45.BÖLÜM

35.7K 2.4K 127
                                    

Telsiz sesleri,ellerinde dosya ile oradan oraya koşturan insanlar,ifade alan memurlar,ifade vermemek ıçin  elinden gelen her şeyi yapanlar,üzgün gözlerle etrafına bakanlar,umut içinde haber bekleyenler ve daha sayamadığım bir çok şey

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Telsiz sesleri,ellerinde dosya ile oradan oraya koşturan insanlar,ifade alan memurlar,ifade vermemek ıçin  elinden gelen her şeyi yapanlar,üzgün gözlerle etrafına bakanlar,umut içinde haber bekleyenler ve daha sayamadığım bir çok şey..

Böyle ortamlardan nefret ediyordum.Kendimi derin dondurucuya konulmuş,tüm işlevini kaybetmiş bir et yığını gibi hissettiriyordu tüm bunlar.Elim,kolum kitleniyor öylece kalıp gibi donmuş bir vaziyette bekliyordum.

Yıllar önce buna benzer bir koridorda beklerken canımdan can gitmişti. Ölmek için Allah'a yalvardığım günler daha dün gibi gözümün önündeydi.Sözün bittiği,acının bir türlü dile gelemediği son nokta..

Evlat acısı ne diye sorsalar bana şöyle anlatırdım.

Geri gelir ümidi ile her saat başı kapıya bakmak..Acısından bahsetmiyorum bile.

Ama gelmiyordu.Ne giden geri geliyor,ne her şey bıraktığı gibi devam ediyordu.Acı,özlem her daim var oluyordu lakin yine de bir şekilde yaşamaya devam ediyordu insan.

''Sedat ifade için seni çağırıyorlar''

Canımı yakan düşüncelerden sıyrılarak ayağa kalktım ve hiç konuşmadan Mirhan'ı takip ettim.

''Babalar oğullarını gömmemeli''demiş birisi..

Söyleyen ne güzel söylemiş.Keşke babalar evlatlarını gömeceğine,evlatlar babalarını gömse bu hayatta ve geride kalan her gün ölmese..

''Altı üstü bir ifade vereceksin bu suratının hali ne?''

Bir kez daha karanlıkta boğulduğum düşüncelerimden sıyrılıp,yanımda benimle beraber yürüyen adama baktım.Anlatsam anlar mıydı ki bu acıyı?

''Sanırım korkuyorum''

''Neyden korkuyorsun?''

''Bilmem.Yıllardır bastırmaya çalıştığım duygular bir bir ortaya çıkıyor sanki.Elim kolum bağlanmış gibi hissediyorum.Sanki görünmeyen bir el beni boğazımdan tutup metrelerce sürüklemiş gibi hissediyorum''

O kadar çok söylenecek söz vardı ki lakin susmak en güzeliydi.Kabuk bağlayan yarayı tekrar kaşıyıp kanatmanın bir anlamı yoktu.Hele ki böyle bir günde.

''Her şey dahada güzelleşecek dostum.Bunu unutma ve şu işi bitir''

Derin bir nefes aldım.Bugün hayatımın dönüm noktasıydı.Bugün karanlığa veda edip aydınlığa kucak açmış biri olarak tüm temennim her şeyin daha da çok güzelleşmesiydi..

Gözlerimi kırpmadan yürüdüm ve bir an önce bu işi halledip bedenimi kaskatı kestiren bu yerden gitmek için ilk adımı attım.

*******

İfademin alınacağı odaya girip sessizce beklemeye başladım.Oda da toplam üç kişiydik.Mirhan,ben ve hiç tanımadığım rütbesi omuzlarında olan bir adam.İkisi muhabbet ediyordu.Bu yüzden sessizce konuşmanın bitmesini bekledim.

KUSURSUZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin