"Bakmayın siz benim kuru bir yaprak gibi sallandığıma..
Köküm sağlamdır sarsılsam da kopmam dalımdan..
Öyle kolay değil rüzgarın önüne kapılıp gitmem..
Son ana kadar 'vazgeçmem' yaşamaktan..
Ne fırtınalar koptu benim hayat dallarımda..
Hiç birinde v...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Doğu Çelebi..
Simsiyah koca bir arabayı arkasına almış,kıçını ön tarafına dayamış,gözlerini dikmiş bana bakıyordu.Öylece,gözünü kırpmadan,sanki beni aldatmamış ve her şey normalmiş gibi..
Ne garip değil mi?
Bir zamanlar hayranlıkla baktığım adama şimdi koca bir boşluğa bakar gibi bakmam..Meğer ben aşk sandığım bir yalana tutunmuş ve o yalanın içinde bir sağa bir sola savrulmuşum.Ta ki gerçek aşkın ne demek olduğunu anlayana kadar..
Aşk..
Kelime olarak küçük fakat anlam olarak çok büyük olan bu üç harf kalbimin en derinlerine ince bir sızı gönderirken,dudaklarımın kıvrıldığını hissettim..Midem de kanat çırpan kuşlar tıpkı cemrenin toprağa düştüğü gibi onun aklıma düşmesiyle daha çok kanat çırpmaya başlamıştı.
"Senden beklenmedik hareketler yapıyordun Cansu''
Duyduğum ses ile Sedat'ın hatrıma gelen güzel yüzü sisle kaplanmış ve saniyesinde yok olmuştu.Haliyle buda beni gerçeğe,yani tam karşımda duran adamın varlığına döndürmüştü..
Sahi ne demişti bu adam?
Umursamadan elimdeki valizi sürükleyerek etrafıma bir kez daha baktım fakat yinede Mirhan'ı yada ona ait arabayı göremedim.
''Açıkçası seni burada görmeyi beklemiyordum?''
''Ne tesadüf bende seni burada görmeyi hiç beklemiyordum''demiş ve en sonunda ondan tarafa dönmüştüm.Bana bakıyordu.Sanki her ayrıntımı aklına kazırmışçasına baştan aşağı beni kontrol ediyor ve utanmadan hala bakmaya devam ediyordu.
''İlk soruma cevap vermedin.Sebebini sormamın bir sakıncası yoktur umarım?''
İlk soru neydi ki?
''Tekrar edersen soruna cevap verebilirim.Aklım başka yerde şu sıralar kusura bakma ''
Bunu söylememde bir sakınca yoktu.Çünkü o benim bu hayatta çekineceğim en son insandı.
''Doğru ya onunla tatile gitmiştin değil mi?.Ne garip eskiden elini tutmak istesem kendini çeker yüzün kızarırdı ama şimdi bakıyorum da her şey değişmiş.''
Elini çenesine dayayarak söylediği sözler beni gülümsetmiş, bir hayli eğlendirmişti.
''Bunu sen mi söylüyorsun..Hani şu bir zamanlar bana kur yapan,her fırsatta elimden tutmak isteyen ve gözlerini gözlerimden ayıramayan sen?..Sen daha önce bu kadar komik miydin?Yoksa öyleydin de ben mi farketmedim..''deyip elimde ki valizi sinirle çekerek ona bir kaç adımda yaklaştım ve işret parmağımı göğsüne dokundurarak sözlerime devam ettim.
