15.BÖLÜM

51.4K 3.1K 237
                                    

Ellerinin sıcaklığı,tenim yakan dudakları,gözlerimin içine bakarak konuşması,bembeyaz dişlerini bir nebze olsada göstererek gülmesi..

İşte bunların hepsi tahtalı köyü boylama sebebiydi.Adam öyle bir dokunmuştu ki elime tenim yanmıştı sanki.Sözleri,saçlarımın arasından hissettiğim ılık nefesi beni öyle etkilemişti ki tarifi olmayacak bir şekilde tüm bedenim,alet edavat ne varsa hepsi tir tir titremişti.

Oysa bundan dakikalar önce ağlamamak için kendini tutan ben değilmiydim allah aşkına?Ruh halim hangi ara değişmişti böyle?

Neyse ki dakikalarca süren sessizliğin sebebini öğrendiğimde içime oturan öküzcükler tek tek dağılıp otlanmaya başlamıştı.Bende bunun hafifliği ile kendimi mutfağa atmış,güzel bol köpüklü bir kahve yapmıştım ve elime yüzüme bulaştırmadan ikram edip karşılıklı sohbet ederek, kendi deyimimle cilveleşmeye devam etmiştik.Ta ki karşımda beliren iki çift sureti görünceye kadar.İşte o vakit ne içtiğim kahvenin bir tadı kalmıştı,ne de heyecanım..

********
Şimdi ise yapabildiğim tek şey çaresizce bize doğru yaklaşan ikiliyi bakmak ve tükürük bezlerimin sıvı salgılamasını ümit ederek  yutkunmak olmuştu.

Mirza ATEŞOĞLU ve Doğu ÇELEBİ.

Allah kahretmesin.Zaten bende şans olsaydı anamdan erkek doğardım.

Lakin böyle olmayacaktı.İsyan etmenin,yutkunmanın falan faydası yoktu ve asla olmayacaktı.Acı gerçek şuydu ki an itibarı ile sıçmıştım.İşte bu yüzden hiç bozuntuya vermeden konuya
girmiş ve saniye bile kaybetmeden suçlu psikolojisi ile çemkirmeye başlamıştım.

''Hoşgeldin Mirza''

Kime konuşuyordum ki.Adamın beni bir gram dinlediği bile yoktu.Yaptığı tek şey Sedat'ı gözleri ile taciz etmek,yakışıklı suratını buruşturmak olmuştu.

''Bizi beyefendi ile tanıştırmayacakmısın Cansu?''

Ahan da şu dakikadan itibaren sıçmakla kalmamış üstüne bir de sıvamaya başlamıştım.Şimdi ben Mirza'ya nasıl anlatırdım.Hayır yanlış anlaşılmasın derdim yanındaki adam değildi.Açıkçası şu durumda o benim zerre umurumda değildi.Umurum da olan tek şey Ateşoğlu ailesiydi.Mirza'ya erkek arkadaşım desem anında Mirhan ayısına yetiştirecekti.Mirhan da nefes almadan Azra sultana.Sonra işin içinden çık çıkabilirsen.

Lakin bu hayatta hesapta olmayan şeyler öyle çok oluyordu ki ben daha Mirza'ya ne söylemem gerektiğini aklımdan geçirirken olan olmuş ilk hamle hiç beklemediğim bir yerden gelmişti.

Sedat KAHRAMAN..

Allahın cezası öpülesi ağzını açmış ve bombanın pimini çekip rastgele etrafa sallamıştı..

''Merhaba.Ben Sedat Kahraman.Cansu'nun erkek arkadaşıyım''

Kazamız mübarek olsun.Rabbim sağ salim çıkmamızı nasip etsin..Süphaneke dinimiz amin..

Derin bir nefes aldım ve utana sıkıla karşımdaki adama baktım.Tüm yakışıklılığı ile gözlerini Sedat'a dikmiş öylece bakıyordu.Sanki bir şey söyleyecekmiş gibi ağzını bir açıyor ,daha sonra söyleyeceği şeyden vazgeçip geri kapatıyordu.

''Sanırım siz Nazlı'nın erkek kardeşisiniz.Düğünde bir kaç defa görmüştüm sizi''

Bakışlarımı erkek arkadaşım olacak adama çevirip yüz ifadesini çözmeye çalıştım lakin her zaman ki gibi hiç bir halt anlamadım.

''Mirza Ateşoğlu.Yanlışınız var  Nazlı'nın kardeşi değil abisiyim ve evet sizi o düğünde bir kaç defa gördüm.Bağışlayın fakat yanlış hatırlamıyorsam konuşma fırsatımız olmamıştı''

KUSURSUZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin