35.BÖLÜM

43.6K 2.4K 60
                                        

Gözlerimi diktiğim kadın oturduğu yerden kalkıp yanımdan yel misali geçip gittiğinde yaptığım,daha doğrusu yapabildiğim tek şey bakmak olmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi diktiğim kadın oturduğu yerden kalkıp yanımdan yel misali geçip gittiğinde yaptığım,daha doğrusu yapabildiğim tek şey bakmak olmuştu..Sadece bakmakla yetinmiştim çünkü o kadar şaşkındım ki bir türlü kafamı toplayamamış ve ne diyeceğimi bilememiştim.

Aynı şeyi onunla ilk kez karşılaştığımda da dile getirmişti.Arsız bir şekilde karşıma geçmiş,kıyafetimi baştan aşağı süzmüş ve bir kaç kelime konuştuktan sonra az evvelki sözlerin bir değişik versiyonunu küstahlıkla dile getirmişti.

Kimdi bu kadın?

Neden her seferinde bütün hislerim onu gördüğün de huysuzlanmış bir at gibi şaha kalkıyordu?

Ve en önemlisi bu kadın sevdiğim adamın sevmediği renkleri nereden biliyordu?

Yutkundum..Camdan yansıyan ve tenimi ateşe veren güneş ısısına aldırmadan olduğum yerde beklemeye devam ettim..Düşündüm..Derin nefesler alıp mantıklı bir şekilde düşündüm..Hızla atan kalbime inat düşündüm..

Kimdi bu kadın?

Eski sevgili mi?

Yoksa onu gazetelerden yada işinden dolayı tanıyan bir kadın mıydı?

Sonuçta ünlü bir tasarımcıydı ve çok yakışıklıydı.Haliyle kadınların hedef tahtası olma olasılığı çok fazlaydı..Yada en kötüsü eski sevgiliydi.Adı üstünde eski yani benden önceki sevgili..Öyle bile olsa kadın her halükarda sinirlerimi bozuyordu.Kaldı ki başka bir derdi olduğu belliydi.Kim bilir belki de ayrılık aşamasında kötü olaylar yaşamışlardı..Ama sebep her ne olursa olsun kimse bu şekilde konuşamazdı..Konuşmamalıydı..

''Cansu hanım Nazlı hanımlar geldi''

Duyduğum ses ile nefesimi kesip,ciğerlerimi parçalarcasına yakan düşüncelerimden sıyrılarak karşımdaki kadına baktım.Emine abla tüm masumluğu ile kaşlarını çatmış yüzüme bakıyordu.

''İyi misin kızım?''

İyi miydim?

Sorunun cevabı kesinlikle hayır'dı fakat bunu belli etmeyeceğimi bildiğim için gülümseme maskemi yine yüzüme geçirdim ve hemen bir kuş misali şakıyarak ötmeye,yani konuşmaya başladım.

''Hava güzel,her şey yolunda,sevdiklerim yanımda daha ne olsun Emine abla''

''Ne bileyim süt gibi bembeyaz kesilmiş dakikalardır burada dikiliyorsun''

''Tek suçlu Güneş..Sıcaklığı sırtıma öyle güzel vuruyordu ki saatlerce burada dikili kalabilirim''

Saçmalamakta açık ara ipi göğüslüyordum şu an ama yapacak bir şey yoktu.Kafamda başka şeyler varken mantıklı düşünemiyor,düşünemediğim için de ağzıma ilk geleni söylüyordum.Yani bu istemsizce dışa yansıyan bir şeydi..

KUSURSUZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin