimi kapadım,sakin olmak için kendimle konuştum ve en sonunda kıyafetlerimi tek tek çıkarmaya başladım.Dakikalar sonra sadece beyaz iç çamaşırlarım kalmıştı üstümde.Banyoya bir göz attım ve vücuduma sürebileceğim bir şeyler var mı diye bakınmaya başladım.Tam bu sırada aynanın önünde ki küçük parfüm şişesi dikkatimi çekmişti.Hemen elime alıp,acele ile her yerime sıktım ve en sonunda kıyafeti giyip kendime sakinleşmem için bir kaç dakika verdim.Bunu yapabilirdim.Evet yapacaktım..Lanet olsun yapmalıydım.Adam benim için onca şey yapmıştı ve bende onun için bir şeyler yapmak istiyordum.Onun bana hissettirdiği şeylerin aynısını oda hissetsin istiyordum.
Aklımdakileri bir kenara bırakıp bir kez daha ciğerlerimi şişirdim ve kalın perdeyi aralayarak dışarı çıktım.Gözleri kapalı,elleri başının altında,sırtını yastıklara dayamış öylece uzanıyordu.Ayak ucuna gittim ve sessizce nefesler alarak beni fark etmesini bekledim.Saniyeler sonra da istediğim olmuş,gözlerini açmış ve karşısında beni bulmuştu.Şaşırmıştı..Bunu baştan aşağı beni süzmesinden,ağzının küçük bir balık misali açıp kapamasından ve surat ifadesinin sürekli değişmesinden anlıyordum.
''Güzelim''
Kaşlarını kaldırarak söylediği tek bir kelimeden anlıyordum ki adam bile benim kafayı sıyırdığımı an itibarı ile anlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURSUZ
General Fiction"Bakmayın siz benim kuru bir yaprak gibi sallandığıma.. Köküm sağlamdır sarsılsam da kopmam dalımdan.. Öyle kolay değil rüzgarın önüne kapılıp gitmem.. Son ana kadar 'vazgeçmem' yaşamaktan.. Ne fırtınalar koptu benim hayat dallarımda.. Hiç birinde v...