"Bakmayın siz benim kuru bir yaprak gibi sallandığıma..
Köküm sağlamdır sarsılsam da kopmam dalımdan..
Öyle kolay değil rüzgarın önüne kapılıp gitmem..
Son ana kadar 'vazgeçmem' yaşamaktan..
Ne fırtınalar koptu benim hayat dallarımda..
Hiç birinde v...
Hiç bir şey anlamaksızın sadece karşımda ki adama bakıyordum.Bana bakan gözlerinin içi gülüyordu.Göz kenarlarında ki kırışıklıklar kim bilir neyin hatırasıydı.Belki özlem,belki de acı..Sebep tam olarak neydi bilmiyorum lakin bildiğim bir şey varsa bu adama gülmek çok yakışıyordu.
Saçmalıyordum..Evet belki şu an kesinlikle saçmalıyordum ama biliyordum ki bunun sebebi iri ellerinin arasında tuttuğu o küçük,lacivert,kadife kutuydu.Bakmak için can attığım ama bakmamak için gözlerimi gözlerinden ayıramadığım küçük kadife kutu.
Ne vardı o kutunun için de?.Yoksa tahmin ettiğim şey mi?.Peki ne kadar hazırdım buna?.Sahi bunun için daha çok erken değil miydi?
Şu an ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum.Heyecanlıydım hemde tarif edilemeyecek kadar çok heyecanlıydım ve elin de bir kutu ile karşımda bu adamı bulmak belkide düşüneceğim en son şeydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Açmak istemez misin?''
Gözlerim yavaşça birbirlerine değen dudaklarına kaydı,sonra da elinde tuttuğu küçük kutuya..Gözlerimi kapayıp derin bir nefes aldım ve terleyen avuç içlerimi elbiseme dokundurmamak için kendimle mücadele ettim.
''Hey iyi misin güzelim sorun ne?''
Tüm sorun o kadife kutunun içinde ne olduğuydu..
''B-bu ne?'' diyerek fısıldadım en sonunda.Sesim çıkmıyordu.Sanki kelimeler ağzımdan çıkmamak için birbirlerine düğümlenmişlerdi ve avuçlarımın ortasında atmak için can çekişen kalbim bana hiç yardımcı olmuyordu.
''Bilmem.Sen merak edip açmak istemiyorsan benim söylememin bir anlamı yok değil mi?''
Şaşkın şakın ona baktım ve söylediği sözlerin ne anlama geldiğini düşündüm.Saniyeler sonra kendime koca bir küfür savurup hemen söze atladım ve çok geç olmadan düşüncelerimi söylemeye başladım.
''Be_beni yanlış anlama ne olur.Be-''
Konuşamayacağımı anladığım da derin bir nefes aldım ve sakinleşmek için gözlerimi kapayıp ona kadar saymaya başladım.Mirhan bunun işe yaradığını ve dilini yutturan,nefesini kesen,ya da seni sinirden kudurtan her neyse zaten gözler kapalıyken kaybolacağını söylemişti değil mi..Ahh kime diyorum ki Mirhan dan medet umar hale geldiysem gemi çoktan batmış demektir.
Kafamı sağa sola sallayıp kafamda gezinen saçma düşünceleri aklımdan çıkardım ve gözlerimi açıp karşımda duran adama karşı dürüst olmaya kara verdim.
''Ben..Açıkçası çok şaşkınım ve ne diyeceğimi bilemiyorum.Bu benim hiç beklemediğim bir şeydi,daha doğrusu bekleyeceğim en son şey.''
''Seni anlıyorum güzelim.Beklenmedik şeyler her zaman sorun çıkarır,korkutur ve insanların sinirini bozar.Bu yüzden seni çok iyi anlıyorum.''