10.Bölüm

22.8K 1.6K 54
                                    

Yeliz kapanan kapının ardından bakarken Ekrem ise  kıza bakıyordu.
Hayatında bir emaneti varken yeni bir emanet karısı daha mı olacaktı .
Kendi kendine söylendi nasıl bir bahtım var ki iki karım olacak ama ikisi de karım olmayacak diye düşündü.
Tek istediği iyi bir adam olup sevdiği ile yuva kurmakken neden bir türlü mutluluğu yakalayamıyordu.
Nasıl kabul ederdi sevdiği kızın kardeşini karım derdi .
Ya o biliyordu karşısındaki küçük kızın kalbide doluydu.
Olmazdı ikisi bir çatı altında karı koca olamazlardı ama başka çaresi yoktu bu kızı ortada bırakmak bana yakışmaz diye kendi kendine söylendi.

Yeliz ise annesinin gidişinin ardından bakışlarını adama çevirince kısa  bir an göz göze geldiler.
Bu adam yine ne kadar çaresiz görünüyordu Yeliz adamın kendisi yüzünden suçlu ve  çaresiz hissetmesini istemiyordu.Ona acımasını istemiyordu.
"Benimle evlenmek zorunda değilsin "
"Annemi ben ikna ederim "
Ekrem hiç bir şey demeden kızın yatağına yaklaştı.
"Sen bilirsin ben kendime düşeni yapmaya hazırım "
Yeliz adamın bu kadar çabuk  kabullenmesine sinirlendi.
"Çok meraklısın benimle evlenmeye bana aşık falan mı oldun ?"
"Ne alakası var "

"Ayy delircem o zaman niye hiç çabalamadan kabul ediyorsun be adam"
"Acıyor musun bana sen almazsan ortada kalırım adım çıkar diye mi kabul ediyorsun ?"
"Etme istemiyorum" 
"Anneni tanıyoruz ikimizde değil mi ?"
"Bir şeyi söylüyor ve istiyorsa Kezban hanım onu yaptırır"
Yeliz yatakta biraz doğrulup adama öfke ile baktı .
"Aferin annemi tanımışsın ama beni tanımamışsın seninle evlenmem "
"Gerekirse o pislik ile evlenirim ama ablamın sevdiği adamla evlenmem "
deyince Ekrem kızın yüzüne sadece gülerek baktı .
"Ne gülüyorsun be ?"
"Allah'ım delircem adam dünden razı evlenmeye sen çocukta istersin "diye çıkıştı.

Ekrem kızın sözlerini ile bir an durup düşündü.
Aklına bu manyağa benzeyen çocukları olduğu gelince ürperdi.
"Allah korusun senden bir kaç tane daha düşünemiyorum "deyip kafasını sağ sola salladı.

"Hayatımda ki tek manyak olarak kalmanı tercih ederim "
"Bende "dedi kız.
"Evlilik gerçek olmak zorunda değil "
"Ha diyorsun ki Allah'ın hakkı üçtür ortada kalanları toplayayım üçüncüyü alır yuvamı kurarım"
"Bir sus da dinle zor olacak senin için susmak ama en azından bir kaç saniye dene olmaz mı ?"dedi.
Yeliz ağzı açık adama baktı .
"Altı ay bilemedin bir sene evli kalır boşanırız"
"Ağalar boşanabiliyor mu ?"
Ekrem sinirle soludu.
"Karısı senin gibi çenebaz olunca serbest"
"Aman ne komiksin sen öyle "diye adamın sözleri ile dalga geçti.

"Orta da çocuk olmayacağı için  merak etme boşanabiliriz"
"Eee ne diyorsun ?"
"Olmaz kara kule olmaz "
"Ablam ile senin geleceğinizi çalmış olacağım siz benim yüzümden bir daha asla araya gelemeyeceksiniz "dedi.
Adam kızın söylediklerini şaşkınlıkla dinledi .
   Söylemek istedi ablan ile konuştum biz hiç olmadık olmayacağız diye ama kelimeler boğazında tıkanıp kaldı.
Haklıydı çünkü bu küçük kız onunla evlenmek demek Fidan'ı geçmişe gömmek demekti .
Gelecekleri belki yoktu Fidan ile ama bu şekilde olmasını istemiyordu zaman kapatmalı yaramızı diye düşündü.
Yeliz adamın tereddütünü anlayınca iç çekti.
O da istemiyordu hala ablasını seviyordu ama kendini suçlu hissettiği için kabul ediyordu işte.
"Ben bir yol çare bulacağım ama bu yol seninle evlenmek değil "
"İkimiz olmaz "
Ekrem hiç bir şey demeden kızdan uzaklaştı.
"Tamam düşün kararın ne olursa olsun sana uyacağım "
" Şimdi dinlen ben gideyim annen gelsin yanına "dedi.
Yeliz adam gitmeden gözlerini kapatmıştı.
Ekrem arkasına dönüp son kez baktığında kızın ağladığını gördü.
Hayatı gürültü ses yapmak olan kız nasıl böyle sessiz ağlar diye düşünüp odanın kapısını kapattı.

