"Bu bir randevu teklifi mi?"
Yaklaşık beş dakikadır yatağın üstünde oturmuş,ayaklarımı bağdaş kurmuş,göz hizama telefonu koymuş hem gelen mesaja bakıyor,hem de tırnak etlerimi yiyordum.Daha doğrusu hem kemiriyor,hem de düşünüyordum..
Vay bee.Sedat efendiye bak sen.Mesaj yazdığı yetmiyor gibi bir de dalga geçiyor çakal..Peki ben bunu yermiydim?
Ahh..Hadi ama tabi ki yemezdim.O tilkiyse ben kuyruğuydum yahu!!
Tırnak diplerimde ki etleri bir kemirgen edası ile yemeyi bırakıp vakit kaybetmeden önümdeki telefona uzandım ve tuş kilidini açarak hemen mesaj kısmına girip hunharca tuşlara basıp yazmaya başladım.Bir yerde okumuştum.Insan en çok sinirli ve stresli olduğu zaman klavyede daha hızlı yazarmış.Cidden bu teşhisi koyan bu işi biliyordu çünkü şu anda parmaklarım adeta düşmana ateş ediyordu.
"Randevu teklif etme şeklinize bakılacak olursa sığırgiller familyasından olmalısınız"
Düşünmeden yazdığım mesajı gönder tuşuna bastım ve telefonu yatağın üstüne fırlatıp ayağa kalktım.Adam benim kim olduğumu bildiği halde benimle oyun oynuyordu.Peki amaç neydi?.Neden ergen veletler gibi davranmak yerine adam gibi telefon etmiyordu?
Kulağıma gelen sesle kafamdakileri bir kenara attım ve hemen yatağın üstünde ki telefonu aldım.
"Kim olduğunu bilmediğin insanlarla hep böyle mi konuşursun?"
Kim olduğunu bildiğim için böyle konuşuyordum ya dangalak herif.
"Bana bakın bayım o olmayan beyninize oksijen gitmesini istiyorsaniz beni rahatsız etmekten vazgeçin yoksa olacaklardan sorumlu değilim"
Evet kızım işte böyle.Asla laf altında kalıp taviz verme..
Aklımdan geçen bu düşünce ile alnıma bir tane vurdum ve kendimi sırt üstü yatağın üstüne attım.Sanırsın atomu parçalayıp dünyayı yerinden oynatmıştım.Resmen çocuk gibi davranıyordum.Hayır neden böyle entel dantel işlerle uğraşmak yerine arayıp kibarca konuşmuyordum?
Derken bildirim sesi ile kafamı olumsuz anlamda sağa sola salladım.Bu kadar çocukluk yeterdi.Allah aşkına ben ne yapıyordum?Neden garip davranışlar sergiliyordum?.
Derin bir nefes aldım ve mesaj kutusunun üstüne tıklayıp gelen mesajı okumaya başladım.
"Bayım?.Erkek yada bayan olduğumu dile getirdiğimi sanmıyorum.Belki de kadınım ve hemcinslerimden hoşlanıyorum"
Tövbe bismillah..Bu da neydi böyle..
Yok yok..Bu böyle olmayacaktı.Daha fazla saçmalamadan buna dur demeliydim.Yoksa bu iş git gide boka saracaktı.
" Her neyse..Kim olduğunuz umurumda bile değil.Lütfen beni rahatsız etmeyin..Size hemcinslerinizle bol atraksiyonlu bir gün dilerim."
Gönder tuşuna bastıktan sonra telefonu yine yatağın üstüne fırlattım ve banyoya doğru ilerledim.En iyisi bir duş alıp yatmaktı.Yoğun ve karmakarışık günler geçirmiştim.Önce mesaj olayı,sonra Doğu,tüm bunlar yetmezmiş gibi birde az önce yaptığım çocukluk..
Dakikalar sonra banyodan çıktığım da iç çamaşırlarımı giymek için bornozu bir kenara bırakıp çekmeceyi açtım.Siyah bir çamaşır elime alıp giyme işini hallettikten sonra, üzerime pijama üstümü giyip yatağın üzerinde duran ve "beni al da arayan soran var mı bir bak zalımın evladı" diyen telefonumu alıp her hangi bir şey var mı diye baktim ve olmadığını gördüğümde komodinin üstüne bırakıp yatağın içine girdim.Yatarken sütyen takmaktan nefret ediyordum bu yüzden kendimi bildim bileli bu şekilde devam ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURSUZ
قصص عامة"Bakmayın siz benim kuru bir yaprak gibi sallandığıma.. Köküm sağlamdır sarsılsam da kopmam dalımdan.. Öyle kolay değil rüzgarın önüne kapılıp gitmem.. Son ana kadar 'vazgeçmem' yaşamaktan.. Ne fırtınalar koptu benim hayat dallarımda.. Hiç birinde v...