Yeliz akan göz yaşını silmek için elini kaldırdığında acıyla durdu.
Bileğini unutmuştu diğer elide alçıda olduğu için gözyaşını bile silemiyordu.
Bir süre bunun için tekrar ağlamaya başladı.
Tek hayali sevdiği adamla  yuva kurmak olan kızın hayatında ki yollar hep sevmediği adamlara çıkıyordu.
Bir yanda Ekrem ablasının sevdiği diğer yanda Murat pisliği derin bir nefes aldı.
Gerekirse kaçarım ama istemediğim adamların nikahına girmem diye kendi kendine söylendi.
Kezban hanım koridora çıkan Ekrem'in yanına geldi.
"Kararın ne kızımla evlenmeyi istiyor musun ?"
Fidan annesinin sorusunu duyunca içinde bir mutluluk oluştu.
Annesi ikisinin yapamadığını yapıp onları bir araya getirmek için çabalıyor diye düşünüp her şeyi unuttu buna sevindi ama sevinci Ekrem konuşana kadar sürdü.
"Yeliz isterse kabulümdür ama istemiyor "
"İsteyecek merak etme kızımı tanırım "
"Sen ister ona sahip çıkarsan Yeliz seninle evlenir "dedi.
Fidan duydukları ile olduğu yerde öylece dondu.
Annesi bunu nasıl yapardı ya Ekrem nasıl kabul ederdi ?
Demek Yeliz'in bir sözü ile Ekrem evlenmeyi kabul ediyordu  peki Yeliz bana bunu nasıl yapar diye öfkelendi.
Kardeşinin odasına hırsla girdi.
"Ekrem ile evlenecek misin gerçekten ?"
"Abla "
"Cidden bana bunu nasıl yaparsın Yeliz sen benim sevdiğim adamla nasıl evlenmeyi düşünürsün !!"
"Seni hiç affetmeyeceğim "deyip kardeşini dinlemeden odadan çıkıp gitti.
Yeliz yeniden ağlamaya başladı .
Artık akan gözyaşlarını silme gereği bile duymuyordu.
Annesinin odaya girişi ile daha çok ağlamaya başladı.
Kezban hanım kızının yanına gelip eline dokundu.
"Neden ağlıyorsun ne oldu ?"
"Murat'ı ara anne ?"
"Ne diyorsun kızım sen  ?"
"ne Murat'ı aramasından bahsediyorsun ?"
"Anne lütfen ara "
Kezban hanım kızının yanına iyice sokuldu .
"Neden aramamı istediğini söylersen ararım söz veriyorum "

Yeliz  derin bir nefes aldı annesinin ve kapıda öylece ona bakan abisinin yüzüne baktı.
"Ben hiç umurunuzda değilim sizin "
"O nasıl söz kızım "
"Meraktan öldüm senin için "
"Anladım artık varsa yoksa sizin için namusunuz önemli "
"Abim beni merak etmek yerine başıma bir iş geldi mi diye düşünmek yerine kiminle kaçtığımın peşine düşmüş "
"Şimdi sorsam Ekrem ile kaçmamı isterdi Murat yerine "
"Ablam, sen anne en önemlisi sen bana iyi misin diye sormadın "deyip hıçkırıklarla ağlamaya başladı.
"Sen beni Ekrem'e yamamaya çalıştın ablam sevdiğini elinden almakla suçladı."
"Babam yanıma bile gelmedi "
"Ben ne yaptım size bu kadar mı güveniyorsunuz bana "
"Diyemediniz mi benim kardeşim abisinin boynunu büküp kaçmaz "
"Benim kardeşim ablasının sevdiğine bakmaz "
"Benim kızım benden hiç bir şeyini saklamaz diyemediniz susturamadınız mı ?" Diye bağırmaya başladı.
Odaya giren hemşireler sakinleştiremeyince kıza iğne yaptılar.
Kezban hanım kızının haklı isyanı ile ağlamaya başladı.
Düşünmemişti o an ikisi iyi anlaşıyor diye neler düşünmüştü ama kızına iyi misin demek aklına gelmemişti. 
Yeliz iğnenin etkisiyle bitkin düştü ama yine de susmadı sayıklar gibi cılız bir sesle konuştu.
"Madem hakkımda çıkan dedikodular sizin için benden daha önemli"
"Ara Murat'ı namusunuza sahip çıksın"
"Evlensin benimle "deyip gözlerini kapatıp uykuya yenik düştü.
 

Bahtımın Karası ♣️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin